Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/659 E. 2022/458 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/659 Esas
KARAR NO: 2022/458
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/11/2020
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Davacı müvekkil şirkete —– yevmiye nolu ödememe protestosu —– tarihinde tebliğ edildiğini, İşbu ödememe protestosunda; — Bedelli, alacaklısı —– olduğu ihtilaf vukuunda—– Mahkemeleri selahiyetli olduğunu davacı müvekkili şirketin davalı şirketle hiçbir ilişkisi bulunmadığınını davalı ile herhangi bir ticari veya başka bir ilişki sözkonusu olmadığını. Davaya konu senet davacı müvekkil tarafından tanzim edilmediği ve imzalanmadığını. İşbu senet tamamen sahte olarak düzenlenerek bankaya ibraz edildiğini. Davacı müvekkilinin işbu senetten ödememe protestosu ile haberdar olduğunu. Dava konusu bonoyla ilgili olarak —–Dosyasıyla şikayette bulunduğunu, daha önce alacaklısı 3.şahıs olan başka senetlerle ilgili olarak da —- davacı şirkete bildirimde bulunduğunu. Bu senetlerle ilgili şikayet neticesi soruşturma —– soruşturma nolu ile devam ettiğini, Davaya konu senet üzerindeki imza incelendiğinde ve çıplak gözle bakıldığında dahi imzanın sahte olarak atıldığı bellli olacağını .Zira davacı müvekkilin davalı şirketle herhangi ticari ilişkisini bulunmadığını senet üzerindeki imza da davacı müvekkil şirkete ait olmadığını. dava konusu bono sebebiyle henüz icra takibine girişilmediğini talep edilen meblağın yüksekliği ve bilhassa dava konusu yapılan bononun suç mahsulü olabilceğini dikkate alındığında icra takibine geçilmesi halinde takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğunu davaya konu bononun ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için İhtiyat-i Tedbir Kararı verilmesini ve dava konusu senedin iptaline karar verilmesini ,davanın kabulü ile icra takibine geçilmesi halinde öncelikle teminatsız aksi halde teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararıyla icra takibinin durdurulmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davacı taraf bonoda bulunan imzayı kabul etmemesine rağmen yine aynı bonoda bulunan yetki sözleşmesine istinaden huzurdaki davayı İstanbul Mahkemelerinde ikame ettiğini, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 72. Maddesinin 8. Fıkrasında yetkili mahkemelerin genel hükümler saklı kalmak kaydıyla davalının yerleşim yeri mahkemesi veya takibe başlandıktan sonra menfi tespit davası açılmışsa takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu hüküm altına alındığını, Nitekim yukarıda esas numarası yazılı dosya ile açılan dava da icra takibinden önce açılan menfi tespit davası mahiyetinde olup davaya bakmakla yetkili mahkemeler —- Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Zira davalı müvekkil şirketin yerleşim yeri —– adresidir. Bu nedenle yetki itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesini, huzurdaki davaya konu bono müvekkil şirket yetkilisine dava dışı üçüncü şahış olan —- tarafından şirkete olan borcuna mahsuben getirildiğni, Ancak —- davacı şirket arasında nasıl bir bağlantı olduğu hususu müvekkil şirketçe bilinmdiğini, Müvekkil şirket tamamen iyiniyetli olarak dava konusu bonoyu takip için bankaya teslim ettiğini, Bonoda bulunan imzaların davacı şirket yetkilisine ait olduğunu düşündüğünü, İşbu husus yapılacak bilirkişi incelemesi ile de sübuta ereceğini, Davacı taraf dava dilekçesinde daha önceleri de alacaklılarının dava dışı üçüncü kişilerin oluşturduğu başkaca—– adet bononun bulunduğunu ve bu bonolarla alakalı—- şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın —–dosya üzerinden devam ettiğini beyan ettiğini, Müvekkil şirketin işbu bonolarla herhangi bir irtibatı bulunmadığını, Kesinlikle davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla davacı şirketin unvan ve bilgilerinin başka şahıslarca kullanıldığı, bu nedenle iktisapta herhangi bir kusuru bulunmayan, dava konusu bono için henüz herhangi bir icrai faaliyete de girişmemiş konumda olan müvekkil şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —- bedelli davaya konu yapılan bonodaki imzanın davacı tarafça inkarı ile davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve bononun iptalini içerir menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– numaralı soruşturma dosyası celbedilmiştir.
Davaya konu bono incelendiğinde—- düzenleme tarihli,—– bedelli,keşidecisinin davacı şirket lehtarının davalı şirket olduğu anlaşılmıştır.
Grafoloji uzmanı bilirkişi —- tarafından hazırlanan —- tarihli raporda özetle; İnceleme konusu senette borçlu şirkete atfen atılmış imzalar ile davacı şirket yetkilisi ——- ait mevcut karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından, söz konusu imzaların davacı şirket yetkilisi —- eli ürünü olduğunu gösterebilecek nitelikte uygunluk veya benzerlik saptanmadığından, inceleme konusu senette borçlu şirkete atfen atılmış imzaların, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi —- eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava,—– bedelli davaya konu yapılan bonodaki imzanın davacı tarafça inkarı ile davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve bononun iptalini içerir menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce alınan grafoloji uzmanı bilirkişisi raporunda senetteki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, söz konusu raporun hükme esas alındığı, senetteki imzanın senedi düzenleyene ait olması hususu mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, hükme esas alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar vermek gerektiği, dava konusu senedin icra takibine konulmamış olması nedeniyle davacının tazminat talebinin reddedilerek ——-davacının dava açmakta haklı olup davalının kötüniyet tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının—- bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Dava konusu senedin icra takibine konulmamış olması nedeniyle davacının tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 3.552,12 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 888,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.664,09 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 888,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 942,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 275,80 TL tebligat ve müzekkere gideri masrafı ,1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.275,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 7.560,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda Davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022