Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2022/243 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/69 Esas
KARAR NO: 2022/243
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2021
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin iştigal alanının —-olduğunu, ,müvekkili şirketin sahibi —tanışmış olup tanıştıklarından kısa bir süre sonra — ellerinde bir kaç proje olduğunu ve bu projelerde — birlikte çalışmak istediklerini bildirdiğini, müvekkili dava dışı —-araya getirildiğini, bu süreçte müvekkilinin gerek dava dışı —-sahibi ve yetkilisi olduğunu söyleyen — isimli şahısla gerekse Davalılardan— konusu şirketin mimarı olarak tanıştırılan diğer Davalı —- projeler hakkında görüşmeler yaptığını, söz konusu görüşmeler sonucunda taraflar davalıların müşterisi konumunda olduğu söylenen dava dışı —– adresinde yer alan—- yapmak üzere şifahen anlaşıldığını, müvekkilinin davalılarla yapmış olduğu sözleşmeye uygun olarak edimlerini süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini veyan ederek davalılarla yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak ve yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilecek bedelden ve ayrıca müvekkil tarafından sözleşme konusu edimler haricinde yapılan ilave işlerle ilgili olarak ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik —- bakiye iş bedeli alacağının avans faizi ile tahsili taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesinde yer alan —–belgesinde dava değerini açıkça dosyaya bildirmesine rağmen, huzurda görülen davayı yasaya ve usule aykırı olarak—– bedelli belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, maddi hukuk kaynaklı sıfat —- yokluğundan davanın reddine karar vermesi gerektiğini huzurda görülmekte olan dava yönünden müvekkiliinin bahse konu borç alacak ilişkisinde bir taraf sıfatının da mevcut olmadığını, bu itibarla davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini beyan ederek davacının dava dilekçesindeki taleplerinin reddine, davacı tarafından eksik olarak yatırılan harcın tamamlatılmasına, davanın sıfat (husumet) yoksunluğu nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Maslak vergi dairesine yazılan yazıya verilen cevabi yazıda davalı —- tarihinde faaliyet kaydının kapandığı ve —- tarihinden sonra vergi kaydının olmadığı bildirilmiştir.
— yazılan yazıya verilen — cevabi yazıda, davalı —- dairelerindeki mükellefiyet türünün herhangi bir ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetinden kaynaklanmayan potansiyel mükellefiyet olduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
—-davalı — davalı —- gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığının bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında —– Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, davalılar tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin —- Nöbetçi ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli — Nöbetçi ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —vekilinin yüzüne karşı , davalı———– yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatılıp usulen anlatıldı. 24/03/2022