Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2021/817 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2021/704 Esas
KARAR NO : 2021/817

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– plakalı araç—–müvekkili ..—– çarptığını, tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkilinin kaburgası kırıldığını, müvekkilinin —- kaybettiğini, kaza sonrası ameliyat geçirdiğini, kaburga kırılması ve organ kaybı (dalak kaybı) sebebiyle maddi olarak mağdur olduğunu, bu sebeple maddi kaybı gelecekte de devam edeceğini, müvekkili —- aldığını, bu rapora göre %10 maluliyetinin bulunduğunu, yargılama esnasında maluliyetin tekrar tespit edilmesini talep ettiklerini, meydana gelen trafik kazasına ilişkin arabayı sevk ve idare eden—– olarak, müvekkili ….———esas sayılı ceza dosyasında devam ettiğini,—–’— ait ——— Birleşmesi) şirketinden ——– Poliçesi bulunduğunu, poliçe- sakatlanma—–sağladığını, bu nedenle anılan tutar dahilinde müvekkili …—– maddi tazminat ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin yaşı, organ kaybına uğramış olması, mesleği, geliri ve diğer tüm faktörler birlikte değerlendirildiğinde—– dahilinde zararın tümünden sorumlu olacağının anlaşılacağını, müvekkilinin trafik kazası sonucunda iş gücü kaybının gerçekleştiğini, söz konusu kaza ve tedavi süreci içerisinde ve devamında müvekkili psikolojik olarak yıprandığını, bu sebeple acı ve elem duyduğunu, müvekkilinin bundan sonraki yaşamını eksik organ ile sürdüreceğini, bu olayın etkisi ve üzüntüsü yaşam boyu devam edeceğini, vücut bütünlüğünün ihlal edilmesi sonucunda manevi tazminat talebi TBK madde 56’da düzenlendiğini, organ kaybı (dalak kaybı) sebebi ile duyulan elem, acı ve ızdırabın giderilmesi için 20.000,00 TL tutarında manevi tazminatın davalılar tarafından (sigorta şirketi hariç) Müvekkil’e ödenmesini, davanın kabulünü ile müvekkilinin yaşadığı organ kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan tahsilini, müvekkilinin yaşadığı organ kaybı nedeniyle duyduğu acı ve elemin giderilmesi için davalılar —— kaza tarihi olan 25.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa (“TTK”) 06.12.2018 tarihinde kabul edilen 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A maddesine göre “Bu Kanunun 4 uncu maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Anılan hükümde de belirtildiği üzere TTKnın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda düzenlenen konusu bir miktar paraya ilişkin olan ticari davalara konu talepler hakkında dava açmadan — dava şartı olarak kabul edildiğini, davacı taraf davayı açmadan evvel, ticari davalarda zorunlu — başvurmadığından huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava,—– nedeniyle davacının geçici, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava başlangıçta davacı tarafından——- açıldığı, davadan önce davacı tarafından sigorta—— anlaşıldığından davalı ———- dava şartı gerçekleşmediğinden dosyanın söz konusu davalı açısından tefrikine karar verilmiş ve iş bu esas numarasını almıştır. Diğer davalılar yönünden yargılamaya mahkememiz —- sayılı dosyası üzerinden devam edilmektedir.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır.
19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Her ne kadar davacı vekili mahkememizde görülmekte olan davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle sürücü —— sorumluluğunun TTK kapsamında olmadığını, diğer davalı sigorta şirketi yönünden—- yerine getirildiğini, —– olmadığını ileri sürmüş olsa da davacı vekili tarafından sunulan——ilamında görüleceği üzere; sigorta şirketi yönünden davanın—- olduğu, sigorta şirketi dışındaki gerçek kişi işleten veya sürücü yönünden davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmaması nedeniyle arabuluculuğa tabi olmadığının belirtildiği, dolayısıyla bu davalarda işletenin de gerçek kişi olduğu, oysa mahkememiz dosyasında araç —- — dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, davacının huzurdaki davayı açmadan önce zorunlu arabuluculuk müessesine başvurmadığı anlaşıldığından davanın —–dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harç alınmış olmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nın 333 maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda karar verildi.