Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/503 E. 2022/637 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/503 Esas
KARAR NO:2022/637

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/08/2021
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari münasebette—anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin faturalardan dolayı alacaklı durumda olduğunu, müvekkili şirketin alacağını tahsili için borçlu hakkında —-Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını ve takip tarihi itibariyle davalıdan olan toplam—asıl alacağın talep edildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, borçlu şirket vekilinin itirazında ”müvekkili ile alacaklı arasında herhangi bir borç ve alacak ilişkisi yoktur.” demek suretiyle kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borçluya tebliğ edilen ödeme emri ve takip dayanağı belgelerde, takip konusu alacaklarının faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağı olduğunun açıkça belli olduğunu, borçlu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin ve alacaklarının, —- incelemesi sırasında incelenecek faturalar ile tüm ticari defter ve kayıtlarıyla ortaya çıkacağını, amacı sadece ödemeleri geciktirmek olan borçlunun, aleyhine yapılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini, borçlunun itirazı üzerine takip durduğunu, dava şartı olarak başvurulan —aşamasında ise görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle borçlu hakkında taşınır ve taşınmaz mallarına ilişkin tedbir taleplerinin kabulünü, davalının haksız olarak yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamına —-az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve—- karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, ancak süre uzatım talebinin süresinde olmadığından mahkememizce süre uzatım talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda—- dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı —- koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı —- başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının— başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin — son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Tarafların mükellefi bulundukları—- dosyaya celp edilmiş bulunan — Formları celbedilmiştir— Esas sayılı dosyası —- sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine —alacağı olan — asıl ve — işlemiş faizi ile toplam —-alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek— Faizi ile birlikte tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.—- raporunda özetle: davacı tarafından sunulan defterlerin usule uygun olduğu, davacı şirketin defterlerine göre takip/dava tarihinde davalı şirketten — adet satış faturasına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak —-asıl alacaklı olduğu, duruşma sırasında hazır bulunan davalı şirket vekiline — yapılmak suretiyle tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin herhangi bir mazeret ve yerinde inceleme talebinde bulunmayarak ticari defter ve dayanak belgelerini de— incelemesine ibraz etmediği, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve takip dayanağı yapılmış bulunan —tarihli, —- tutarlı faturanın, — hariç tutarı olan—- üzerinden tarafların— ayına ait—- formu beyanlarında herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde birbirlerine mal alım/satımı olarak beyan edildikleri, davacının defterlerine göre davalıdan —- alacaklı olduğu, davacı tarafın —-üzerinden dava açtığı belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamından; davanın davacı şirketin davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin olarak ikame edilmiş itirazın iptali davası olduğu, davaya konu ihtilafın; davacı şirketin davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği faturaya dayalı alacağının varlığı ve varsa alacağın miktarı hususlarında toplandığı, dosya kapsamı ve davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; davacı şirketçe davalı şirket arasında herhangi bir yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın — yılı içinde mal alım/satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirkete yapılan mal/hizmet satışı sonucunda — Tarihli, —-dahil —-düzenlenerek, irsaliye yerine geçecek şekilde —- davalı şirkete tebliğ edildiği ve düzenlenen bu faturanın davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerinde davalı şirket adına — karşılığı olan —- üzerinden borç kaydedilmiş olduğu, tarafların —-dosyaya celp edilmiş olan—-beyanları, davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtları da dikkate alınarak incelendiğinde, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve ticari defterlerde davalı şirket adına borç kaydedilen takip/dava konusu alacağın dayanağı işbu faturanın gerek davacı şirketin —- beyanında, gerekse davalı şirketin—-beyanında beyan edilmiş olduğu, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş faturanın davalı şirketçe yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek kaydedildiği ticari defter kayıtlarının bir sonucu olarak ilgili dönem—- beyanına konu edilmiş olmakla söz konusu faturanın davalı tarafça itirazsız şekilde kabul edilerek defterlerine alınmış olduğu, dolayısıyla davacı şirketin faturaya konu malı davalı şirkete teslim ettiğini ispatlamış sayıldığı, davacı şirketin incelenen ve usul/yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirket adına borç kaydı yapılmış bulunan işbu faturaya ilişkin olarak davalı şirketçe davacı şirkete iade faturası vs düzenlenmediği, davalı tarafça — Tarihinde, —- olarak —– olarak—-Tarihinde—-olmak üzere Toplamda —- ödemelerin gerçekleştirilmiş olduğu ve yapılan bu kısmi ödemelerin davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borcundan mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alınmış oldukları, davacının bakiye—- alacağının kaldığı, davalı şirketin herhangi bir ödeme belgesi —–sunmadığı, dolayısıyla davacının davalı şirketten tek bir faturaya dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak —- asıl alacağı bulunduğu, davacı tarafından —asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, taleple bağlı kalınmak suretiyle — üzerinden takibe yönelik itirazın iptalinin gerektiği, alacak fatura alacağından kaynaklandığından davacının inkar tazminatının takdiren— oranında kabulüne karar verildiği, davacı tarafça takipte, takip öncesine ilişkin olarak yıllık —oranıyla hesaplanmış —- İşlemiş faiz talebinde bulunulduğu ve talebin harçlandırılarak huzurdaki davaya konu edilmişse de taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya takip konusu yapılan alacağa ilişkin olarak takip öncesi keşide edilmiş hukuki nitelikli bir temerrüt ihtarının dosya kapsamında yer almadığı gibi iddia da edilmediği görülmekle, takip öncesi temerrüt oluşmadığı anlaşılmakla takip öncesine ilişkin —işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının—- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—oranında faiz işletilmesine, takip önceki işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı —davacı tarafça peşin olarak yatırılan— harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile —
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —başvuru ve —peşin nispi harç olmak üzere toplam — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri,—bilirkişi masrafı olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek—-davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca — tarafından karşılanan —arabuluculuk ücretinin takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile —
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden –haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.