Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2023/230 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/648 Esas
KARAR NO : 2023/230

DAVA: İtirazın İptali (Ticari SatımdanKaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından alacağının tahsili amacıyla, davalı borçlu şirket aleyhine,—– Sayılı dosyası ile 02.07.2021 T. icra takibi başlatılmış, ancak, borçlu şirket tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulmuş olduğunu, Huzurdaki dava ikame edilmeden önce, taraflarınca alacağın tahsili amacıyla bu kez —— numarası ile arabuluculuğa başvurulmuş ancak yine sonuç alınamayarak, 22.09.2021 tarihinde anlaşmaya varılamadığı yönündeki tutanağın taraflarca imzalanmış olduğunu, Davalı borçlu ödeme emrine itirazında, ‘hukuken korunacak bir dayanağı bulunmayan’ denilerek itirazda bulunmuş, ancak, mahkeme huzurunda yapılacak yargılamada tarafların ticari defterleri ve belgeleri uzman bilirkişilerce incelendiğinde, müvekkilinin 16.01.2020 tarihi itibariyle 9.322,00-TL davalıdan cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilecek olup, davalının haksız ve müvekkili mağdur etmek kastıyla icra takibine itiraz etmiş olduğunun ortaya çıkacağını, Cari hesap alacağı likit alacak niteliğine haiz olup, davalı borçlu aleyhine 9620 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ve iddia ederek, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere; Davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı İtirazın İptaline ve Takibin Devamına, Davalı aleyhine borç tutarının 9620 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yan tarafından müvekkili şirket aleyhine—–sayılı dosyası ile —- alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapılmış, Müvekkili şirketin davacı yana borcunun bulunmaması nedeniyle de iş bu takibe itiraz edilmiş olup davacı yan tarafından Mahkemenizde işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğunu, Müvekkilinin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmamakta olup, bu nedenle, anılan alacak kalemlerinin kabullerinde olmaması sebebiyle yapmış olduğumuz itiraz haklı ve hukuka uygun olduğunu, bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranının da geçersiz, fahiş ve hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve cari hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunmamasına karşın mesnedi belirsiz alacak kalemleri çıkarılarak alacaklı olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini, iddia edildiğinin aksine taraflar arasında bir alacak/borç durumu söz konusu olmayıp ve yine iddia edildiği gibi borcun var olduğunu kabul eder/ispatlar mutabakatın da bulunmamakta olduğunu, Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve süregelen bir ticari ve cari hesap ilişkisi bulunmamakta olup, davacı tarafından, müvekkiline verilmiş alacak doğurur bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmamakta olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmamakta olup, bununla birlikte davacı tarafından davalı müvekkiline bir mal satımı, imal edilmesi veya iş görmesi, menfaat temininin de söz konusu da olmadığını, Davacı tarafından tanzim edilip müvekkile teslim edilen bir fatura da bulunmamakta olup, İşbu durumun da müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle de tespit olunacağını, Davacı yanın alacak iddiasının hiçbir şekilde kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, dosya kapsamında davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair ihtarname veya başkaca bir belge bulunmadığından temerrüdün, takip tarihi itibariyle gerçekleştiğinin kabul edilmeli, Temerrüt gerçekleşmeden faiz de talep edilemeyeceğinden cihetle davacının işlemiş faiz talebinin reddinin Gerekmekte olduğunu, Bununla birlikte taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup davacının avans faizi talebi de hukuka aykırı olup, Davacı ancak takip tarihinden itibaren işlemek üzere yasal faiz talep edebileceğini, Hiçbir suretle alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itiraza konu alacak likit olmamakla yargılamayı gerektirmekte olup, Yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu belirleneceği takdirde icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi yönünde hüküm Kurulmakta olduğunu savunarak, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine 9620’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 12/10/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 17/09/2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 17/09/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—–sayılı icra dosyası incelendiğinde; Davacı takip alacaklısı şirket, davalı takip borçlusu şirket aleyhine 02.07.2021 Tarihinde dayanağı —– kaynaklanan Alacak olan 9.322,00 TL Asıl ve 1.999,70 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 11.321,70 TL alacağının, Takip Tarihinden itibaren Asıl Alacaklarına işletilecek Reeskont Avans Faizi birlikte tahsili için İlamsız Takip başlattığı, Davalı Takip Borçlusu Şirketin 08.07.2021 T. tebellüğ ettiği ödeme emrine karşılık ilgili icra müdürlüğüne vekilleri vasıtasıyla yasal süresinde vermiş oldukları 09.07.2021 T. İtiraz Dilekçesiyle; Müvekkili Şirketin Takip Alacaklısı Şirkete herhangi bir borcunun olmadığından bahisle, Borca, işlemiş ve işleyecek faize ve takip ferilerine itirazla Takibin durdurulmasını talep ettikleri görülmüştür.Mahkememiz ara kararı gereği; tarafların 2019,2020,2021 yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının ve tüm dosya kapsamının incelenerek davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı varsa alacak miktarının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup;
20/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tarafların birbirlerini doğrulayan Ticari Defter ve Kayıtları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK” nın 266/c. 2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif ve Taleple Bağlılığın takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacı Şirketin 9.322,00 TL asıl ve 1.999,70 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 11.321,70 TL alacak Talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; Davacı Şirketin Takip/Dava Tarihi itibarıyla Davalı şirketten Talebi gibi 9.322,00 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, Davacı Şirketin 1.999,70 TL İşlemiş Faiz Talebinin mahkeme takdirinde olduğunu beyan ve mütalaa etmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflar bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçelerini dosyaya sunmuştur.Mahkememiz ara kararı gereği taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı Şirket Vekilinin 20.09.2022 Tarihli Kök Rapora ilişkin İtirazları yerinde olmayıp, Davalı Şirketin incelenen Ticari Defterlerinde, Davacı Şirketçe adına düzenlenmiş ve takip konusu alacağın dayanağı yapılmış toplam tutarı kdv Dahil 9.322,00 TL olan 5 Adet Satış Faturasının herhangi bir Yasal niteli itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek kaydedilmiş olup, Davalı Şirket Ticari Defter Kayıtlarının Davacı Şirket Kayıtlarıyla bire bir örtüştüğü ve Davacı Şirket Ticari Defter kayıtlarında yer alan 9.322,00 tl borç/alacak bakiyesini teyit ettiği kök raporumuzda açıklıkla tespit edilmiştir. Davalı Şirketin aynı zamanda aleyhine de delil teşkil etmekte olan işbu Ticari Defter Kayıtları muvacehesinde, davacı şirketin davalı şirketten 9.322,00 tl asıl alacağı bulunduğu yönündeki görüş ve kanaatlerimde herhangi bir değişiklik bulunmadığını beyan ve mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında Yurtiçi Hizmet alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu , işbu ticari ilişki kapsamında davacı şirketin davalı şirkete vermiş olduğu Gemlik İlçe İçi Nakliye Hizmetlerine ilişkin olmak üzere Kdv dahil 9.322,00 TL olan beş adet fatura düzenlenip ticari defterlere kaydedildiği, ilgili faturaların dvaalının herhangi bir itirazı olmaksızın davacının alacağı olarak kaydedildiği, tarafların ticari defter kayıtlarında işbu faturalara ilişkin olarak yapılan herhangi bir ödeme yahut tahsilatın bulunmadığı , tarafların usulünce tutulan ticari defterlerindeki alacak-borç kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacının davalıdan 9.322,00 asıl alacağının bulunduğu ve takip dosyasındaki itirazın işbu asıl alacak yönünden iptali gerektiği , ancak işlemiş faiz talebi yönünden taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme veya temerrüt ihtarının bulunmadığının anlaşıldığı , dosyada alınan kök ve ek raporun birbiriyle aynı olduğu , bu haliyle işlemiş faiz talebinin de reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 9.322,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine,
2-İşlemiş faiz talebinin REDDİNE,
3-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 9.322,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 636,78 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 136,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 500,04 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvuru, 136 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 196,04 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 65,50 TL yargılama gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.065,50 yargılama giderinini kabul ve ret oranları gözetilerek 873,71′ sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.999,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek ‭237,6‬ TL’sinin davacı taraftan, ‭1.082,4‬ TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli KESİN OLARAK karar verildi.