Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/643 E. 2022/884 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/643 Esas
KARAR NO : 2022/884

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili—- bulunan ——— üretilen bu—-kesimi ve paketlemesini yaparak ——– olduğunu, üretmiş ve yetiştirmiş olduğu ——- yapmakta olduğunu, —- olması gereken maddelerden bir tanesinin —–maddesi olduğunu, müvekkili şirket işbu—- için davalı firma ile —- üzerinden anlaşma yapmış, Davalı firma temsilcisi —- tarafından ——olarak planlanıyor—– tarihinde müvekkili şirket temsilcisi —- tarafından “Siparişi bu şekilde onaylanıyorum. — bekliyoruz.” şeklinde onaylanmış olup, Anlaşmanın bu haliyle gerçekleşmiş olduğunu, daha sonra———– gönderilen —–“..— sizinle telefonda konuşmamıza istinaden yine belirtmek istiyorum ki sizinle anlaştığımız malı— vazgeçmesi üzerine malı tedarik edemiyoruz. Fakat sizin de belirttiğiniz gibi üretiminizin durmaması için —-bir tedarikçi ile iletişime geçtik. Mart sonu bizde olacak şekilde isterseniz — onay verirseniz yeni bağlantıyı yapalım….” şeklinde temerrüte düşeceklerini belirterek yapılan anlaşma da hem fiyat yönünden hem de teslimat zamanı yönünden revize teklif edilmiş olup, İşbu revize teklifine—– tarafından “Söz konusu ürünün üretimimizi sekteye uğratmamak adına aciliyeti sebebiyle siparişi onaylıyoruz. Bu siparişin teslimatı ile ilgili yaşanacak her türlü (teslimatın iptal edilmesi-zamanında yapılamaması v.b) yeni bir sorunda toplam mal bedelinin %30 u oranında cezai işlem uygulanacak ve tedarik sürecinde oluşan fiyat farklarından ——— sorumlu olacaktır.” şeklinde aciliyet sebebiyle öncelikle cezai şart talep edilerek oluşacak fiyat farkı ile alakalı da şartlı ve ihtirazı kayıtlı cevap verilmiş olduğunu,—- öncelikle şifahi olarak görüşülmüş ve onay sonrası gönderilmiş, Elektronik yazışmalar günlü olarak yapılırken aradan bir hafta geçtikten sonra davalı şirketin yöneticisi olan—– bağlantıların gelip teslim edilmesi ile ilgili (yüklenmeyen malın) bir sorumluluk altına giremeyiz…” şeklinde —– olduğunu, tüm bu yaşananlardan sonra davalı şirket 2. Kez temerrüde düşmüş ve taahhüt ettiği ürünleri süresi içerisinde teslim edememiş, bunun üzerine — tarihinde müvekkili şirket temsilcis—“Şirketiniz ile yapmış olduğumuz anlaşma ile ilgili; —– toplam —- onay verilmiştir. Anlaşmamız bu haliyle yapılmış olmasına —- tedarik edemediğiniz—- —– geçtiğiniz belirtilerek mart ayı sonunda tüm ürünleri ——- ayında yarısını, mayıs ayında da diğer yarısını (—-) tarafımıza teslim edileceği garanti edilerek yeni fiyat ile tarafınızdan revize talep edilmiştir.———onayladığımız ayrıca ürünlerin teslimatı ile ilgili yaşanacak her türlü (teslimatın iptal edilmesi-zamanında yapılamaması vb.) yeni bir sorunda toplam mal bedelinin %30’u oranında cezai işlem uygulanacağı ve tedarik sürecinde oluşan fiyat farklarından tarafınızın sorumlu olacağı bildirilmiştir. Bu haliyle—— tarihimiz itibariyle süresinde teslim edemediğiniz —— olup temerrüdünüz doğmuştur. Netice itibariyle fazlaya ilişkin her türlü talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla süresinde teslim gerçekleştirilmediğinden temerrüdünüzden kaynaklı toplam ürün bedelinin %30’u oranında cezai şart/iade faturası keşide ederek tarafınıza göndereceğimizi bildiririz.”———- cezai şart faturasının keşide edilerek davalı firmaya gönderilmiş, fakat işbu faturanın davalı firma tarafından iade edilmiş olduğunu, bu durum üzerine davalı firmanın göndermiş olduğu ürün bedellerinin ihtirazı kayıtla ödenmiş ve temerrüde düşülen gönderilmemiş ——— için anlaşmanın, müvekkili şirket tarafından haklı nedenle fesih edilmiş olduğunu, davalı firma ile yapılan ilk anlaşmada satışı taahhüt edilen ———- buna karşılık ilk anlaşma yapılırken müvekkil şirketin başka tedarikçi firmalar ile yapmış olduğu görüşmelerde —— —-sunulmuş olduğunu, ilk teklifte davalının daha uygun fiyat sunmuş olması sebebiyle ürün anlaşması davalı ile yapılmış, fakat gelinen noktada davalı basiretli bir tüccar olarak hareket etmemiş ve müvekkili şirket davalının temerrüdü nedeniyle diğer kayıpları hariç sadece ürün fiyatından dolayı bile yaklaşık —- uğramış olduğunu, dava açılmadan önce alacaklarının tahsili amacıyla zorunlu ticari arabuluculuk müessesesine başvurulmuş, yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması sonucu ekte sunulan arabuluculuk son tutanağının taraf vekilleri ve süreci —— tarafından —— imzalanmış olduğunu iddia ederek, davalı firmadan her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– alacağının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik — alacağının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı ile müvekkili şirket arasında —————– anlaşma yapıldığını, davacının işbu dava ile cezai şart ve fiyat farkı alacağı talep etmekte olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve hüküm altına alınmış bir cezai şart bulunmamakta olup, açıkça itiraz edilmiş olan ve tek taraflı ve mesnetsiz cezai şartın uygulanamaz olduğunu, davacının bildirilen yeni fiyatı yazılı olarak kabul etmiş olup, bu nedenle fiyat farkı talebinin de mesnetsiz olduğunu, taraflar arasındaki —– tarihli teklif metni ile kurulduğunu, bunun haricinde yazılı bir sözleşme yapılmadığını, teklif metni ile birlikle müvekkili şirket çalışanı ———-devamında “… bu arada ürünün gecikme durumunda da en az 1 ay öncesinde tarafınıza bilgilendirme yapılacaktır” şeklindeki bilgilendirmenin yazılı olarak davacı firmaya yapılmış olduğunu, davacı, dava dilekçesinde bu ——– bahsetmiş ve fakat aşağıda açıklanacağı üzere diğer birçok yazışma için de yaptığı gibi, bilhassa bu bölüme dava dilekçesinde yer vermemiş olup, oysa ki, davacı firmaya daha teklif metni iletilirken teklifin üründe gecikme olabileceğine ilişkin kayıt düşülmüş olduğunu, geçikmelerin davacı firmaya geçerli nedenleri ile birlikte hem sözlü hem yazılı olarak bildirildiğini, nitekim, müvekkili şirket———– tarihli —- ile de yazılı olarak;——– yaşanan ——— iptal ettiği, davacı firmanın da talebi üzerine ——– iletişime geçtikleri, dilerlerse —edebileceklerini belirtmiş, davacı firmanın da bu teklifi yazılı olarak —–olduğunu, haksız ve mesnetsiz cezai şart uygulaması ile kesilen faturaya müvekkili şirketçe itiraz edilmesine rağmen, davacı firmaya kesilen ——–borcuna ilişkin olarak sadece — bunun üzerine müvekkili şirket tarafından —–yevmiye nolu ihtarname ile eksik ödenen ürün bedellerinin 3 gün içinde ödenmesi talep edilmiş ve ihtarnameyi tebellüğ eden davacı şirketin verilen süre içinde eksik tutarı müvekkili şirkete ödemiş olduğunu, davacı firmanın tek taraflı olarak ürünü almaktan vazgeçebileceğini, ancak taraflarca bu yönde yazılı bir anlaşma olmamasına rağmen davacının tek taraflı olarak cezai şart uygulaması yapamayacağını, nitekim davacı—- almaktan vazgeçmiş ve sözleşmeyi sona erdirerek asıl kendisi temerrüde düşmüş ve müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olmuş olduğunu, davacı firmanın bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin malları teslim alması, gecikme ve sebeplerinden hem sözlü hem de yazılı olarak haberdar edilmesi, bu hususta kendisinin onayı alınmış olması, kendisine henüz teslim edilmeyen ürünün —– tarihinde bildirilesine rağmen hiç itiraz etmediği ve ihtirazı kayıt olmadığı halde anlaşmayı teslim edilmeyen mallar yönünden makul süre önceden haber vermeden sona erdirmesi, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve/veya ayrıca imzalanmış bir cezai şart anlaşması olmamasına rağmen, tek taraflı cezai şart belirlemesi, müvekkili şirket tarafından itiraz edildiği görülmesine rağmen halen anlaşmaya devam ederek malları teslim alması, yazılı olarak bildirilen —- yazılı olarak kabul etmesi, kalan ürünlerin müvekkili şirket tarafından peşin para ile tedarik edildiğini ve —- olduğunu bildiği halde anlaşmayı bir anda sona erdirerek anlaşma şartlarını ihlal etmesi ve müvekkili şirketi temerrüde düşerek zarara uğratması dikkate alındığında, davacı şirketin hiçbir yazılı belgeye dayalı olmayan cezai şart ve fiyat farkı alacağı talebine konu işbu davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin davalıdan satın alacağı—– maddesi siparişinin tesliminin yapılmaması sonucu davalı ile bu hususta yeni bedel üzerinden 2.kez anlaşıldığı, davalı tarafından 2. kez yapılan anlaşmaya rağmen malların teslim edilmemesi iddiasına dayalı cezai şart ve fiyat farkının tahsili talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı tarafın —- bulunması sebebiyle öncelikle davacı şirketin defterleri incelenmiştir.
—- —– raporunda özetle: Davacı taraf vekilinin — dilekçe ekinde sunduğu—-Defter Kayıtları dokümanların incelenmesinde davaya konu iddialara ilişkin bir kaydın mevcut olmadığı, zaten davacı tarafında taleplerinin Mahkemenin alacağa hükmetmesi halinde doğacak bir alacak olduğu, bu tür alacakların ticari defter kayıtlarında takip edilmesinin mümkün olmadığından—– Ticari defter kayıtlarında yer almadığı, Mahkemece yerinde inceleme talep edilmiş ise de, davacı vekilinin —- talimat mahkeme kalemine sunduğundan ve bu bilgilerin doğruluğunun—– doğrulanmasının mümkün olacağından ayrıca adrese gidilme gereği duyulmamış olduğu, mahkemece saptanan Uyuşmazlığın çözümü için Bilişim Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku uzmanı bilirkişilerden alınacak Rapor ile çözülmesinin mümkün olacağı, davacı taleplerinin bu aşamada muhtemel alacaklar olarak değerlendirilmekte olup, Ticari defter kayıtlarında mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafın defterlerine yönelik talimat raporu döndükten sonra davalı tarafın defterlerinin incelenmesi ve davacı tarafın taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi———- bilirkişi raporunda özetle: davalı şirket tarafından——- kapsamında Elektronik ortamda tutulmuş oldukları, bu kapsamda tutulan elektronik defterlerin hesap döneminin —- alınmış olduğu ve söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 Md. İle ——- dayanak belgeleriyle uyum içinde ve birbirlerini Teyit ettikleri görülmüş olup, davalı —– defterlerinin; TTK md 66 —- ile ilgili tebliğde de ifade edildiği üzere, Nihai Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında hem TL hesapları yönünden hem de——bulunmadığı, davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenmiş tüm fatura bedellerinin davacı şirketçe ödenerek hesapların sıfırlanmış olduğu,
Davacı vekilince dosyaya sunulmuş— tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişinin yerinde inceleme yapmadan, eksik olduğunu iddia ettiği belge ve bilgileri tarafımızdan temin etmeden dava dosyasına sunulan raporu hazırlamış olduğunu, müvekkili şirkete ait — Defterleri ile açılış ve kapanış tasdikleri—- olduğunu, sunulan defterler içerisinde davalı tarafından müvekkili şirkete hangi birim fiyat üzerinden, hangi miktarda, hangi tarihte fatura kesildiği, müvekkili şirket tarafından hangi tarihlerde hangi açıklamalarla, hangi tutarda ödeme yapıldığı, müvekkili şirket tarafından davalı firmaya cezai şart faturası keşide edilip edilmediği keşide edilmiş ise davalı firmanın işbu faturayı iade edip etmediği hususlarının kolayca tespit edilebilmekte olduğunu, diğer taraftan cezai şartın doğup doğmayacağı, doğması durumunda miktarı ile fiyat farkının talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek olması durumunda miktarının Mahkemece değerlendirilecek konular olduğunu, akabinde dava dilekçesinde de ileri sürdükleri hususları tekrar ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalıdan satın alacağı—————– tesliminin yapılmaması sonucu davalı ile bu hususta yeni bedel üzerinden 2.kez anlaşıldığı, davalı tarafından 2. kez yapılan anlaşmaya rağmen malların teslim edilmemesi iddiasına dayalı cezai şart ve —- talebine ilişkin olduğu, her iki tarafın —- yazışmalarını kabul ettiği, bu nedenle taraflar arasında ——– şartlarının değerlendirilmesi gerektiği,
davacının ilk talebinin cezai şart alacağına ilişkin olduğu, davacı tarafın, davalı ile aralarında bir anlaşma yapıldığını ve bilahare cezai şarta ilişkin şartın da anlaşmaya dahil edildiğini iddia ettiği, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı, davalı tarafından sunulan bir teklif formu bulunmaktaysa da, bunun imzalı bulunmaması sebebiyle değerlendirme dışı bırakıldığı, her iki tarafın sunup içeriği aynı olduğu görülen ——— sözleşme şartları konuşulduğundan——- incelenmesi gerektiği, taraflarca———- yazışmalarının——- davalı —— başladığı,—- davalı tarafından davacıya yönelik bir öneride bulunulduğu, öneri; sözleşmenin kurulmasına yönelik olarak tek taraflı, varması gerekli olan; sözlenmenin esaslı unsurlarını içeren, kesin ve bağlayıcı nitelik taşıyan, karşı tarafın kabulü ile birlikte sözleşmenin kurulmasını sağlayan irade açıklaması olduğu,——– teslim edilecek—- sonu ve —– haftası, kalan için ikinci parti ikinci parti Haziranın ilk haftası olacağı, teslimde gecikme durumunda bir ay öncesinden bilgilendirme yapılacağının belirtildiği, belirtilen irade açıklamasının aynı gün —- şekilde onaylıyorum ——- bekliyoruz” şeklindeki —–davacı tarafça kabul edildiğinin anlaşıldığı, – tarihinde davalı tarafça gönderilen mailin, ürünün teslim edilemeyeceğine ilişkin olduğu, mailin içeriğinin —-istinaden yine belirtmek istiyorum ki sizinle anlaştığımız malı —– için tedarikçisinin vazgeçmesi üzerine malı tedarik edemiyoruz. Fakat sizin de belirttiğiniz gibi üretiminizin durmaması için ————- bir tedarikçi ile iletişime geçtik. —– olacak şekilde isterseniz—— verirseniz yeni bağlantıyı yapalım.” şeklinde olduğu, bu mail ile ürünün görüşülen tedarikçiden alınamadığı, yeni—– olduğu,—– olduğu görülmekte olup, bu tarihte —– olup, bu mail ile ürünün fiyatının % 20 den fazla arttırılmasının önerildiğinin anlaşıldığı, davalının bu davranışı nitelik olarak sözleşmenin ifa edilemeyeceğini belirtmek anlamına geldiği, davacı tarafın bu öneri üzerine aynı gün— gönderilen mail ile taraflar arasındaki sözleşmenin önerilen şekilde revize edildiğinin kabul edildiği, bu açıdan taraflar arasındaki yeni durumun değerlendirilmesi gerektiği, bir sözleşmenin şartlarının değişikliğinin de sözleşmenin kurulmasına ilişkin esaslara tabi olduğu, davalı tarafından gönderilen——– değiştirilmesine yönelik irade beyanının yeni bir öneri olduğu, davalının önerisi karşısında davacının kabul beyanının aranması gerektiği, davacı tarafça gönderilen mailin; “Söz konusu ürünün üretimimizi —– adına aciliyeti sebebiyle siparişi onaylıyoruz. Bu siparişin teslimatı ile ilgili yaşanacak her türlü (teslimatın iptal edilmesi-zamanında yapılamaması v.b) yeni bir sorunda toplam mal bedelinin %30 u oranında cezai işlem uygulanacak ve tedarik sürecinde oluşan fiyat farklarından—- şeklinde olduğu, bu mail içeriği ile siparişin onaylandığının anlaşıldığı ancak bunun yanında “yaşanacak herhangi bir sorunda toplam mal bedelinin % 30’u oranında cezai işlem uygulanacaktır” şeklinde ortaya çıkan iradenin, “kabul” olarak nitelendirilemeyeceği, zira kabulün, öneriyi değiştirmeyeceği, onun içeriğine uygun olması gerektiği, öneriyi değiştiren veya ona eklemeler yapan bir beyanın, kabul olarak nitelendirilemeyeceği, bunun ancak yeni bir—– değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda davacı tarafından belirtilen cezai işlemin, TBK md. 179’de düzenlenen ceza koşulu niteliğinde kabul edilmesi gerektiği ve burada belirtilen “bir borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi” halinde ödenmesi gereken bir tazminat olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu beyana yönelik olmak üzere davalı tarafından gönderilen mailde, önerinin kabul edilmediğinin anlaşıldığı, —- “Bu nedenle yaptığımız bağlantıların gelip teslim edilmesi ile ilgili (yüklenmeyen malın) bir sorumluluk altına giremeyiz. —- ile ilgili yaşadığımız süreç sizin de bildiğiniz gibi, ——piyasada üretimden kaynaklı bir problemdir.—- bağladık. —- büyümesinden dolayı fiyatlar tekrar yükseldi ama size yansıtmadık. Yani fiyatımız yine —–. Üstelik bu ürünü size yetiştirmek için peşin alım yapıyoruz. Anlaşıldığı gibi —–için her şeyi yapmaya çalışıyor. Krizin giderek büyümesinden kaynaklı olarak üreticiler yaptıkları bağlantıları bunu fırsata çevirmek için (ödemesi yapılmış olsa bile), iptal edip yüksek fiyat veren diğer firmalara satmaktadırlar. Bu nedenle yaptığımız bağlantıların gelip teslim edilmesi ile ilgili (yüklenmeyen malın) bir sorumluluk altına giremeyiz.” şeklinde olduğu, bu haliyle davacının cezai şarta yönelik ——— söylenemeyeceği, davacı tarafça gönderilen —- “….—- sonlarında yaptığımız bu ihalede —- tarihinde sözlü olarak ——- tesisimize bir ziyaret gerçekleştirilerek bu ihale süreci, ———-hususlar tekrar görüşülüp ardından yazılı olarak ——- her iki tarafın da kabul ettiği şartlardan onaylanmıştır. Bu süreçte bizler sizlere itimat ederek ihaleyi sizinle birlikte bitirdik ve diğer ——- tekliflerine teşekkür ederek olumsuz yanıt verdik, ihale sürecinin yazılı onaylar ile sonlanmasının üzerinde ——————- edemeyeceğinizi sözlü olarak ardından —-tarihinde yazılı olarak bildirdiniz.—- bildirinizde ürünü yeniden—- edebileceğinizi taahhüt ettiniz ve aradan yine 1 hafta gibi uzun bir sürenin geçmesinin ardından bizlere bildirdiğiniz tarihlerde bu —– edemeyebileceğinizi içeren bir mail göndererek süreç hakkında ilerleyen dönemlerde bilgilendirileceğimizi söylüyorsunuz. ——— bildiğiniz üzere ticari faaliyetimizin ——- unsurlarından bir olan —- her an ve/veya her yerde bulunan bir şey değil bu durumun hassasiyetini bilerek, bu hassasiyeti bile ve isteye ürünü ——-etmek için aday olmuştunuz. Şimdi ise bu sorumluktan kaçınmaya çalışıyorsunuz, ihaleli yapılan bir ticari anlaşmanın haftalar sonra iptal edilmesi ve bu durumun doğuracağı sorumluluklardan kaçınamazsınız. Lütfen ürünümüzü bizlere ulaştırın ve lütfen sorumluluktan kaçınmak için verdiğiniz çabayı ürünü tedarik etmek için harcayın.” şeklinde olduğu,—– davalı tarafından yapılan önerinin de davacı tarafça kabul edildiğinin söylenemeyeceği ancak — davacı tarafça gönderilen —– tesliminin talep edilmesi nedeniyle davacı tarafın —-ve teslimatın gecikmesine yönelik hususları kabul ettiğinin benimsenmesi gerektiği, davacı tarafından bu beyanlarda bulunulduktan sonra, davalı tarafından gönderilen —– sağlanacağı —– bildirildiği, davacı tarafından gönderilen ——–gecikmenin kabul edilmediği belirtilip süreç özetlenerek cezai şart ve fiyat farkı talep edeceklerinin belirtildiği, incelenen mail içeriklerinden anlatıldığı şekilde davacı tarafından fiyat değişimi konusunda davalının kabulü ile anlaşma sağlandığının anlaşıldığı, fakat cezai şart hususunda taraflar arasında anlaşmanın gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği anlaşıldığından davacının cezai şart talebinin reddinin gerektiği,
Davacının ikinci talebinin fiyat farkı alacağı talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında —– revize edildiği, davacı tarafça——— kısmının temin edilmediği belirtilerek, kaçırılan fırsat olarak—– tarihinde dava dışı üçüncü kişiden alınan fiyata yönelik mailin sunulduğu, belirtiler mailde yer alan fiyatın —– birim fiyatının bildirildiğinin görüldüğü, bu kapsamda davacı tarafından sözleşme fiyatının —-olarak revize edilmemiş olsaydı ve ilk sözleşme ile ortaya çıkan teslim edilememe durumundan dolayı temerrütten kaynaklanmış hakların kullanılması halinde, davacı bakımından kaçırılan bu fırsatın bir zarar kalemi olarak belirlenmesinin mümkün olacağı, ancak taraflar arasındaki yazışmalarla, taraflar arasındaki fiyata yönelik değişmenin gerçekleştiğini ve ilk sözleşmeden dolayı temerrüt ve buna bağlı olarak tazminat haklarının kullanılmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı, davacının revize edilen fiyat ve teslim tarihleri itibariyle de davalıyı usulüne uygun bir biçimde temerrüde düşürmediği, temerrüde yönelik ihtarın vade gelmeden gönderildiği ve TTK md. 18. f. 3 hükmüne uygun olmadığı, ayrıca TBK md. 212, f. 1 hükmü gereğince uygulama alanı bulacak olan TBK 125 gereği kullanılan seçimlik haklardan hangisinin kullanıldığının belirlenmediği gibi, vadenin kesin vade olmaması sebebiyle temerrüt sonrası mehil verilmesi gerektiği ve mehil sonucu seçimlik hakların kullanılmasına yönelik bir belirlenme yapılması gerekeceğinden ancak davacı tarafça bu hususlar yerine getirilmediğinden davacı tarafından fiyat farkının da davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından bu talebin de reddine karar vermek gerekmiş ve davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen ve dava miktarını geçmemek üzere 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —— davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.