Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2022/254 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/512 Esas
KARAR NO: 2022/254
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin—– işletme hakkı sahibi olduğunu; borçlu davalının ise, işletme hakkı davacı şirkette bulunan —– bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkının davacı şirkette bulunan —–kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; —- günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması olduğunu, davalının, muhtelif plakalı araçları ile muhtelif tarihler arasında ücret ödemeksizin,— — geçişler gerçekleştirtiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle,—– istinaf kararları uyarınca teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı —- gerçekleştirildiğini, davanın kabulü ile —- dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimine verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ihlalli geçiş yapmadığını, bu sebeple herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin kendi iş sahasında tanınan ve aynı zamanda tüm eylem ve işlemlerinde kendisinden beklenebilecek dikkat ve özeni gösteren basiretli bir tacir olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli olan arabalarda —- sistemlerinin mevcut olduğu ve bu sistemler için sürekli yeterli bakiye bulunduğu, geçiş anında ödemenin hesaplardan çekilmemesinin müvekkili şirkete kusur olarak atfedilmeyeceği hususuna dikkat çekmekte fayda olduğunu, müvekkili şirket araçlarının —tarihlerinde — geçmiş olduğu konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, —- girişlerinde bariyer bulunmadığını, ücretin kesilmemesi durumu, tünellerde bulunan sistemsel bir hatadan kaynaklandığını, bu sistemlerin bakım ve onarımını —– göre tünel işletmesinden sorumlu birimlerce yapılacağı düzenlendiğini, ilgili düzenleme —- düzenli bir şekilde bakımını yapmak/yaptırmak, kontrol etmek ve denetlemek, ayrıca uygun güvenlik şartlarını düzenlemek” şeklinde olduğunu, sistemsel hataların müvekkili şirkete kusur olarak yüklenemeyeceğini, müvekkilinin ücret ödemeden, ihlali geçiş yapması ihtimalinde —– nasıl öğreneceği konusunda bir yasal düzenleme mevcut olmadığını, — günlük sürenin geçmesinden sonra ücretin —- tutarında ceza kesildiğini, işletme sahibi böyle bir cezadan hiçbir şekilde haberdar olmayan kişiler aleyhine zenginleştiğini, gerçek veya tüzel kişiler herhangi bir işlem yapmaları durumunda bu işlemden etkilenebilecek tarafları da bilgilendirmekle yükümlü olduğunu, bildirim yapılmadan ceza tahakkuk ettirilemeyeceğini, müvekkili şirkete herhangi bir bildiriminin bulunmadığını, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——— ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan —- asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Araçların tescil kayıtları dosyamız arasına celbedilmiştir.
Toplanan/sunulan deliller, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen ——- uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir——-Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.—-
——– sonucunda, işletme hakkı verilen veya———– kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü —- bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
—– takip dosyasına davalı/borçlu tarafça verilen borca itiraz dilekçesinde, şirkete kesilen cezanın gerçeği yansıtmadığını, iki yıl sonra faizi ile beraber tebliğ edilmesini itiraz ettiğini, –adet geçişin belirtilen tarihteki fiyattan yani — hesaplanıp tekrardan düzenlenmesi gerektiğini, asıl borcun — olması gerektiğini, bu nedenle ilamsız takibin durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce araçların—- yazılan müzekkereler ile tespit edilmiştir.
Dosya arasına celbedilen — incelenmesinde;
—plakalı aracın—- tarihli ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, geçiş anında —olmadığı, ancak davalının — para yatırmasına rağmen geçiş ücretinin çekilmediği, geçiş ücretinin— olup geçiş ücretinin kabulünün, ceza tutarınını ise reddinin gerektiği, —-. ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, geçiş anında — yeterli olmadığı, ancak davalının —- para yatırmasına rağmen geçiş ücretinin çekilmediği, geçiş ücretinin — olup geçiş ücretinin kabulünün, ceza tutarınını ise reddinin gerektiği,—- tarihli ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, geçiş anında—yeterli olmadığı, ancak davalının —- para yatırmasına rağmen geçiş ücretinin çekilmediği, geçiş ücretinin — olup geçiş ücretinin kabulünün, ceza tutarınını ise reddinin gerektiği,—- ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, geçiş anında — bakiyesinin yeterli olmadığı, ancak davalının — tarihinde hesaba toplamda— para yatırmasına rağmen geçiş ücretinin çekilmediği, geçiş ücretinin—olup geçiş ücretinin kabulünün, ceza tutarınını ise reddinin gerektiği, — plakalı aracın –tarihli ihlalli geçiş nedeniyle — hesabında yeterli bakiye olmadığı, —gün içerisinde de –para yüklenmediği, geçiş ücretinin çekilmediği, geçiş ücretinin — olup hem geçiş ücretinin kabulünün, hem de geçiş ücretinin —- olan ceza tutarının kabulünün gerektiği, Sonuç olarak; davacının yukarıda açıklandığı üzere davalıya ait iki araç için toplamda —– talep etmekte haklı olduğu, bakiye talebin reddinin gerektiği, bu bedel üzerinden itirazın iptalinin gerektiği, kabul edilen tutarın takdiren % 20’si oranında inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 492,30 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harç alınmış olmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 40,95 TL yargılama giderinin kabul-ret oranları gözetilerek 14,74 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen kabul edilen miktarını geçmemek üzere 492,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ret edilen miktarını geçmemek üzere 875,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 475,20 TL’sinin davalı taraftan, bakiye 844,80 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 29/03/2022