Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/22 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/530
KARAR NO : 2022/22

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %40 oranında pay sahibi ve kurucu ortaklarından olduğunu, diğer pay sahiplerinin—– aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olan 3 pay sahibi arasında— uyuşmazlıkların baş gösterdiğini, müvekkilinin 31/01/2013—- yönetim kurulu üyesi olduğunu ve —- tarihli genel kurul toplantısına kadar da bu görevi kesintisiz olarak yerine getirdiğini, usule aykırı şekilde toplanan ve tüm ——- yapılmadan———kararıyla müvekkilinin davalı şirketteki ——– sonlandırıldığını, —- halen —— halde diğer pay sahiplerince müvekkiline haber verilmeden —— alınarak davalı —–toplantıya çağrıldığını, müvekkilinin durumu tebliğ edilen —— öğrendiğini, ancak alınan — — müvekkiline haber verilmeden alınmış olması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, bu konuda —-sayılı dosyada açtıkları davada davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu dava sürerken—- toplantısında —– müvekkilinin yönetim kurulundan çıkarıldığını, bu karara karşı—– dosyada dava açtığını, ve mahkemenin—— günlü duruşmasında söz konusu ——- durdurulmasına karar verdiğini, davalı şirket ve dolayısıyla —– sahipleri yürütmenin geri bırakılması kararından —– olmalarına rağmen söz konusu kararı ——— uygulanması geri bırakılan —– kararıyla —- kuruluyla tekrar karar aldığını, — toplantısından da müvekkilinin haberdar edilmediğini,—– kararın alınarak — tescil ve ilan edildiğini, akabinde aynı —– —- pay sahiplerinden —–münferit —– alınıncaya kadar——– kurulu kararı üzerine de genel kurulun toplantıya çağrılmasının ilan edildiğini, mahkemenin yürütmenin geri bırakılması kararıyla davalı şirkette 23/02/2021 tarihli genel kurul öncesine dönüldüğünden söz konusu kararların alındığı tarihte müvekkilinin —— üyesi olduğunu ancak bu kararlar alınırken müvekkilinin davet edilmediğini, söz konusu kararların tedbire muhalefet niteliğinde —- kararında olduğu gibi—- olduğunu, müvekkiline bildirim yapılmadan toplanılarak alınan tüm yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunu, ——– ve tedbir kararı uyarınca —- tarihinde düzeltilerek eski hale getirildiğinin belirtildiğini, esas sözleşmede yönetim ve temsil yetkisinin devrine ilişkin bir düzenleme olmadığından —- olduğunu, şirket esas sözleşmesinin 9.maddesinde—- dışarıya karşı temsilinin — kuruluna ait olup şirket tarafından verilecek —- ve yapılacak sözleşmelerin geçerliliği için bunların — konmuş şirketi temsile yetkili kişi ve kişilerin imzasını taşıması gerektiğinin düzenlendiğini, —– temsil ve —— üyelerinden ikisinin müşterek—- bırakıldığını, dolayısıyla —- ve temsilinde yetki devrine ilişkin bir düzenleme yapılmadığını, bu nedenle de alınan yönetim kurulu kararlarının hükümsüz olduğunu belirterek davalı şirketin —– hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davacının —- sırada —- yetkisini kötüye kullandığını, güveni suistimal edecek işlem ve eylemleri ile haksız rekabet eylemlerinin bulunduğunu, bu nedenle hakkında soruşturma ve dava açıldığını,— olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için dava açtığını, davanın derdest olduğunu, bu davada verilecek kararın 23/02/2021 tarihinden sonra alınan — geçerliliğini etkileyeceğini, bu davanın beklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile —kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanıp uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş davacı ve davalı taraf vekilleri tarafından sunulan dilekçeler ile tarafların sulh olduğu bildirilip sulh protokolü ibraz edilerek sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Her iki taraf vekili 12/01/2022 günlü duruşmada da dilekçelerini tekrarlamışlar,davacı vekili ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini aynı zamanda tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiş, davalı vekili de tarafların sulh olduğunu, davanın konusuz kaldığını kendilerinin de açılan dava nedeniyle yargılama gideri, vekalet ücreti talebimi bulunmadığını, ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat talepleri olmadığını ihtiyati tedbirin kaldırıldığının — istediklerini bildirmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sulh ibra ve pay devir sözleşmesi başlıklı belge dosya içine alınmıştır.
Sulh HMK 313 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup Kanunun 315 maddesinde sulhun ilgili olduğu davayı sona erdiren kesin hüküm gibi sonuç doğuran bir işlem olduğu ve tarafların sulhe göre karar verilmesini istememeleri halinde karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği kabul edilmiştir .Davada da tarafların sulhe göre karar verilmesi yönünde bir talepleri olmadığından tarafların sulh olması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerinden bu konuda da karar verilmesine yer olmadığına ve talep doğrultusunda mahkememizin —- tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,—– ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığının bildirilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Mahkememizin 06/09/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,—— mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığının bildirilmesine,
3-Karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına ,
4-Davacı tarafından fazla yatırılan 5,50 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi olmadığından üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
7- Taraflarca vekalet ücreti istenmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.