Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 E. 2023/596 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/619
KARAR NO : 2023/596

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından alacağın tahsili talebi ile—. İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın icra takibine itiraz edip, takibi durdurduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil kendisine borçlu tarafından tevdii edilen, ——adresinde bulunan bakım evinin elektrik işini üstlendiğini, eksiksiz olarak teslim ettiğini ancak ödemesine karşılık olarak verilen ve bu davaya dayanak takibe konu çek karşılıksız çıktığını ve müvekkili yapmış olduğu işin bedelini alamadığını, davalı borçlunun itirazının iptali ile %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatını talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacı yanın herhangi bir alacağının bulunmadığını davacı yan ile aralarında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, hukuk danışmanı olduğu—–işlettiği huzurevinin elektrik işlerini yapmak için şirket ile sözleşme yaptıklarını, sözleşme bedelinin 70.000 TL olarak kararlaştırıldığını davacı yanın 21.000 TL civarı parasının kaldığını almadan işi bitirmeyeceğini, kendisinin de şirket ile davacı yanın arasında sıkıntı olmasın diye 21.000 TL’nin o zaman ki kur karşılığı miktara güvence evrakı niteliğindeki —– güvence belgesini verdiğini, davacı yanın üstlendiği elektrik işini tamamlamadığını beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukiki niteliği itibari ile eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır TTK’nın 12. maddesinde bir ticari işletmeyi kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Esnaf ile tacir ayrımı mevzuatımızda keskin çizgilerle tam olarak yapılmamış, bir takım kriterler ve ayrımlar esas alınarak ve de karinelerden hareket edilerek bir kişinin esnaf veya tacir olacağı belirlenecektir. Emek ve sermaye yoğunluğu, gelir kriteri, ticari işletmeye sahip olma, Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak kararname, ticaret veya esnaf siciline kayıt v.s unsurlar dikkate alınacaktır.
—- Asliye Hukuk Mahkemesinin—- sayılı 05.03.2021 tarihli kararından özetle “—- İcra Dairesinin —- Esas sayılı takip alacaklısının—-takip borçlusunun …, takip dayanağının 30.05.2016 tarihli ÇEK olduğu, takip borçlusunun 23.06.2017 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür. ….Tüm bu açıklamalar neticesinde takibin kambiyo senedinden ( çek) kaynaklanması, görevin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiğinden ve anılan kanuni düzenleme ile … Görevsizliğine” şeklinde davanın kambiyo senedinden ( çek) kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşıldı.Yapılan yargılamada toplanan bilgi ve belgelere göre davaya konu edilen belgenin TTK anlamında çek vasfını taşımadığı, takibe konu alacağın —- numaralı 30.05.2016 tarihli ve muhatabı —-olan belgeye dayandırdığı, yabancılık unsuru taşıyan işbu belgenin TTK m.819 vd. Na göre çözümlenmesi gerektiği, itirazın iptaline konu edilen takip talebinin dayanağı olan çekin TTK m.781 f.4 m.780/1-g’ye göre çek ibaresinin ve düzenleme yeri unsurlarının sunulan belge üzerinde yer almadığı, takip dayanağı belgenin TTK bakımından çek vasfını taşımadığı, davalının tacir kaydının bulunmadığı, çek vasfı olmayan ve her iki tarafın da ticari işini ilgilendiren bir iş olmamakla birlikte davanın ticari dava olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK 4.ve5.maddelerine göre ticari iş ve mutlak ticari dava sayılamayacağı, davanın genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla; açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, karşı görevsizlik verilerek görevli mahkemenin —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 115/2 maddesi gereğince görev nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin —–Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna, Ancak bu konuda —–Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememizle arasında görev uyuşmazlığı doğduğu dikkate alınarak, iş bu kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde merci tayini için dosyanın —— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili (—–) Hukuk Dairesine gönderilmesine
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair; davalı vekillerinin Karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.