Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2022/770 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/563 Esas
KARAR NO : 2022/770

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin —— yolcu taşımacılığı işi yaptığını, davalı firma ile yolcu taşınmasına yönelik anlaştıklarını, taraflar arasında bu şekilde ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili davacının ——plakalı aracı ile davalıya hizmet verdiğini, 65.676,00 TL’lik alacağı doğduğunu, davalı tarafça 17.750,80 TL’lik kısmı yakıt olarak ödendiğini, kalan kısım için birçok kez görüşülmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, davalı taraf hakkında —— Esas sayılı dosya açıldığını, davalı tarafça 05.08.2021 tarihinde aradaki ticari ilişkiyi inkâr etmeyip, herhangi bir sebep ileri sürmeden takibe, asıl alacağı, işletilen ve işleyecek faize, faiz oranına ve diğer tüm fer ‘ilerine itiraz ettiğini, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması sebebiyle ticari avans faizine hükmedilmesinin gerektiğini, davalının faiz oranına itirazının yerinde olmadığını, takip konusu borca ilişkin borçlunun itirazlarının belirtildiğini, bu itirazlar kabul edilemeyeceğini, hukuken korunamaz soyut ifadelerden İbaret itirazlar ve sırf takibi durdurmak için ileri sürüldüğünden tüm itirazların iptalini istemek zorunluluğunun hasıl olduğunu, taraflar arasında e-mail yoluyla iletişim kurulduğunu, davalı tarafça herhangi bir faturaya itiraz edilmediği gibi, taraflarca Mayıs ve Haziran ayları için vergi dairesine ——- formları sunulduğunu, müvekkilinin davalıya hizmet verdiğine ilişkin davalı tarafça itirazda bulunulması halinde tanıklarının da beyanda bulunacaklarını, davalı tarafça 06.09.2021 tarihinde müvekkiline, kurumsal e-mail üzerinden, cari hesap ekstresi gönderilmiş ve bu ekstrede de müvekkillerinin davalıdan 48.225,23 TL alacağı olduğunu kabul etmiş olduğunu, gerek borçlu ile görüşmelerden gerek başlatılan icra takibinden olumlu bir sonuç alınamadığını, borçlunun mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğuna dair duyumlar alındığını, söz konusu alacak rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığını, ihtiyati haciz isteme mecburiyetinin hasıl olduğunu, müvekkilinin alacaklı sıfatını taşımakta olduğunu, buna ilaveten ihtiyati haciz istenen alacak para alacağı olup muaccel hale gelmesine rağmen ödenmediğini, alacağın rehinle de güvence altına alınmadığını, dolayısıyla borçlunun mal kaçırma ihtimali durumunda müvekkili alacağını tahsil edemeyeceği göz önünde bulundurulup teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesinin gerekeceğini. teminat istenmesi halinde ise taraflarınca teminat tutarının mahkemeye depo edileceğini, davalı tarafın müvekkiline yukarıda belirtilen esas değerince borcunun bulunduğu bilirkişi incelemesi ile ortaya konduğunu, yapılan itiraz kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olduğunu, alacak tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalacak şekilde, ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak kabulüne, aksi takdirde teminat belirlenerek kabulünü, davanın kabulüyle itirazın iptali ve icra takibinin devamına, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, borç likit olduğundan ve davalı tarafından takibe haksız itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere tarafımıza icra-inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle davacı tarafın tacir sıfatının araştırılması, tacir sıfatına haiz olmadığının tespiti halinde ise görevsizlik kararı verilmesini, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf bu iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, davacı tarafın bu yönde sunduğu bilgi ve belgelerin alacağının ispatı yönünden yeterli görülmemesi gerektiğini, sadece fatura düzenlenmesinin müvekkilinin borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, faturada belirtilen malın teslim edilmesi veya hizmetin görülmesi ile ancak hak ve alacak iddiasında bulunulabileceğini, davacı tarafından dosya kapsamında bu iddiasını destekler hiçbir bilgi belge sunulmadığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarından görülebileceği üzere, davacı tarafından haksız davasına dayanak gösterilen faturaların tek başına iddia edilen alacağın varlığını ispata yetmeyeceğinin açık olduğunu ve yine davacının söz konusu faturaların müvekkiline gönderildiğini ve tebliğ edildiğini ispat ile mükellef olduğunu, davacının bu iddiasını destekler hiçbir bilgi-belge dosyada mübrez olmadığı gibi bu yönde celbi talep edilen bir delilin de söz konusu olmadığını, davacı taraf dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde bulunuş ise de bu talebine dayanak olgular ve iddiaları hakkında hiçbir delil sunmadığını, ancak yargılama neticesinde belirlenebilecek “fatura” ya dayalı bir alacak iddiasına bağlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olacağını, bu talebin reddine karar verdiğini, davacının varlığı yargılamayı gerektiren bir alacak iddiasına yönelik alacağının likit olduğu iddiası da yersiz olduğunu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin de bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız davanın öncelikle görev yönünden usulden reddini, esasa girilmesi halinde esastan reddine, davacı aleyhine %20 ‘dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 09/09/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—– Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden istenilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine Nisan-Haziran Arası Aylar Personel Taşıma Bedeli Faturaları Bakiye Alacağı için 47.925.20 TL asıl alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %16,75 ve değişen oranlarda avans faiziyle birlikte tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Bilirkişi ——- tarafından hazırlanan raporda özetle: tacir olan ve bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü bulunan davacı yan tarafından ibraz edilen 2021 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamalarının usul ve yasaya uygun bir biçimde yasal sürelerinde yaptırılmış olduklar, yevmiye defter kapanış onamasının ise yasal süre olan 30.06.2022 tarihine kadar yaptırılabileceği. kayıt nizamı bakımından V.U.K. md.215-219 md. ile muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun ve dayanak belgeleriyle uyum içinde oldukları, davacı tarafın defterlerine göre; davacı firmanın davalı şirketten takip/dava tarihi itibarıyla 47.925.23 TL asıl alacağı bulunduğu, davalının defterlerini ibraz etmediği, tarafların Vergi Dairelerinden Dosyaya celp edilmiş 2020 Yılı ——- Formu beyanları üzerinde davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtları da dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemeler sonrasında; davacı şirketçe davalı adına 2021 yılında Nisan-Mayıs ve Haziran aylarında ——-FORMU beyanına tabi olarak toplam tutarı KDV Hariç (20.625 TL + 25.110 TL +17.415 TL=) 63-150.-TL olan 3 adet faturanın düzenlenmiş olduğu, —— FORMU Beyanına tabi olarak düzenlenmiş işbu 3 Adet Faturanın KDV hariç (20.625 TL + 25.HO TL +17.415 TL=) 63.150.- TL tutar üzerinden tarafların ilgili dönem (Ay) ——FORMU Beyanlarına konu edildikleri ve tarafların 2021 Yılı Nisan-Mayıs-Haziran Ayları ——-beyanlarının mutabık oldukları, davacının 47.925,23 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin 13/01/2022 tarihinde defter incelemesine ilişkin beyan ve mazeret dilekçesi sunduğu, defterlerin inceleme gününün 14/01/2022 olduğu, davalı vekilinin mazeret dilekçesinin mahkememizce görülmediği, yine bilirkişi tarafından mahkememize bu hususta bilgi verilmediği anlaşıldığından, davalının mazeretine yönelik herhangi bir ara karar kurulmadığı görülmekle, davalı şirketinin defterlerinin incelenmesi için yeniden ara karar kurulduğu, davalı tarafın 2. Kez belirlenen inceleme gününde defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle defter incelemesi yapılamadığına ilişkin tutanak tutulmuştur.Tüm dosya kapsamından, davanın davacı firmanın davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine davalı şirketçe yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin olduğu, taraflar aralarında yazılı bir Sözleşmeye dayalı olmaksızın sürdürülen personel taşımacılığı hizmet alım/satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, davaya konu ihtilafın davacı şirketin takip tarihi itibarıyla faturalara dayalı bakiye alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, davacı tarafın defterleri usulüne uygun olarak tutulduğundan kendi lehine delil olarak değerlendirilebileceği, davacı firmaca davalı şirkete aylık periyotlarda ve muhtelif tutarlarda olmak üzere toplam tutarı tevkifat sonrası KDV dahil 65.676,00 TL olan 3 Adet E-Faturanın düzenlenerek elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edildikleri, davacı firmanın davalı şirket adına kesmiş olduğu işbu 3 adet satış faturasının, davacının ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kayıtlarının yapılmış ve ilgili dönem —— FORMU beyanıyla işbu faturaların KDV Hariç tutarları üzerinden davalı şirkete hizmet satışı olarak beyan edilmiş oldukları, tarafların Vergi dairelerinden dosyaya celp edilen 2021 yılı Nisan- Mayıs ve Haziran ayları ——- FORMU beyanlarında, tarafların toplamda 3 Adet fatura karşılığı KDV Hariç 63.150.-TL tutar üzerinden birbirlerinden Hizmet Alım/Satım beyanında bulunduğu ve aralarında——FORMU beyan Mutabakatsızlığı bulunmadığı tespit edilmiş olup, dosyaya sunulan——- Mutabakat Mektupları ile tarafların aylık —— FORMU bildirimleri öncesi—— Formu beyanına tabi fatura miktarları yönünden birbirlerine mutabakat bildirdiklerinin de görüldüğü, dolayısıyla davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş olan işbu 3 adet faturanın yasal nitelikli bir itiraza konu edilmedikleri ve benimsenerek kayıt edildikleri ticari defterlerinin bir sonucu olarak davalı şirketin ——- Formu Beyanlarına konu edilmiş olmaları nedeniyle davacının KDV Tevkifat kesintisi hariç toplam 65.676,00 TL bedel üzerinden fatura bedellerinden davacı firmaca hak kazanılmış olduğu, davacı firmanın incelenen muavin defter kayıtlarında, davalı şirketten tedarik edilen yakıt bedeli ve yakıt avansı olarak toplamda 17.750,77 TL tahsilat sağlandığı, yakıt bedeli veya tedariki olarak sağlanan bu bedellerin davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle ticari defterlerinde kayıt altına alınmış oldukları ve bu kayıtlar sonucunda; davacı firmanın davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 47.925,23 TL asıl alacak bakiyesi kaldığı, davalı şirketin, ticari defter ve dayanak belgelerini ve/veya varsa münderecatları itibarıyla kesinleşmiş fatura bedellerini ödediğini ispata elverişli hukuki nitelikli ödeme belgelerini ibraz etmediği, davanın kabulü ile davalının takibe yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, alacak faturalardan kaynaklı olup likit olduğundan hüküm altına alınan 47.925,20 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 47.925,20 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 47.925,20 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İ.İ.K’nın 266.maddesi uyarınca davalı borçlu hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
4-Karar harcı 3.273,77 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 818,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.455,32 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 818,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 877,75 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 162,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 962,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca——- tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.