Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/524 E. 2022/621 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/524 Esas
KARAR NO: 2022/621
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/02/2017
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizden verilen—-sayılı kararı—–doğrultusunda mahkememize gönderildiği, mahkememiz —— Esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında——ilişkisi kurulmuş olduğunu, cari hesap alacağı tahsil edilemediğini, davacı şirket adına —— dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacı—— kayıtlarında davalı şirketin —– davacı şirkete borçlu olduğu anlaşılmış olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalı icra takibinden sonra —— ödeme yaptığını, bu nedenle borçlunun icra takibini vakii haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için bu dava açılma zaruriyeti doğduğunu, dava dilekçesinde belirttiğini bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak ve asıl alacakların korunması kaydıyla icra takibine itirazın iptalini icra takibinin devamını %20 icra inkar tazminatını ve yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi gerektiğini dava dilekçesinde talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu taleplerin ve dava dilekçesi ile talep edilen alacakların zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı şirkete karşı davalı şirketin muaccel bir alacağının bulunmadığını, davalı şirket dava dışı —– tarihli ——akdedilmiş olduğunu, sözleşme kapsamında davalı şirketin——–yapılması işini üstlendiğini, sözleşme kapsamında davalı şirketin aylık tahakkuklarının ——- dava dışı asıl işveren tarafından kesilerek teminat adı altında kesin teslim tarihine kadar uhtesinde tutulmakta olduğunu, bu ——-müvekkil davalı şirketin dava dışı asıl işveren ——bahse konu yüklenici sözleşmesi gereği üstlendiği ,işin bir bölümünün iş bu dava dışı işveren ile akdedilen —- —– bağlı kalmak şartıyla altı yüklenici sıfatına haiz davacı şirkete verdiğini,ve asıl işveren ile akdedilmiş olan sözleşme şartlarının davacı ile aynı muhafaza edildiğini, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılcağı üzere davacı şirket tarafından yüklenilen işin gereği gibi ifa edilmediğini, davacı şirketin kusurlu eylemlerinden dolayı dava dışı asıl işverenin müvekkil şirketin aylık —— kesinti yapma cihetine gittiğini,davacı şirketin talep ettiği alacakların açıklanan nedenlerle hali hazırda —— olmaması ve davacı şirketin yüklendiği işi kusurlu ifa etmesi sonucunda hakedişlerden kesintiye uğradığı dikkate alındığında davacı şirketin huzurdaki işbu davayla müvekkil şirketten haksız ve kötü niyetli kazanç elde etmeye çalıştığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiğini savunarak davanın hak düşürücü süre zamanaşımı ve esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında cari hesap ilişkisi ve faturaya dayalı olarak iş bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
—–sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesaba dayalı —- asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili, dava dışı asıl işveren ile imzalanan sözleşme kapsamında üstlenilen işin bir bölümünün, davacı alt yüklenici şirkete verildiğini ve dava dışı asıl işveren ile akdedilmiş olan sözleşme şartlarının davacı ile aynı muhafaza edildiğini, müvekkilinin——— dava dışı asıl işveren tarafından kesilerek——–teslim tarihine kadar uhdesinde tutulduğunu; davacı şirket tarafından yüklenilen işin gereği gibi ifa edilmediğinden müvekkil şirketin aylık tahakkuklarından kesinti yaptığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı; davalının asıl işveren ile yaptığı ——– işlerinin bir bölümünü davacı taşeronun üstlendiği hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık, sözleşme koşulları, alacağın varlığı ve yapılan işin kusurlu yapıp yapılmadığı hususundadır.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı ve davalı tarafın —– defterlerinin incelendiği, taraf defterlerinin usule uygun olduğu, davacı defterlerine göre davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya — borçlu olduğu, tarafların kayıtları arasında — mutabakatsızlık bulunduğu, ——mutabakatsızlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan ——- tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce İstinaf kararı öncesi yapılan yargılamada; davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında taşeronluk akdi ilişkisi ve buna bağlı cari hesap —- ilişkisi kurulduğu, davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, incelenen taraf defterlerinden davacı defterlerinde; davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı defterlerinde ise davalının davacıya —– borçlu olduğu, tarafların kayıtları arasında —- mutabakatsızlık bulunduğu, — mutabakatsızlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan ——— tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, iade konusu fatura incelendiğinde, iade sebebinin belirtilmediği, konu faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin olarak fatura üzerinde herhangi bir teslim/tebliğ şerhine havi olmadığı, hukuki nitelikli bir tesellüm belgesinin dosya kapsamında yer almadığı, davalının bu faturadan dolayı davacıdan alacağı olduğunu ispat edemediği, bu nedenle davacıdan bu faturadan kaynaklanan bir alacağının olmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki akdi ilişki ve buna davalı cari hesap ilişkisinden dolayı, davacının davalıdan bakiye —– alacağı olduğu, her ne kadar davalı taraf, “davalı/yüklenici ile davadışı/işveren arasındaki eser sözleşmesinin —– maddesine istinaden davadışı/işverenin davalı/yüklenicinin hakediş alacaklarından —- teminat kesintisi yaptığını ve bu kesinti tutarlarının uhdesinde tuttuğunu; işbu kesinti tutarlarının kesin hakedişin yapılmasından sonra davalı/yüklenici açısından muaccel hale geleceğini, dolayısıyla davacı/taşeronun davalı/yükleniciden olan alacaklarının —— kısmının da kesin kabulün yapılmasından sonra muaccel olacağını” savunmuş olsa da davalının bu iddiasının yerinde görülebilmesi için, davacı ile davalı arasındaki——- davalının iddia ettiği bu hususun kararlaştırılmış olmasının gerektiği, davalı/yüklenici ile davadışı/işveren arasındaki —— yer alan hükümlerin davalı/——- ile davacı—-arasındaki ——- bakımından da geçerli ve bağlayıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu husustaki ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalı tarafın bu iddiasını ispata yönelik bir kesin delil —– sunmadığı, bu nedenle davalının bu iddiasının yerinde olmadığı, davacının dava konusu alacağının, takip tarihi itibariyle muaccel olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafın ayrıca, —–üstlendiği işleri ayıplı yaptığını, bu nedenle de davadışı/işverenin davalı/yüklenicinin hakediş alacaklarından kesinti yaptığını, davalı/yüklenicinin de bu kesintiyi davacı/taşeronun hakediş alacaklarına yansıttığını ve davacı/taşeronun hakediş alacaklarından kesinti yaptığını” iddia ettiği, ancak davalı taraf, davacının üstlendiği işleri ayıplı yaptığını ispata yönelik kesin deliller —– sunmadığı, dolayısıyla davalının bu iddiasının da yerinde olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan —- alacaklı olduğu, davalı tarafın takipten sonra ——ödeme yapması nedeniyle davacı tarafın —- üzerinden dava açtığı, zamanışımı süresinin dolmadığı, zamanaşımı defnin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin ——— asıl alacak üzerinden devamına ve inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
——–mahkemece HMK’nın 288 vd. maddeleri gereğince bilirkişi heyetine bir inşaat mühendisi eklenmek suretiyle mahallinde usulüne uygun keşif yapılarak, davalının dava dışı asıl işverenle arasındaki sözleşmede yer alan hükümlerin davalı yüklenici ile davacı taşeron arasındaki sözleşme için geçerli olmadığı da kabul edilerek, davalının kusurlu ifa iddiaları incelenmek suretiyle yapılan işte kusur varsa bedele etkisi de değerlendirilerek davacının alacağının var olup olmadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
—— mahkememizin —– kaydı yeniden yapılmıştır.
İstinaf yargılaması sonucu mahkememizce heyete inşaat mühendisi eklenmek ve mahallinde ——- keşif yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme günü olan —- tarihinde, taraf vekilleri ile birlikte, dava konusu imalatların yapıldığı ——– kalmış olmaları, imalatın doğası gereği, —— tamamlanması ile üzerinin kapanmış olması sebebiyle, ayıplı olduğu iddia edilen imalatlar görülemediği, ilgili——- raporda yer verildiği, davalı tarafça dosyaya; iddia etmiş olduğu yapılan kazık imalatlarının akslarından —- olduğuna ilişkin herhangi bir tutanak, İşveren —–mail ortamında yapılmış bir yazışma —– sunulmadığı, dosyaya sunulmuş ——detayları görülüp anlaşılamayan ve nereye ait olduğu anlaşılamayan fotoğraflardan da bir veri çıkarmanın mümkün olmadığı, davalının “davacının yüklendiği işi ayıplı ifa etmiş” olduğuna ilişkin iddiasını destekler mahiyette bir veri bulunmadığı, iddia edilen; ”yapılan kazık imalatlarının akslarından —— tespit edilmiş olması halinde, imalatın hemen akabinde tespiti yapılabilecek bu durumun ”Açık Ayıp” kapsamında ve teknik olarak ciddi sonuçlar doğurabilecek bir hata olarak, derhal davalı taşerona ihbarının yapılmış olması gerekirken yapılmamış olduğu, netice olarak; yapılmış olan teknik ve mali incelemeler neticesinde; davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, —– alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, İstinaf kararı ve toplanan delillere göre; davacı taraf;—- tutarındaki cari hesap alacaklarının tahsil edilememesi üzerine, davalı aleyhine ——–dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durmuş olması sebebiyle huzurdaki davayı açmış olduğunu belirterek, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı taraf ise; “davacının yüklendiği işi gereği gibi ifa etmediği, yapılan kazık imalatlarının akslarından ——— kaydığının tespit edilmiş olup, dava dışı asıl İşverenin müvekkil şirketin aylık hakkedişlerinden hatalı imalatlar sebebiyle kesinti yapmış olduğunu” belirterek, davacı şirketin ayıplı ifası nedeniyle, huzurdaki davanın reddini talep ettiği, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı; davalının asıl işveren ile yaptığı ——– bölümünü davacı taşeronun üstlendiği hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık, sözleşme koşulları, alacağın varlığı ve yapılan işin kusurlu yapıp yapılmadığı hususunda olduğu, taraflar arasında dosyaya sunulan mail yazışmaları bulunmadığı, her ne kadar davalı ayıp savunmasında bulunmuş olsa da iddia etmiş olduğu yapılan —– ——— kaymış olduğuna ilişkin, herhangi bir tutanak, ——– ortamında yapılmış bir yazışma—– sunulmadığı, davalı vekilinin ——- tarihli cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş olan hiçbir hakkediş ve eki olan icmallerin hiç birisinde, ne hazırlayan kişinin —– kişinin adı ve imzası bulunmadığı, inşaat mühendisi tarafından —— bulunduğu alana gidilmesine rağmen imalatın —– imalatı olması —— olmaları, imalatın doğası gereği, —— tamamlanması ile üzerinin kapanmış olması sebebiyle, ayıplı olduğu iddia edilen imalatların görülemediği, dosyaya sunulmuş ——- görülüp anlaşılamayan ve nereye ait olduğu anlaşılamayan—— da bir veri çıkarmanın mümkün olmadığı, davalının ——— olduğuna ilişkin iddiasını destekler mahiyette bir veri bulunmadığı, bilrikişi tarafından iddia edilen; ”yapılan kazık imalatlarının akslarından —— tespit edilmiş olması halinde, imalatın hemen akabinde tespiti yapılabilecek bu durumun ”Açık Ayıp” olduğunun belirtildiği, dolayısıyla teknik olarak ciddi sonuçlar doğurabilecek bir hata olan açık ayıp niteliğinde olan bu hususun derhal davalı taşerona ihbarının yapılmış olması gerekirken yapılmamış olduğu anlaşılmakla davalı tarafın ayıp savunmasını ispat edemediği, taraflar arasındaki akdi ilişki ve buna davalı cari hesap ilişkisinden dolayı, davacının davalıdan bakiye—– alacağı olduğu, her ne kadar davalı taraf, —– arasındaki eser —— maddesine istinaden davadışı/işverenin davalı/yüklenicinin hakediş alacaklarından—— teminat kesintisi yaptığını ve bu kesinti tutarlarının uhdesinde tuttuğunu; işbu kesinti tutarlarının kesin hakedişin yapılmasından sonra davalı/yüklenici açısından muaccel hale geleceğini, dolayısıyla davacı/taşeronun davalı/yükleniciden olan alacaklarının——– kısmının da kesin kabulün yapılmasından sonra muaccel olacağını” savunmuş olsa da davalının bu iddiasının yerinde görülebilmesi için, davacı ile davalı arasındaki taşeronluk sözleşmesinde davalının iddia ettiği bu hususun kararlaştırılmış olmasının gerektiği, davalı/yüklenici ile davadışı/işveren arasındaki eser sözleşmesinde yer alan hükümlerin davalı/yüklenici ile davacı/taşeron arasındaki taşeronluk sözleşmesi bakımından da geçerli ve bağlayıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu husustaki ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalı tarafın bu iddiasını ispata yönelik bir kesin delil ——– sunmadığı, bu nedenle davalının bu iddiasının yerinde olmadığı, davacının dava konusu alacağının, takip tarihi itibariyle muaccel olduğu kanaatine varıldığı, davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan —-alacaklı olduğu, davalı tarafın takipten sonra —-ödeme yapması nedeniyle davacı tarafın —– üzerinden dava açtığı, zamanışımı süresinin dolmadığı, zamanaşımı defnin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davacı takip başlatmakta haklı olduğundan davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —– alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 7.853,72TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.338,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.515,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.338,57 TL peşin /nisbi harç olmak üzere toplam 1.369,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 145,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi heyet raporu —–ücreti olmak üzere toplam 3.145,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 18.245,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/09/2022