Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/576 E. 2022/66 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/576 Esas
KARAR NO : 2022/66

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde —-satın aldığını,—–aracının —– sahte ve içerisinde — olmaması sebebi ile aracının — yetkili servisine götürdüğünü, yapılan kontrolde yağ seviyesinin normal olduğunun söylendiğini,— yağlanamadığı için yağ kaynaklı olduğunu söylediğini, bahse konu ———– olduğunun doğrulandığını, aracına 24.500 TL masraf yaptığını, yağın ———– kişilerden şikayetçi olduğunu belirterek aracının hasarının karşılamasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konsu — numaralı aracın davacı mülkiyetinde olmadığını, araç mülkiyetinin——– dava konusu araca yapıldığı iddia edilen masraflar için düzenlenen—-düzenlendiğini, bu nedenle davacının huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığından reddi gerektiğini, müvekkilinin — bugüne kadar — ve hiçbir zaman iddia edildiği gibi —– satmadığını, müvekkilinin —-olduğunu, —–satılması — durumun olmadığını, müvekkili tarafından satılmamış olan — için açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde —– olarak yazılmış ise de; davacının— aldığını ve yağın sahte çıktığından bahsetmiş olmasına rağmen dava dilekçesinde satışı yapılmayan—– şüphe uyandırmış olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hasar bedelinin tazminine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 06/01/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. HMK 114/1-d maddesi uyarınca davacının taraf ehliyetinin bulunması dava şartıdır. HMK 115.maddesi uyarınca dava şartının mevcut olup olmadığı yargılamanın tüm safhalarında re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Dava şartının bulunmaması halinde davanın usulden reddi gerekir.
—plakalı aracın tescil kaydı getirtilmiş olup incelenmesinde; — alındığı ve halen bu şirket adına kayıtlı olan hususi bir araç olduğu anlaşılmıştır.
Sıfat, dava konusu — taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı (husumet) dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen — davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir.— davacı olarak isteyebilecek olan kişi, o hakkın sahibi olan (alacaklı) olan kişidir (davacı sıfatı, —–dava ehliyeti)—– hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi ise, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir (davalı sıfatı, pasif husumet ehliyeti). Alacak davası, o alacağın alacaklısından başkası tarafından açılırsa, dava, davacı dava ehliyetine (alacaklı) sahip olmadığından (dava ehliyeti yokluğundan) dolayı reddedilir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere,— hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu (yani bir davada, davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu) tamamen maddî hukuka göre belirlenir. Bu sebeple, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu — ilişkin bir maddi hukuk sorunudur.
Mahkemenin sıfat — yokluğunu kendiliğinden (re’sen) gözetmesi gerekir. Çünkü, sıfat yokluğu, bir def’i değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. Hâkim, kendisine sunulan dava malzemesinden (davalı veya davacının bildirdikleri vakıalardan, yani dava dosyasından) bir itiraz sebebinin varlığını (sıfat yokluğunu) öğrenirse, bunu kendiliğinden (re’sen) gözetir. İşte bu sebeple, hâkim, sıfat yokluğunu kendiliğinden gözetir.
Taraf sıfatı, usul hukukuna değil, maddî hukuka ilişkin bir sorundur; diğer bütün maddi hukuk sorunlarında olduğu gibi, dava şartı değildir. Taraf sıfatının (davacı bakımından, aktif husumet ehliyetinin; davalı bakımından, pasif husumet ehliyetinin) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için (def’i değil) bir itirazdır. Diğer bütün itiraz hallerinde olduğu gibi, sıfat yokluğu da, ancak dava dosyasından anlaşılabildiği ölçüde —— tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir ———-
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibarıyla; davacı … dava konusu yapılmış olan hasar bedelini, her ne kadar davalıya karşı dava konusu yapmış olsa da, dosya arasına celbedilen tescil kayıtlarından ve davacının beyanlarından anlaşıldığı üzere dava konusu —–uğrayan ——- aracın dava dışı —— aracın onarımı için yapılan masraflara ilişkin düzenlenen faturaların dava dışı—– düzenlendiği, davacının aracı şirketteki görevi dolayısıyla kullanma hakkına sahip olduğu, bu kullanımın kendisine dava hakkı vermeyeceği anlaşıldığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
1-Karar harcı 80,70, TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 418,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 337,70 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-göre belirlenen —— ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —— tarafından —– ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.