Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/523 E. 2022/323 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/523 Esas
KARAR NO : 2022/323

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Dosya —- Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —– numarasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ————- —-plakalı aracın ——— önünde bulunan —- ait —– sonucu kabloların bağlantılı olduğu diğerin devrilerek kırılması sonucu kaza meydana geldiğini, bu sırada olay yerinde——- gelen olay nedeniyle yaralandığını, —– cismani zarara uğraması nedeniyle —– soruşturma dosyası ——– şüpheli olarak ifade verdiğini, cismani zarar gören kişi —— ödemenin tamanını müvekkili şirket tarafından yapıldığını, dava öncesi —- şirketine müracaat edildiğini, taleplerinin reddedildiğini, başvuru neticesinde taraflar ile—-görüşmesi yapıldığını,—- arasında anlaşma sağlanamadığını, anlaşmama tutanağı imza altına alındığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla meydana gelen trafik kazası olayı sonucu zarar gören kişi ile yapılan —- şirketlerince ödenen —-manevi tazminat, başvurucu vekili için —– toplantıdaki — yapıldığını, toplam —- tarihinden itibaren — ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar —– vekili cevap dilekçesinde özetle: davayı kabul etmediklerini, açılan dava usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça müvekkillere yönetilebilecek hukuken korunan bir menfaat bulunmadığını, dava konusu edilen zarar ile müvekkillerinin eylemleri arasında neden sonuç ilişkisinin bulunmadığını, konu trafik kazasından dolayı — Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde müvekkilin kusurunun bulunmaması nedeniyle beraat kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacı taraf müvekkilinin beraat ettiğini, kusurlarının bulunmadığını, ceza dava dosyanın celbi ile her iki müvekkili yönünden davanın reddine karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,—- tarihinde davalı —- —- sigortalı —-ait davalı —-sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın —- —- sonucu —- bağlantılı olduğu direğin devrilerek kırılması nedeniyle yaralanan dava dışı —– ödenen maddi ve manevi tazminat, —- davalıların kusuru oranında müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle davalılardan zararın tahsili talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda — dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki ——- açılmakla, davacının dava şartı — koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı — bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin —- düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davadan ———– başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalıların ve dava dışı ————- tescil, hasar dosyası, emniyetten kazaya ilişkin evrakları ilgili yerlerden celbedilmiştir.
Bilirkişi ——- tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle:————— olduğu ——-direklerinin devrilmesinde, genellikle ——–yapılmaması,—- bakım — yapılmaması, gibi —kaynaklandığı göz önüne alınarak, davalı— davaya konu olayda tam kusurlu olduğu, —– araç sürücüsü —-kaza mahallinden geçerken davaya — —- bağlı olduğu direklerin devrilmesinde, olay mahallinde yaşayan insanların beyanına göre kabloların alçak olması/——- trafik yönetmeliğine uygun olması nedenleri ile ve aracın ——dikkate alınarak herhangi bir kusurunun olmadığı, yaya —devrilmesi sonucu yaralanmasında Trafik Kanunu ve Yönetmeliği’ndeki yayalarla ve diğer trafik kuralları ile ilgili maddelerden hiçbirini ihlal etmediği,— yaralanması hususunda alabileceği bir tedbir olamayacağı, bu nedenlerle meydana gelen kazada kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Araç sürücüsü —– araç maliki —–trafik sigortacısı davalı —————-
——–talebi ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı ———maddi tazminat, 14.000 TL manevi tazminat, vekili için 3.000 TL avukatlık ücreti, ve arabulucu için 1.800 TL arabuluculuk ücreti ödenmiştir. Davacı taraf dava dışı ——- ödedikleri bedeli söz konusu zarardan davalıların sorumlu olduklarından bahisle davalılardan talep etmektedir. Uyuşmazlık, direklerin bakımsızlıktan kaynaklı olarak mı devrildiği, yoksa kazanın etkisiyle mi devrilediğine ilişkindir. Mahkememizce alınan raporda bahsedildiği üzere kaza mahalli ve hasarlı—- alındığında aracın ön kısımlarında, yan kısımlarında herhangi bir çarpma izi, belirtisi görülmediği, Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre —- davalıya ait aracın —-, kaza esnasında tespit—– yönetmeliğine uygun olduğu, bu durumda olay mahallinde yaşayan insanların beyanına ve —-teknik olarak trafik yönetmeliğine uygun olması nedeni ile —- davaya ———aracın—- edilemeyeceği nedeni ile aracın kabloların altından geçerken çarptığı, bu kapsamda davalı sürücünün ve dava dışı —- kusurunun bulunmadığı, —- niteliğinde olduğu ve TBK madde 69’a göre yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu– tamamlandıktan sonra, ——— eserinin tahsis edildiği amaca uygun olarak gerekli koruma önlemlerinin alınmamış olması yapı eserinin bakımında eksiklik olarak değerlendirileceği, davacı —aracın — direklerinin devrilmesinde, genellikle tekniğine uygun yapılmaması, direklerin düzenli olarak———- gereği gibi yapılmaması, gibi işletme kusurlarından kaynaklandığı göz önüne alınarak, davalı — olayda tam kusurlu olduğu, dolayısıyla bu olay nedeniyle zarar görene yapmış oldukları ödemeyi kusuru bulunmayan davalılardan talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 628,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 547,76 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar—–kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde — göre belirlenen —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı—- vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—- esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan—arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —-vekilinin, davalı —- vekilinin ve davalı —- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.