Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 E. 2022/800 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/701 Esas
KARAR NO : 2022/800

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 03/04/2015
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin——- ürünlerinin depolanması,———- faaliyetinde bulunmak, her nevi ——-yapmak, ——– yapmak, bu konularda —-, satın almak, — amaçlarla faaliyet gösterdiğini, — borçlarının —- fazla olduğunu, mevcut durum ve deliller ışığında her —- ertelenmesine karar verilmesi gerektiğini, şirketlerin sunulan iyileştirme —- —dengesizliğinin olumlu yönde düzelip borçların ödenebilir duruma geleceğini belirterek müvekkili şirketlerin borca batık olduğunun tespiti ile İİK madde 179 ve ilgili mevzuat gereği — 1 YIL SÜRE İLE ERTELENMESİNE,.İİK madde 179/a gereğince müvekkil şirketlerin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasına, İİK madde 179/b gereği iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte müvekkili şirketler aleyhine 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkili şirketler aleyhine yapılmış her türlü icra takibinin ve —durdurulması ve yeni takip yapılmasının engellenmesine, ihtiyati haciz, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak takiplerle satışların durdurulmasına,—- hayata geçirilmesi için —-bedellerine —- el konulmasının engellenmesine, ——– şubesinde —— açılmasına, bu banka hesabındaki —- üzerine haciz, ihtiyati —- konulmaması, haciz ve ihtiyati haciz nedeniyle——- konulmaması ve buna göre işlem yapılması gerektiğinin —- bildirilmesine,—– — kaldırılmasına, müvekkil şirketin temsil ve ilzam yetkilerini aynen devam ettirebilmek için müvekkil şirkete kayyım atanmasına, İİK madde 179-a/3 gereğince kayyımın görev ve yetkilerinin ayrıntılı olarak belirlenmesine, yönetim ve karar işlemlerinin kayyım denetimine tabi olmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, TTK.nun 376,377 ve İİK. 179 maddesince açılmış iflasın ertelenmesine talebine ilişkindir. Talep basit yargılama usulüne göre ve duruşma açılmak suretiyle değerlendirilmiştir.
TTK.nun 376-377 ve İİK.nun 179 ve devamı maddeleri uyarınca şirketlerin —- borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya ——- karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri —-durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir—-mahkemeye sunarak, iflasın ertelenmesini isteyebilir,—– ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacılar vekili müvekkili şirketlerin borca batık halde olduğunu bildirmiş, sunduğu ——— iflasının ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuru yapılması —- kurulu kararlarını ve iflasın ertelenmesi davasını açma yetkisini içeren vekaletnamesini dosyaya sunmuştur.
Davacı şirketlerin —– dosyasında —- mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, İİK.nun 154.maddesi uyarınca davanın yetkili mahkemede açıldığı görülmüştür.
İflas erteleme talebi İİK.nun 179/a-2 maddesi uyarınca aynı Kanunun 166.maddesinde öngörülen usuller ile ilan edilmiş, davacılar vekili —– giderlerini mahkeme veznesine depo etmiştir.
Yapılan ilanlar neticesinde davaya müdahale talebi ile başvuranların müdahale talepleri kabul edilerek davaya katılımları sağlanmıştır. Davaya katılan bir kısım müdahillerce İİK.nun 179/b-2 fıkra 2.cümlesi uyarınca erteleme süresince işleyecek ve mevcut rehinle karşılanamayacak faizler yönünden teminatlandırma talebinde bulunulmuş ise de gösterilecek ek teminat satış günü — erteleme süresinin bitim tarihi arasındaki zaman dilimi içinde işleyecek faizler bakımından söz konusu olacağından mahkememizce henüz iflasın ertelenmesi talebi hakkında bir karar verilmediği, erteleme talebinin kabul edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı, verildiği takdirde hangi tarihte sonlanacağı henüz belli olmadığından ve bu nedenle teminatlandırılacak faiz miktarını hesaplamak da mümkün olmadığından ipotekli/rehinli alacaklar yönünden işleyecek faizler için davacıdan yargılama aşamasında teminat talep edilemeyeceğinden ipotekli/rehinli malların paraya çevrilmesi işlemlerinin bu aşamada yapılamayacağına ve icra müdürlüğünce paraya çevirme için —– edilemeyeceğine, bu hususta esas hakkındaki hükümle birlikte karar verilmesine, yapılan duruşmalarda karar verilmiştir.
Yargılamanın devamında —– ilan edilen —- kapsamında davacı şirketler ile hakim ortak ve yöneticileri bakımından —-sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili hükümleri uyarınca —– yapılmış, davacı şirket ve ortaklarının——- karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen ——– veya —– yahut bunlarla irtibatı olduğu iddiasıyla —yürütülüp yürütülmediği hususu araştırılarak bu yönde bir tespit bulunmadığından ihtiyati tedbir kararının devamıyla yargılamaya devam olunmuştur.
Alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacılar ——– ertelemenin tüm koşullarının gerçekleştiği,—- alacaklıların durumunu ağırlaştırmayacağı, davacı bu iki şirketin borca batıklığının yalnızca dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasında da devam ettiği, sunulan—- ciddi ve inandırıcı olma koşullarını taşıdığı sonucuna varıldığından bu şirketler yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, bir kısım müdahillerin talepleri de kabul edilerek taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeniyle yürütülen takiplerde rehinle karşılanmayan faizler olup satış talep edildiği takdirde satışın talep edildiği tarihten itibaren iflas ertelemenin bakiye süresi gözetilerek icra müdürlüğünce hesaplanacak teminatın davacı tarafça karşılanmasına, aksi takdirde satış yapılabilmesine, dava açıldığında borca batık durumda olmakla birlikte yargılama sürecinde borca batıklıktan kurtulduğu anlaşılan davacı —–davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememiz kararı bir kısım müdahil vekillerince istinaf edilmiş —- başvurularının reddine karar vermiştir. İş bu karar yine bir kısım müdahillerce temyiz edildiğinden dosya ——– bozulmuştur.——— ilamında “……Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. İflas erteleme davaları, dava—-genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve—– bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun —– tarafından denetlenmesi gerekir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketlerden ——— olduğu yönünde tespit yapılmış olmasına karşın dosyada mübrez olan ve güncel değerleri içeren kayyım raporlarında bu iki şirketin borca batıklıktan çıktığı belirtilmiştir.—- erteleme davalarında şirketin borca batık olup olmadığının belirlenmesi en önemli koşul olup borca batıklık tespitinde kaydi değerler değil satış sırasında gerçekleşecek rayiç değerler esas alınmalı borca batıklık kesin bir şekilde tespit edilmelidir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile kayyım raporlarının çelişkili olması karşısında borca batıklık yönünden tereddüt hasıl olmuştur. Bu durumda mahkemece hakkında —- erteleme kararı verilen şirketler yönünden güncel durumu itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Ancak somut olayda,——– erteleme isteyen şirketler hakkında —– tedbirlerine ve sonrasında tedbirlerin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. —- tarihinde yürürlüğe giren 7101 Sayılı Yasanın 65.maddesi ile kaldırılan ancak geçici 14.madde ile derdest davalarda uygulanmasına devam edilen İİK’nın 179/b-7. maddesi uyarınca iflas erteleme tedbirleri 5 yıldan daha fazla olamayacağından mahkemece yapılacak inceleme sonunda şirketlerin borca batık olduğunun anlaşılması halinde inceleme tarihi itibariyle 5 yıllık erteleme süresi dolduğundan iflas kararı verilmesi, borca batık olmadığının tespiti halinde ise iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir. Dosya tekrar mahkememize gelmekle yeni esasına kaydı yapılmış, —– ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacılardan—-mahkememizce daha önce verilen davanın reddine ilişkin karara yönelik olarak —- herhangi bir bozma nedeni belirtilmediğinden ve esasen bu şirket hakkında mahkememizce verilen karara yönelik istinaf yada temyiz yoluna başvurulmadığından mahkememiz kararının—–tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmış davacı vekilinin talebi üzerine bu şirkete ilişkin önceki karar için kesinleşme şerhi verilmiştir.
Mahkememizce İİK.nun 179/a maddesindeki düzenleme gereği dava açılmasını müteakip iflas erteleme tedbirlerine ilişkin karar alınmış, davacı şirketlere kayyım tayin edilmiş devam eden süreçte raporlar alınmıştır. Daha sonrasında mahkememizin ——iflas ertelemenin uzatılması talepli davada davacı her iki şirketin borca batık olmadıkları anlaşıldığından iflasın ertelenmesinin uzatılması taleplerinin reddine ve davacı şirketler hakkında devam eden tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiş işbu——tarihinde kesinleşmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca borca batık durumda olup olmadıklarının şirket mal varlıklarının rayiç değerleri de göz önünde bulundurularak belirlenebilmesi için her iki şirketin güncel mal varlıklarını gösteren—- davacı vekilince dosyaya ibrazı istenmiş, bu davacılara—-taşınmazlar üzerinde inceleme yapılmasına, şirket mal varlığının gerçek piyasa değerinin belirlenmesi yönünde rapor alınmasına ayrıca her iki şirketin ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılarak şirketin aktif ve pasifleri de değerlendirilip borca batık olup olmadıklarının belirlenmesi için de mali bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan —- tarihli bilirkişi raporunda her iki şirketin aktif ve pasifleri değerlendirilmek suretiyle gerek kaydi gerekse rayiç değerlere göre düzenlenen bilançoları uyarınca varlıklarının borçlarını karşılamaya yeterli olduğu, şirketlerin borca batık durumda olmadıkları belirlenmiştir. İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için 1.koşul borca batık olma halidir.—-karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir—-yönünden borca batıklık durumunun bulunmadığı, bu nedenle her iki şirketin iflasın ertelenmesi koşullarını taşımadığı, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, diğer davacı —- mahkememizce daha önce verilen karar —-tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu şirket yönünden ayrıca hüküm kurulmaksızın aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile müdahiller— vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.