Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/553 E. 2022/638 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/553 Esas
KARAR NO:2022/638

DAVA:Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/09/2021
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava dışı —- maliki ve işleteni, dava dışı — sürücüsü olduğu ve davalı —-ile sigortalı —–maliki ve işleteni, dava dışı — sürücüsü olduğu ve davalı —-ilçesinde çarpışması sonucu her iki araç da savrulmuş, kaldırım üzerinde yaya konumunda olan —-savrulan araçların altında kalarak vefat ettiğini, trafik kazasının meydana gelmesinde — kırmızı ışıkta geçme kavşaklara girerken hızını azaltmama, — -sürücüsü dava dışı— kavşaklara girerken hızını azaltmama ile —incelemesi ile tespit edilecek diğer kural ihlalleri nedeniyle kusurlu olduklarını, müteveffanın ise herhangi bir kusuru bulunmadığını, bununla birlikte dava dışı üçüncü kişilerin kusurlu olması ihtimaline binaen davamızı teselsül hükümlerine göre açtıklarını, trafik kazası nedeniyle —-Soruşturma sayılı dosyasında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan açılan soruşturma halen derdest olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesi gereğince ticari işletmeyi ilgilendiren tüm işler ticari iş olduğunu, aynı Kanun’un 19. maddesi gereği tacirin borçlarının ticari olduğunu, dava dışı malik ve işleten —- kişi tacir olduğundan —- bulunmadığını, tüm işleri ticari iş olduğunu, davacının zararlarını doğuran araç ise davalının ticari işletmesini ilgilendirmediğini, dava dışı—- olduğundan— yönünden de borç ticari işletmeyi ilgilendirdiğini, haksız fiil dahil olmak üzere sigortalıların borcu ticari borç olduğunu, hükmedilmesi gereken faiz türü de avans faizi olduğunu, müteveffa, kendi işletmesine sahip olup kaza öncesince aylık geliri asgari ücretin üzerinde olduğunu, davacının tazminatının tahsil edilebilmesi amacıyla KTK’nın 97.maddesi gereği davalı— ile ayrı ayrı ile başvurulduğunu, başvuru evrakları her iki davalıya da — tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiğini, her iki davalı da — tarihinde ayrı ayrı temerrüde düştüklerini, TTK’nın 5/A maddesi gereği; davalı— sayılı dosyalarda ticari uyuşmazlıklarda dava şartı zorunlu — kurumuna ayrı ayrı başvurduklarını, her iki dosyada da davalılarca ödeme yapılmaması nedeniyle anlaşamama son tutanakları düzenlendiğini, —- nedeniyle görüşmeler —- ile gerçekleştirildiğini, son tutanakların ikisi de, taraf vekilleri ve —tarafından —formatında —- imza ile imzaladıklarını, belirsiz alacak davalarının kabulü ile— destekten yoksun kalma — teminat limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan — itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve harçları ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde müteselsilen bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: 6704 sayılı Torba Kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmek zorunlu hale getirildiğini, davacı tarafından iddianame evrakı ibraz edilmediğini, davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu dava açıldığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddi gerektiğini, —tutanağı —- tali kusurlu olduğunu, işbu hususun hesaplamada nazara alınmasını talep ettiklerini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı taraf, sigortalımızın kusurunu ve zararını usulen ispat etmesinin gerektiğini, ceza davasının sonucu bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, —-uyarınca teminat dışında kalan hallerden A.6.d maddesi uyarınca “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat dışı olduğunu, dava konusu kaza Yeni Genel Şartlar kapsamında olduğunu, bu nedenle vefat edenin kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, vefat edenin kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğu ortadan kalkacağını, davacı taraf zararını ispat etmesinin gerektiğini, ayrıca sigortalının kaza sebebiyle kusurunun tespit edilmesinin gerektiğini, ceza davasının sonucu bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf, kusuru ve zararını usulen ispat etmesinin gerektiğini, —- yazılı teminat tutarı doğrudan davacıya ödenmediğini, davacıların kaza sebebiyle uğradıkları gerçek zararın tespiti gerektiğini, davacı taraf vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, bu nedenle öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatının gerektiğini, davacıların gerçek zararının saptanması için davacıların ve ölenin yaşı, desteğin gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler dikkate alınarak —- rapor alınmasını, müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddini, kusur durumunun tespiti açısından ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve —ücreti açısından ayrı ayrı—limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı — vekili tarafından hazırlanan –raporunda özetle: müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, bu nedenle, dava şartı noksanlığı nedeniyle dava usulden reddedilmesinin gerektiğini, müvekkili şirket bakımından husumetin dayanağı Karayolları Trafik Kanunun kapsamında ihdas edilen—başlığı altında 91 ile 101 madde arasında hükümler içerdiğini, dava konusu kazaya karışan — olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu — sürücüsünün kusuru oranında –limitleri ile sınırlı olduğunu, —rapor alınmasının gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek — siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı — herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, KTK 97. madde gereği yerine getirilmesi icap eden — kuruluşuna başvuru şartı, davacı tarafça yerine usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmemiş olması nedeniyle, HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddini, usule ilişkin itirazlarının kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —tarihinde davalı —ile davalı — çarpışması sonucu her iki aracın da savrularak kaldırımda yaya olarak bulunan—vefat etmesi nedeniyle müteveffanın annesi olan davacının destekten yoksun kalma talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda — dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının — başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin ayrı ayrı — son tutanaklarının düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Her iki davalı vekili de davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığını ileri sürmüşse de davadan önce davacı tarafından her iki sigorta şirketine yönelik yazılı başvuru yapıldığı görüldüğünden bu yöndeki itirazların reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—hasar dosyasının, —yazı cevabı, –dosyası, davacının ekonomik sosyal durum araştırma sonucu celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.—– tarafından tutulan ölümlü yaralanmalı — göre; Sürücü — sevk ve idaresindeki—aracı ile — üzerinden şehir merkezi istikametine seyir halinde iken — kavşağına geldiği esnada aracının ön kısımları ile dönel kavşağın içinden— istikametine seyir halinde olan –sevk ve idaresindeki— aracın sağ ön çamurluk ve kapı kısımlarınapması, çarpmanın etkisi ile kaldırım — çarpan– devrilmesi devrilmenin etkisi sonucu kaldırımda yürüyen iki yayaya çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası merydana gelmiştir. Bahse konu kazada — plakalı aracın sürücüsü — 2918 sayılı KTK’nın 47/1-b maddesi (–) — plakalı aracın sürücüsü ise KTK’nın 52/1-b maddesini (kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak ) ihlal ettiği kaza yeri inceleme, sürücü beyanları ve kamera kayıtlarından anlaşılmıştır. Yayaların kazanın oluşumunda herrhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.– izleme tutanağına göre; Bahse konu —– incelendiğinde, — plakaları okunmayan –renkli — otomobilin ve — ibaresi bulunan–görüntüye girdiği, –kazaya karışan –plakası— kavşağına yaklaştığı, saat — bahse konu–otomobilin kavşaktan — yoluna kavşaktan — yoluna geçtiği esnada —yazan — — yoluna doğru hareket ettiği, ancak –istikametinden gelen— yapması üzerine durduğunu, bu sırada görüntüye giren — kavşak içinde bekleyen–nedeniyle sağını görmemesi nedeni ile nedeniyle kavşak içinden — istikametine geçerken— istikametinden gelen — ile saat — kazanın meydana geldiği, kaza sonrası —parçaların etrafa savrularak saat —– çıktıkları görülmüş, yine kaza yerini gösterir — nolu — bahse konu araçların kazaya karıştıkları, çaerpışma sonrası — kaldırımın üzerine doğru sürüklendiği, ve saat— kaldırımın üzerine doğru devrilerek sürüklendiği, ve saat — görüntüden çıktıkları—verilen sürücü beyanlarına göre her bir sürücü kendisinin yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmektedir.
—ve kavşaktaki trafik lambaları incelenmiş olup aşağıdaki görüşler belirtilmiştir: “Kazaya karışan— bulunduğu dönel kavşak içersine yeşil ışığın yanmaya başladığı, — bulunduğu dönel kavşak içersine –saatinde yeşil ışık yanmaya başladığı, anda aynı hat üzerinde bulunan yaya geçidi trafik ikaz lambasının da yanmaya başladığı, ( çarpışma — gerçekleşmiştir), Sonuç olarak — plakalı—- kavşağına yeşil ışıkta giriş yaptığı, —–ise kırmızı ışıkta giriş yaptığı” belirtilmiştir.Kusur ve hesap raporu alınmak üzere dosya —tevdi edilmiştir.—Heyet raporunda özetle; Kaza mahalli fotoğrafı — Dosya kapsamı, —atamış olduğu— tespitleri, kaza tutanağı, çizilen kroki dikkate alındığında, sürücü —plakalı aracıyla kırmızı ışıkta geçerek kavşağa giriş yaptığı, o esnada diğer kol — yeşil ışıkta kavşağa giriş yapan sürücü— KTK 47/b -d, 84/a ve KTY 95/b-d, 157/1 maddelerine göre, trafik ışıklarına uymayarak kural ihlali yapmış, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş, kazaya neden olmuştur. sürücüsü —kazanın meydana gelmesinde asli ve— oranında kusurlu olduğu, Sürücü —yönetimindeki — plakalı araç ile yol üzerinde yüklü halde seyri esnasında hız sınırlarını aştığı, kavşağa yaklaşırken, hızını azaltmadığı, aracının kazaya karışmasında, devrilerek kaldırım üzerindeki yayaların ölmesinde, yaralanmasında aracın hızının etken olduğu nedeni ile tali ve —kusurlu olduğu, kaldırımda nizami kurallar içinde yürüyen yaya — kazada alabileceği herhangi bir tedbir olamayacağı nedeni ile kusursuz olduğu,– olarak —-kullanılarak— göre hesaplama yapıldığı,dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; — tarafından davacılara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği, davalılar tarafından davacıya ödeme yapılmadığı, davacının zararından herhangi bir tenzil yapılmadığı, müteveffanın, muhtemel eş ve çocukların payının hesaplanarak ayrıldığı, davacı paydaş anne — hesaplanan zararının; davalıların toplam kusuru üzerinden —tarihli beyan ve değer artırım dilekçesinde; yargılama sırasında ileri sürdükleri itirazlar baki ve işlemiş dönem değişikliği ve ıslah dahil fazlaya dair dava ve talep ile kanun yollarına başvuru haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı davalarında dava değerlerini 6100 sayılı HMK’nın 107/2. maddesi uyarınca davalılardan —tarihinden itibaren avans faiz işletilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Kural olarak müteveffanın ölümü nedeniyle eşi, anne, baba ve çocukları yanında fiili destekliğinin kanıtlandığı kişiler desteğini yitirmiş sayılır.Tazminat isteyen kişiye fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olan kimseye destek denir. Bakma kelimesi, bir başkasının geçimini kısmen veya tamamen sağlama anlamında kullanılmakta olup, destek kavramı hukuki değil, fiili ilişkiyi belirleyen bir kavramdır.
— Hukuk Dairesi —-Sayılı İlamında; “Hayatın olağan akışına göre bekâr olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine — pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya—- pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için — pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya— pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken.” şeklinde olup bu hususlar gözetilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren —plakalı aracın davalı sigorta şirketine — numarası ile —, davalı sigorta şirketine—maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde — Kişi Başına Sakatlanma ve Ölüm Teminatı Limitinde sorumluluğu bulunduğu ve KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan— tarihi itibariyle — limit ile sorumlu olduğu görülmüştür. — plakalı aracın davalı sigorta şirketine—davalı sigorta şirketine sigortalı aracın maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde —- Kişi Başına Sakatlanma ve Ölüm Teminatı Limitinde sorumluluğu bulunduğu ve KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan — tarihi itibariyle— limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; dava dışı — ilçesinde çarpışması sonucu her iki aracın da savrularak kaldırım üzerinde yaya konumunda olan— savrulan araçların altında kalarak vefat ettiği, davacının müteveffa — annesi olup, destekten yoksun kalma talebinde bulunduğu, alınan kusur raporunun olayın oluş şekline uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, kazada —plakalı araç sürücüsü —kazanın meydana gelmesinde asli ve—oranında kusurlu olduğu, — kazanın meydana gelmesinde tali ve —oranında kusurlu olduğu, kaldırımda nizami kurallar içinde yürüyen yaya —kazada alabileceği herhangi bir tedbir olamayacağı nedeni ile kusursuz olduğu, dolayısıyla davacının davalılardan destekten yoksun kalma talebinde bulunabileceği,
Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, —Kabul edilerek — tarihinde — yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “—” tarafından— tarihinde– yayınlanarak yürürlüğe giren “—Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra düzenlenen — kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan— Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; yaşam tablosu olarak — Yaşam Tablosu kullanılarak — göre hesaplama yapıldığı,
— tarafından müteveffanın asgari ücret düzeyinde maaş aldığı kabul edilerek ve yukarıda Yargıtay ilamında bahsedilen kurallar çerçevesinde hesaplama yapıldığı, her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde; müteveffanın babasının kazadan önce öldüğünü ve babanın payının davacı anneye aktarılmadan hesaplama yapıldığını ve bu nedenle ek rapor alınması gerektiğini ileri sürmüşse de bilirkişi tarafından yapılan hesapta bu hususun gözetilerek, yani kazadan önce vefat eden babanın payının davacı anneye aktarılmak suretiyle hesaplama yaptığı, yapılan hesapta herhangi bir eksiklik olmadığından ek rapor alınmasına gerek görülmediği, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; — tarafından davacılara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği ve yine davalılar tarafından davacıya ödeme yapılmadığı da görüldüğünden davacının hesaplanan zararından herhangi bir tenzil yapılmasına gerek olmadığı,—-tarafından davacının toplam zararının hesaplandığı, ayrıca araçların kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketlerinin sorumlu oldukları miktarlarının belirlendiği, her iki sigorta şirketi de toplam zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olsalar da davacı vekilinin de sigorta şirketlerinin kusur durumlarına göre esasen sorumlu oldukları miktarlara göre dava değerini artırdığı, davacının toplam zararının —–kusur oranı üzerinden davalı — olduğu ve davacı vekilinin de bedel artırım dilekçesinde bu şekilde talepte bulunduğu görülmekle her bir sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru uyarınca sorumlu olduğu ve az yukarıda belirtilen tutarlar üzerinden tazminata mahkum edildiği,KTK’nın 97. maddesi gereği; davalı — takip numaralı — ile ayrı ayrı ile başvurulduğu, başvuru evraklarının her iki davalıya da — tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, davalıların –iş günü sonrası — tarihinde temerrüde düştükleri anlaşılmışsa da davacı vekili — tarihinden itibaren faiz istediği görülmekle faizin — tarihinden itibaren işletildiği,Davacı tarafın avans faiz talep ettiği, yapılan incelemede —marka ve — olup aracın ticari olmadığı anlaşıldığından davalı— yönünden işletilecek faizin yasal faiz olduğu—-plakalı aracın —marka — olduğu, dolayısıyla aracın ticari olması sebebiyle davalı— yönünden işletilecek faizin avans faiz olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davada subjektif dava birleşmesi olduğundan her bir davalı yönünden ayrı ayrı harç ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacı tarafından yatırılan harçlar —- yönünden mahsup edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
a) —-destekten yoksun kalma tazminatının — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
b)—-destekten yoksun kalma tazminatının— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
3-a) Davalı — yönünden; Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- peşin harç ve—- tamamlama harcı olmak üzere toplam —harcın mahsubu ile bakiye— harcın davalı— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b) Davalı — yönünden; — başvurma harcı, — karar harcı olmak üzere toplam — harcın davalı — tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan — başvurma,—tamamlama harcı olmak üzere toplam — harcın davalı— tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi rapor (— farklı bilirkişi) ücreti olmak üzere toplam —yargılama giderinin davalılardan eşit oranda tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-a)Davalı —yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalı— alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalı — yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan —- arabuluculuk ücretinin davalı —Şirketinden tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan— arabuluculuk ücretinin davalı—tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —vekilinin ve davalı— vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden — haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.