Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/507 E. 2022/17 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/507 Esas
KARAR NO : 2022/17

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının takip alacaklısı —- tarafından müvekkilinin dava dışı takip borçluları — tutarındaki alacağı için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu tebligatın —- müvekkil tarafından itiraz edilemediğini, müteakip —- tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, itiraz edilmemesine istinaden — 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak dava dışı takip borçluları ——arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmamakla birlikte alacak/verecek durumu söz konusu olmadığını diğer yandan dava dışı takip borçlusu — arasında —— hizmet alımı ilişkisi olmakla birlikte—– tutarındaki ödeme, birinci haciz ihbarnamesinden çok daha önce—- tarihinde çek ile yapıldığını beyan ederek müvekkilimin dava dışı takip borçlularına karşı borçlu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 10.01.2022 tarihli dilekçesinde davayı kabul dilekçelerinde özetle: davayı kabul ettiklerini, davacı taraf da kabul beyanlarına istinaden yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini yazılı olarak dosyaya ibraz ettiğini beyan ederek kabul beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili 20/08/2021 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini açıklamıştır.
Davalı vekili 10/01/2022 tarihli dilekçesi ile kabul beyanı doğrultusunda yokluklarında davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davayı kabul yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 20/08/2021 tarihli dilekçeyle tarafların sulh olduğunu bu sebeple davalının kabul beyanını sunduğunu belirterek, işbu davada yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hak ve alacaklarından müvekkili adına feragat ettiğini ve tazminat taleplerinin bulunmadığını ve doğabilecek karar ve ilam harcından sorumlu olduklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli beyan dilekçesini aynen tekrar ederek davanın davalının kabul beyanı doğrultusunda karara çıkartılmasını talep etmiştir.
HMK 308 ve devamı maddelerinde davanın kabulü düzenlenmekte olup, davanın kabulü kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Davanın davalı tarafça kabulü halinde davayı kabul eden taraf davada aleyhine hüküm kurulmuş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilirse de davacı taraf vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediğini bildirmiştir. Harç konusu ise Harçlar Kanunu 22.maddesinde düzenlenmiş olup davayı kabul yargılamanın ilk duruşmasında veya daha önce olursa 1/3 oranında, sonra olur ise 2/3 oranında karar ve ilam harcının alınacağı düzenlenmiş olup, somut olayda kabul beyanı ilk duruşmadan önce yapıldığından karar ve ilam harcı 1/3 oranında alınmış olup davanın, davalı tarafın kabulü nedeniyle kabulüne, davacının ———– esas sayılı takip dosyasındaki takip borçlularına karşı borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı tarafın kabulü nedeniyle KABULÜNE,
Davacının ——– esas sayılı takip dosyasındaki takip borçlularına karşı borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar harcı 10.906,37 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 10.847,07 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.