Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/679 E. 2022/600 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/679 Esas
KARAR NO: 2022/600
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya
Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 25/10/2021
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —– hisse ile hissedar olduğunu, davacının münferit imza ile yetkili müdürlüğünün sona erdiğini, şirketin temsilcisiz kaldığını, diğer ortakların ise —–olduğunu, Davalı ———– hissesini ——– ile davacıya devrettiğini ve devir bedelini nakten ve tamamen aldığını, ancak sözleşme sonrası hisse devri için kalan gerekli işlemleri yapmadığından hisse devri tescil ve ilan edilemediğini, hisse devrinin gerçekleşmediğini, şirkette ——- tarihinde ortaklar kurulunun toplandığını ancak —– rağmen davacının hisse devri davalıların aleyhe oyları sebebiyle yapılmadığını ve ——de yapılmadığından şirketin temsilcisiz kaldığını, —— başvurulduğunu ancak zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığı gerekçesi ile dosyanın kapatıldığını, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydı ile, Öncelikle, davanın sonuçlanması ve kararın kesinleşmesine kadar, geri dönüşü olmayan zararların önlenmesi ve şirketin temsilcisiz kalmaması için, ——- dava konusu —- münferit imza ile yetkili müdür olarak tayini yönünde tedbir kararı verilmesini, Davalı—–hissesinin müvekkil —-bedelsiz devredilmesi ve ——-tescili yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara müştereken, müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı/ karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dava dilekçesi ile özetle ;
Cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu —– nisbi butlan ile geçersiz olması, hisse satış bedelinin ödenmemiş olması ve —– dürüstlük kuralına uygun olarak pay devrinin onaylanmaması sebebiyle açılan haksız davanın reddinin gerektiğini, davacı/Karşı Davalı tarafından—– kurulması sırasında irade sakatlığı bulunduğundan ——nisbi butlan ile geçersiz olup haksız davanın reddi gerektiğini,—— belirtilen pay bedelinin davalı karşı davacıya ödenmediğinden Davacı/Karşı Davalı pay devrini mahkemeden talep edemeyeceğini, pay Devri, yasaya ve esas sözleşmeye uygun ——– reddedildiğinden Davacı/Karşı Davalı, mahkemeden pay devrini talep edemeyeceğini, haksız davanın reddinin gerektiğini, ——- reddedilen pay devri talebi dürüstlük kuralına uygun olduğunu ve TTK m. 445 gereğince bu karara karşı süresinde dava açılmadığından haksız davanın reddinin gerektiğini ;
Karşı dava dava dilekçesinde özetle;
Davalı Şirketin organsız kalması nedeniyle TTK m. 636/2 gereğince ve terditli olarak Davacı/Karşı Davalı kusuru ile davalı adına ortaklığın devam ettirilmesi beklenilmemesi gerektiğinden TTK m. 636/2 uyarınca Şirketin feshinin gerektiğini, —— tarihinden beri ——- seçimi yapılamadığından TTK m. 636/2 uyarınca Organların eksikliği sebebiyle şirketin feshinin gerektiğini,—– görevi boyunca davalı karşı davacılara karşı haksız fiiller işlemesi, iyi niyete aykırı davranması ve usulsüzlükler yapması sebebiyle TTK m. 636/3 ‘de düzenlenen haklı sebeplerin varlığı kanıtlandığını, şirketin feshinine, bu mümkün değilse ilgili maddede anılan duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmetme hükmü uyarınca takdir yetkisini kullanarak —– ayrılma akçesi ödenerek ortaklıktan çıkarılmasını; —- sıfatıyla şirket hesaplarından —— para çektiğini ve ortaklara ödenmiş gibi gösterdiğini, ancak davalı karşı davacıların böyle bir para almadığını, Davacı/Karşı Davalının, şirket hesaplarını boşalttığını, davacı/Karşı Davalı —– sıfatıyla şirket hesaplarını kendi ve yakınlarının lehine kullanmış, şirket defterlerini kaybettiğini ve gizlediğini, davalı karşı davacıların ———— tarafından engellendiğini, —– başka soruşturmalarında başlatıldığını, bu sebeple şirketin feshedilmesi için sayılan sebeplerin TTK 636/3(i) md uyarınca haklı sebep olarak kabul edilerek——- feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı – karşı davalı vekili tarafından dosyaya sunulan —- tarihli dilekçe ile davayı ve karşı davayı takip etmediklerini beyan eder dilekçe sundukları görüldü.
Davalı- karşı davacı vekili —— tarihli sulh protokolü ve karşı davadan feragat ettiklerine dair dilekçe sunmuş oldukları görüldü, okundu dosyasına konuldu.
Davacı karşı davalı vekilini duruşmada beyanla; açtıkları davadan feragat ettiklerini, tarafların sulh olduklarını, aynı zamanda karşı vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden de feragat ettikleri, beyanlarını ıslak imza ile tasdikledikleri görüldü.
Davalı karşı davacı vekili duruşmada beyanla; davalarından feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir.
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili —- tarihli duruşmada davalı taraf ile sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davalı/ karşı davacılar vekili ——– tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduğunu bildirmiş, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-KARŞI DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden;
492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ilk celsede veya daha öncesinde feragat edilme durumu olması nedeniyle, davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın(80,70 TL) üçte biri(1/3) olduğu anlaşılmakla alınması gerekli 26,90 TL harcın davacı- karşı davalı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 -TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatıran 32,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı karşı davalı tarafa iadesine,
4- Karşı dava yönünden ;
492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ilk celsede veya daha öncesinde feragat edilme durumu olması nedeniyle, davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın(80,70 TL) üçte biri(1/3) olduğu anlaşılmakla alınması gerekli 26,90 TL harcın davalı- karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 -TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatıran 32,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı karşı davacı tarafa iadesine,
5-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin , yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 13/09/2022