Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/124 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/671 Esas
KARAR NO: 2022/124
DAVA:İade-i Muhakeme (Yargılamanın Yenilenmesi)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Mahkememizin —- tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği, dosyanın kesinleştiği, davalı vekilinin—- tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesine ilişkin talep dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin yargılanmanın yenilenmesine ilişkin talep dilekçesinin mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Yargılamanın iadesini talep eden vekili cevap dilekçesi özetle: dava dosyasının müvekkili davalı tarafından vekil olarak taraflarına daha önce tevdi edilmediği anlaşılmış olup, müvekkilinden gelen bu talep üzerine dosya kaydı yaptırmalarını müteakip dosya hakkında vekil olarak ilk defa bilgi sahibi olmuş bulunduklarını, davanın tarafları arasında imzalanan sözleşmenin mevcudiyeti bakımından kendi bünyesindeki kayıtları inceleyen davalı müvekkilinin, dava açılışından bu yana sözleşmeyi aradığı ve fakat bulamadığının anlaşıldığını, vekil olarak kendi kayıtlarında yaptıkları araştırma neticesinde davalı ile davacı arasındaki sözleşmenin imzalanması süreci ve sonrasında vekil sıfatı ile görevi ifa ettikleri için taraflar arasında imzalanan —- tarihli— taraflarca imzalı, ıslak imzalı aslının arşivlerinde mevcut olduğunun görüldüğünü, — tarih ve—- alınan ürün bedeli, ödemelerin bonolarla yapılacağı, bono bedelleri, anlaşma şartları belirtilmiştir” denilerek —- tarihli sipariş formundan bahsedilmiş olsa da —– yolundaki tespite de aynı kararda yer verilmiş olması karşısında; davalının dosyaya sunduğu ve fakat sadece davacının imzasını ihtiva ettiği, buna karşılık davalı müvekkilinin imzasını içermediği görülen —- tarihli sipariş formunun, taraflardan sadece birinin imzasını içerdiği için bu anlamda mahkeme tarafından hukuken “sözleşme” niteliğinde kabul edilmediğinin anlaşıldığını, yargılama devam ederken, elinde olmayan nedenlerle müvekkilinin elde edemediği dava konusu—– tarihli —-belgesinin müvekkili tarafından da imzalı, ıslak imzalı aslının, belgenin ellerinde olup olmadığını müvekkilinin sorması üzerine arşivlerinden temin edilerek davalı müvekkiline iletilmesi sayesinde dava dosyasında mübrez olmayan bu belgenin karar tesis olduktan ve hatta kesinleştikten sonra davalı tarafından ele geçirildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, —- maddesinde “ödeme yapıldıktan sonra en geç —günü içerisinde teslimat yapılacaktır” hükmünün sevk edilmiş olduğunu, bu hükme göre edimini ilk olarak ifa etmesi gereken tarafın, davacı — oludğunu, davacı — edimini ifa etmediği gibi, müvekkilinden edimini ifa etmesi yolunda herhangi bir talepte bulunmadığını ve sipariş formunun düzenlenmesinden sadece – gün sonra fesih bildiriminde bulunduğunu, dava konusu olayda, davacı — herhangi bir surette dönme hakkını kullanmasının söz konusu olmadığını, sözleşme uyarınca ilk edim olarak ödemede bulunması gereken —- bu edimini yerine getirmeden sonradan ifa etme hakkı olan müvekkilinin, edimini ifa etmediğinden bahsedilemeyeceğini, bu sebeplerle karardaki gerekçenin, hukuken sözleşme niteliğini—- sipariş formunda taraflarca kabul edilen sözleşme hükümlerine ve hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığının, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne karar verilmesini, kesinleşmiş mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
SAVUNMA :
Karşı taraf vekili—- tarihli dilekçesinde özetle: mahkemenin yapılan yargılama sonucunda haklı davalarının kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiğini, davalı tarafça yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği, yargılamanın yenilenmesi şartları oluşmadığını, iş bu talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle —- Sayılı davasının HMK’nın 375.maddesi gereğince yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Yargılamanın yenilenmesi talebini içeren dava, ayrı bir dava olup ayrı harca tabi olduğu, ancak davacı vekilince mahkememiz kesinleşen dosyasına bu talebin sunulduğu görülmekle davalı tarafın yargılanmanın yenilenmesi talebinin mahkememiz ayrı bir esasına (iş bu esasına) kaydedilmesine karar verilmiş ve HMK’nın 379/1 maddesi uyarınca duruşma günü verilerek taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin —- Sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmış, yapılan incelemesinde; davanın — adet bonodan dolayı davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı davaya konu—- güncelleme bilgisayar programı ürününün davalı şirkete sipariş verildiğini, bu siparişe istinaden bir tanesi—-tutarında kambiyo senedini davalıya verdiğini, güncel dolar kuru dalgalanması, pandemi sebebiyle piyasada yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı söz konusu siparişin iptal edilmesi ve verilen senetlerin iadesi için davalıya —- tarihli ihtarnamesi gönderildiğini, ürünü teslim almadan siparişten caydığını, davalının herhangi bir mal ve hizmet satışı gerçekleştirmemesi davalıya ürün bedeli karşılığı olarak verilen bonoların bedelsiz kaldığını iddia ettiği, davalı tarafın davaya cevap vermediği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından sunulan —- satın alınan ürün bedeli, ödemelerin bonolarla yapılacağı, bono bedelleri, anlaşma şartları belirtildiği, taraflar arasındaki — davacı tarafından gönderilen ihtarname ile cevabı ihtarname göz önüne alındığında dava konusu— adet bononun davalıya —- güncelleme —- karşılığında verildiği, davacı tarafın sipariş formunun düzenlenmesinden —- sonra pandemi ve güncel kur dalgalanması sebebiyle ürün ve hizmet sözleşmesini tek taraflı olarak iptal ettiği, davalının bu hususu kabul etmeyerek mal ve hizmet karşılığı davalıya verilen dava konusu — adet bonoyu davalıya iade etmediği, sipariş formunda taraflardan birinin sözleşmeyi tek taraflı fesih veya sözleşmeden dönme hususunun düzenlenmediği, davalı tarafından sözleşme konusu ürünü kısmen veya tamamen yerine getirdiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, her ne kadar davalı taraf cevabı ihtarnamesinde; davacı şirket yetkililerinin defalarca aranmasına rağmen davacı şirket yetkililerinin kasıtlı olarak lisansın kurulumundan imtina ettikleri beyan edilmiş olsa da bu hususta ürün teslimi için mahkemeden tevdi mahalli tayini vs talep edildiğine ilişkin bir delil olmadığı, sonuç olarak sözleşme konusu ürünün davacıya teslim edilmediği, dolayısıyla dava konusu —- bononun bedelsiz kaldığı anlaşıldığından davanın kabulü ile dava konusu bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti gerektiği, bonolar hakkında başlatılan bir icra takibi bulunmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür
Dosyanın safahatı incelendiğinde davanın başlangıçta mahkememizde —- açıldığı, mahkememizce davanın kabulü ile, karar verildiği, kararın taraflara ayrı ayrı tebliğ edildiği, tarafların kararı istinaf etmemesi sonucu kararın —– tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 375.maddesine göre yargılamanın yenilenmesi nedenleri;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması,
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması,
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması,
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması,
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması,
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması,
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması,
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması,
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması,
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,” olarak sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; her ne kadar davacı vekili taraflar arasında imzalanan —– belgesinin aslının yargılama sona erdikten sonra ellerine geçtiğini (bulduklarını), sipariş formunun sözleşme niteliğinde olduğunu, dolayısıyla bu belgenin HMK’nın 375/1-ç bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafın sipariş formu uyarınca üzerine düşen edimi gerçekleştirmediğini bu nedenle müvekkilinin edimini ifa etmediğinden bahsedilemeyeceğini ileri sürmüş olsa da davalı tarafın davaya cevap vermediği, kaldı ki davalı tarafça yeni bulunduğu ileri sürülen —- tarihli sipariş formunun davacı tarafça dosyaya sunulduğu, davalı tarafından sunulan sipariş formunun dosyada davacı tarafından sunulan sipariş formuyla aynı olduğu, mahkememizce söz konusu sipariş formunun gerekçede açıklandığı üzere dikkate alındığı, dolayısıyla mahkememiz açısından yeni bir belge niteliğinde olmadığı, davalı tarafın yargılanmanın iadesi talebini içerir dilekçesindeki hususların mahkememizce yapılan yargılamada değerlendirildiği, dolayısıyla HMK 375.maddesinin ”ç”bendi gereğince ”Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” şartının sağlanmadığı, HMK’nın 375. Maddesinde yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin tahdidi olarak sayıldığı ve davacı tarafın iddiasının söz konusu nedenlerden herhangi birine girmediği anlaşıldığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılanmanın yenilenmesi talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunan taraftan alınarak hazine adına irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderinin yargılamanın yenilenmesi talep eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Karşı taraf —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’deki tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin —alınarak karşı taraf —— ödenmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine
Dair Yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunan vekilinin ve karşı taraf vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022