Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/633 E. 2022/639 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/633 Esas
KARAR NO : 2022/639

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerin murisi vefat eden—- tarihinde,——— olarak hareket halinde iken, trafik güvenliğini tehlikeye koyarak —– plakalı —- çarpması sonucu trafik kazası geçirdiğini, yaşamını yitirdiğini, trafik kaza tutanağına göre kaza çift taraflı gerçekleştiğini, —–Plakalı ——–sürücüsü davalı ——trafik güvenliğini tehlikeye koyarak gerekli önlemleri almadan —- gözetilerek karar verilmesinin gerektiğini, —- etmenin yasak olduğunu, araç arıza vermesi durumunda aracın dörtlülerinin yakılması, yine belli mesafelere diğer yolcuların aracın park edildiğini anlaması için———-amaçlı——– konulması gerektiğini, sürücünün savunması, aracın arıza verdiğine dair olmasına rağmen aracın arıza yaptığına ilişkin somut bir delil sunulmadığını, davalı — kurtulmak ve sorumluluğu üzerinden atmak için bu şekilde gerçeğe aykırı bir beyanda bulunduğunu, sürücü ———–hassasiyeti göstermemiş olması kazaya sebebiyet verdiğinin sabit olduğunu, sürücü davalının tam kusurlu olduğunu, keşif yapılarak dosyanın kusur yönünden bilirkişiye gönderilmesini, —doğumlu —- evli ve üç çocuk babası—– ——–olarak çalışıp ailesini geçindirdiğini, müteveffanın ölümüyle eşi ve çocukları destekten yoksun kaldığını, davacı müvekkillerin tek geçim kaynaklarının müteveffa sağlamakta olduğunu, müvekkillerin müteveffanın geliri dışında başkaca hiçbir gelirinin bulunmadığını, çocuklarından davacı — doğumlu kızı ——- maddi ve manevi olarak destekten yoksun kaldığını, davanın 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası”olarak açtıklarını, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, sonradan arttırılmak üzere peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı yönünden — maddi tazminat olarak davalarını açtığını, kaza nedeniyle müvekkil— hayatında en çok değer verdiği eşini davacıların desteğinin — bir kusuru bulunmadığını, eş ve çocuklar desteklerini çok erken yaşta kaybettiklerini, bundan böyle yaşamlarındaki boşluğun ve eksikliğin karşılığı olarak davalı taraf üzerinde———- olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminat istendiğini, davalı —–sevk ve idaresinde ——— aracının kaza tarihi itibariyle trafik (—– sigortası, davalı———- yapıldığını, adı geçen şirketten de sorumluluk sınırı içerisinde de maddi tazminat istendiğini, — başvuru dava şartının yerine getirildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle: kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğunu, şirketlerinin meydana gelen zarardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —gönderilmesini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın destek olduğunun ispatlanmasının gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı —-vekilinin cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket—– olduğunu, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsüne ve işletene izafe edilebilecek bir kusuru bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 51 vd. hükümlerine göre tazminat için en önemli husus kusurun varlığı olduğunu, ilgili yasa maddesine göre — tazminat konusunu özellikle kusurun ağırlığına göre belirler hükmü gereği ——-müvekkil ———- sürücünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmaması nedeniyle iş bu davanın reddi gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinin ardından————- dosyası ile yürütülmüş olan —- kapsamında bilirkişi raporu alındığını, bilirkişi raporunda müteveffanın asli kusurlu olduğunu,——- hakkında kusurunun bulunmaması sebebiyle takipsizlik —————— sürücüsü —————– gerekli tüm tedbir ve özeni göstererek trafik kurallarına riayet ettiğini, müvekkili şirketin —————– poliçe numarası—— kapsamında sigortalı olduğunu, iş bu maddi tazminatın poliçe limitleri dahilinde —- şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini, Yeni Genel Şartlar uyarınca —————– ve yaralanın vergilendirilmiş gelirine göre hesaplanmasının gerektiğini, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan davanın reddini, davanın kusur yönünden ve ilk itirazlarda ileri sürdüğükleri gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —————- sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: kaza üzerinden uzunca yıllar geçtiğini, yasal sürelerin bulunduğunu, öncelikle davanın zaman aşımı yönünden reddini, kaza oluş ve diğer unsurlar nazara alındığında kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını, davacılar tam kusur yönelttiklerini, ispat edilemediğini, hakkında herhangi bir ceza davası ikame edilmediğini, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın —— çarptığını, kendisi kaza olduğu zamanlarda ——- aracının arıza yapması için duracağını—- olarak yanan —— olduğunu, aracına arkadaş müteveffanın çarptığını, kaza ile ilgili olarak aracın sigortasından gerekli olan tazminatlar o zamanlarda ödenmiş bulunduğunu, bu nedenle bu kişilerin dava açmaya yetkilerinin bulunmadığını, bu dava davanın reddinin gerektiğini, haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,— tarihinde davalı Sigorta şirketine—- ile sigortalı, davalı——– davalı——– sevk ve idaresindeki —-plakalı — —- plakalı —- —- arkadan çarpması sonucu vefat etmesi sebebiyle müteveffanın kızı ve eşi olan davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda — dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenilmiştir.
—–dosyasının yapılan incelemesinde; bilirkişi ve — rapor alındığı, kazanın meydana gelmesinde şüpheli —- kusuru bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
—–tarihli bilirkişi raporunda; sürücü —- kusursuz olduğu, müteveffa sürücünün asli kusurlu olduğu şeklinde tanzim edildiği görülmüştür.
—- tarihli—- raporunda; sürücü—– kusursuz olduğu, müteveffa sürücünün asli kusurlu olduğu şeklinde tanzim edildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur oranlarının tespiti açısından —- rapor alınmıştır.
——– sayılı kusur raporunda özetle:Trafik kazası tespit tutanağı, Savcılığa sunulan ——raporu içeriği, bilirkişi raporu içeriği, tüm beyanlar, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davalı sürücü ———idaresindeki araç ile arıza nedeniyle—- bulunduğu sırada meydana gelen olayda, kazanın oluşumuna yönelik atfı kabil kusuru görülmediği, müteveffa sürücü — idaresindeki — sırasında sağ ilerisinde emniyet şeridinde bulunan aracın konumunu zamanında fark etmediği, bu aracın varlığına rağmen kontrolsüzce emniyet şeridi içine girdiği ve—– bağlı—– arkadan çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak ; davalı sürücü — kusursuz olduğu, müteveffa sürücü ——— %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; kazanın, —-saat ——- sıralarında davalı sürücü — sevk ve idaresindeki——– plaka sayılı—- ile —–takiben seyri sırasında, arıza nedeniyle aracı ile emniyet şeridine girdiği sırada,— kısımlarına, aynı istikamete gerisinden seyirle gelen müteveffa sürücü —sevk idaresindeki —— sayılı kamyonetin ön kısımları ile çarpması sonucu ile meydana geldiği, davanın karşı araç olan —– plakalı — sürücüsü — bu aracın ———— Sigortacısı olan sigorta şirketi ve araç maliki ———- açıldığı, davalıların söz konusu zarardan sorumlu olmaları için davalı —-meydana gelen kazada kusurlu olması gerektiği, aksi halde davalıların zarardan sorumlu tutulamayacakları, hem — alınan bilirkişi raporu — raporu, hem mahkememizce alınan—- raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı —— kusurlu olmadığı, kusurun tamamının müteveffa —– olduğunun belirtildiği, her ne kadar davacı vekili kazanın davalı —- emniyet şeridine kontrolsüz olarak araç parketmesi nedeniyle meydana geldiğini ileri sürmüşse de müteveffa sürücü ——– idaresindeki —- ile gündüz vakti seyri sırasında sağ ilerisinde emniyet şeridinde bulunan aracın konumunu zamanında fark etmediği, bu aracın varlığına rağmen kontrolsüzce emniyet şeridi içine girdiği ve — bağlı —- arkadan çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak alınan— raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olduğu ve mahkememizce de olayın oluşuna uygun olması nedeniyle benimsendiği ve hükme esas alınması gerektiği, sonuç olarak davalı sürücünün kusurunun olmaması nedeniyle hem davalı sürücünün hem de araç malik ve sigortacısı olan diğer davalıların sorumluluklarının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL başvurma ve 80,70 TL peşin harcın davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 65,20 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 298,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları, 945,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere 1.243,50 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak hazine adına irat kaydına,
6-a)Maddi tazminat yönünden; Davalılar—- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli —- göre belirlenen ve dava miktarını geçmemek üzere 200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalılara mütesaviyen ödenmesine,
b)Manevi tazminat yönünden; Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli— göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin —-. yüzüne karşı, davalılar —-yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.