Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2021/752 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2021/752

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı —- —- adresinde ——— belirtilen —- sigortalanmak üzere —– sigortalısı olduğunu, müvekkilinin —– yer kayması nedeniyle oturulamaz hale geldiğini, müvekkilinin binanın fotoğraflarını çektiğini ve durumu derhal sigorta sirketine bildirdiğini, —— üzerine, davalı ——-dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyasında, —- tazminat tutarı olan, 102,323.88TL hasar tazminatının, tüm başvurularına rağmen bugüne kadar sigortalıya ödenmediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 102,323.88 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Görev hususu dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiğinden dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı—- davacı arasında düzenlenen—– dayalı — bedelinin tahsili davasıdır.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.—— 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK’nun 5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında—- —- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde—– üzere hazırlanan —- dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan yada mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, — amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacının,—sonucu hasara uğraması nedeniyle sigorta poliçesine dayalı olarak tazminat isteminde bulunduğu, davacı ile davalı —- arasında —- olduğu, davacının bu işlemi yaparken — hareket etmiş olduğu, 6502 sayılı TKHK’nın 3/i bendinde tanımlandığı gibi ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiğini kanıtlayan delilin de dosyada bulunmadığı, dolayısıyla davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. —–
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Görevli mahkemeninin —– Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli——-belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.