Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2023/25 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/493 Esas
KARAR NO: 2023/25
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ: 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında müvekkili tarafından talep edilen ürünlerin belirtilen kalitede ve süresi içinde hazırlanarak müvekkili şirkete teslim edilmesine dair sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği davalı tarafa —– avans ödendiğini, davalı tarafça gerekli kumaş temini sağlanamadığı için, üretim için gerekli kumaşların müvekkili tarafından temin edilmiş ve bunun karşılığı olarak da davalıya verilen avanstan 4.000.€ Türk Lirası karşılığı olarak geri alındığını, böylece 6.000.-€ avansın davalıda kaldığını, müvekkili şirketin, yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davalı taraf söz konusu sözleşme ile üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili her ne kadar davalı firma ile çalışmaya devam etmişse de davalı tarafından hiçbir yükümlülüğün yerine getirilmemesi sonucunda ortaya çıkan zararların artması neticesinde taraflar arasında imzalanmış sözleşme, ——– tarihli yevmiye nolu ihtarname ile feshedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan zararın tazmini için arabuluculuk görüşmelerine başvurulduğunu, davalının sulh yönünde hiçbir adım atmadığını, anlaşmama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, davalı tarafın yerine getirilmeyen yükümlülükler neticesinde ortaya çıkan tüm zararlarının bilirkişiler aracılığıyla tespit edilerek müvekkil şirkete ödeme yapılmasını, davalı şirketin, müvekkili şirket ile aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak borcunu ayıplı ve eksik ifa etmiş olduğunu, faturası düzenlenmiş ürünlerin bir kısmı sözleşmede belirtilen şartlara aykırı olacak şekilde ayıplı olarak gönderildiğini, bir kısmının ise hiç gönderilmemiş olduklarını, bir kısım ürünlerin bedelinin birden ——- konu edildiğinin yine taraflarınca tespit edildiğini, davalı şirketin, sözleşmede yer almayan konusu belirsiz nitelikteki ürünleri müvekkili şirkete fatura ettiğini, ilgili sözleşmede, belirtilen ürünlerin belirlenen kumaş ve aksesuarlar ile fiyatlandırılması, müvekkiline iletilmesi ve oluşacak maliyete göre müvekkilinin onayı alındıktan sonra üretim numunelerinin hazırlanacağı ibaresi yer aldığını, fatura edilen hiçbir üründe ——- bilgisi müvekkili şirkete bildirilmemiş, bütün bunlara ek olarak, müvekkili şirketten onay alınmadan ve müvekkili şirketçe bilinmeyen, belirsiz ürünlerin de faturaya konu edilmiş olduklarını, bazı ürünlerde yapılan değerlendirmelerden sonra söz konusu ürünlerin davalı tarafından, sözleşmede belirtilen şartlarda üretilemeyeceği tespit edilmiş olup, ürünlerin olması gerektiğinden daha fazla ödemeler yapılarak başka üreticilerde üretilmiş, bu nedenlerle müvekkili şirketin taahhüt edilen hizmeti alamaması nedeniyle mağduriyeti ve zararı doğduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulünü, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünlerin, teslimi yapılan ancak mükerrer faturalandırılan ürünlerin, teslim edilen ancak ayıplı olan ürünlerin tespiti ile sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeni ile görmüş oldukları zararın (fazla yapılan ödemenin) davalıdan ticari faizi ile birlikte şimdilik 100 € (Belirsiz Alacak davasıdır.) ‘nun ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanıp alınarak davacı müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin; mont dolumu, dikişsiz kesim, özel dikim konusunda yüzlerce marka ile çalışmakta olan, binlerce başarılı ürüne imza atmış, özellikle mont imalatı alanında tecrübeli kişilerden oluşan bir çalışma kadrosuna sahip, çevresinde oldukça tanınan bir şirket olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılan işbu davanın kabulünün mümkün olmadığını, satım sözleşmelerine dayalı yasal sürelerin çok çok aşılması ile ayıp ihbarında bulunmanın TTK hükümleri uyarınca kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu ilişkide ayıplı ifadan söz edilemeyeceği gibi ayıba ilişkin haksız ve mesnetsiz tüm istemlerin reddinin gerektiğini, Kanunun da açıkça yer verdiği üzere alıcı, devraldığı satılanın durumunu, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanın üzerinde satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğunu, Alıcı gözden geçirmeyi ve makul sürede bildirim yapmayı ihmal ederse satılanın üzerindeki ayıbı kabul etmiş sayılacak, dolayısı ile seçimlik haklarına başvuramayacağını, davacı yanca iddia ettikleri hususların bir gerçekliği varsa, o zaman bunun yasal süreler içinde müvekkiline bildirilmesi ve ürünlerin iadesi ile zamanında iddia ettikleri zararların tazmin edilmesi gerekmekte iken göz göre göre iddia ettikleri ve bizim kabul etmediğimiz ayıpları, “nasıl olsa zararımızı müvekkilinden dava yoluyla karşılarız” düşüncesi ile müvekkiline bildirmeksizin zararlarını arttırıp hak iddia etmelerinin, kötü niyetin var olduğunu göstermekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı yana keşide edilen faturaların usulsüz olduğu iddiasının da açıkça dayanaktan yoksun olduğunu, ——- tarihinde düzenlenen ——–, irsaliyeli faturalar olduğunu, faturaların kendilerine haksız bir şekilde gönderildiğini iddia eden davacı şirketin, süresi içinde bu faturalara itiraz etmeyerek yasalarda da koruma altına alındığı üzere fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, bu sebeple davacı şirketin iddiaları ile açıkça kendisiyle çeliştiğini, faturayı alanın faturaya itiraz edebilmesi —– gün içinde mümkün olabilecekken, bu sürenin çok üstünde bir süre sonra haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın hukuki değer taşımadığı ortada olup davacının buna dayalı hak iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacı yan —— tarihlerinde düzenlenen faturalara ilişkin itiraz bildirimini ——- günlük yasal sürenin çok üstüne çıkmış olup bu itirazlarının kabulünün olanaksız olduğunu, tarafların akdetmiş oldukları sözleşmenin ——-belirtildiği üzere; her ne kadar kabul etmeler de müvekkili şirket tarafından üretilen ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin iddiada bulunan davacı yanın, şayet böyle bir iddiaları varsa yasal süreler içinde bu ürünleri iade etmeleri gerekmekte olduğunu, müvekkili tarafından teslim edilen ürünleri kullanmakla, ürünleri müvekkiline iade etmemekle, ürünleri kendilerine gönderildiği şekliyle kabul edip kullanarak sonra bir gün ansızın ürünlerin aslında ayıplı olduğu ve ürünlerin onaylarına sunulmadan fatura edildikleri iddiasını ortaya atmakla açıkça sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı davranmış olduklarını, taraflarınca herhangi bir sözleşmeye aykırılık bulunmadığını, müvekkili şirket kendisine düşen edim borcunu süresinde ve eksiksiz ifa ettiğini, davacı yan tarafından yasal süre ve şartlara uygun olmayan iddiaların asılsız ve itibar edilemez nitelikte olduklarını, davacı yanın yapmış olduğu haklı sebeple feshin de bu sebeple geçersiz olacağını, zira müvekkili şirketin de davacı yanın 15.04.2021 tarihli sözleşmeyi feshettiklerine ilişkin haksız, usulsüz ve süresinde olmayan ihtarnamelerine, süresi içinde 22.04.2021 tarihinde çektiği ——- yevmiye numaralı ihtarname ile itirazlarını sunduğunu, davacı şirketin sözleşmeye konu edimler hakkında süresi içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmaksızın müvekkili şirket ile sözleşme ilişkisini sürdürmesi edimleri kabul ettiği anlamına gelmektedir ki gelinen bu noktada davacı yanın borcun konusunu oluşturan ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin iddialarının dürüstlük kuralına açıkça aykırılık teşkil etmekte olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme bir çerçeve sözleşme olup bu sözleşme mahiyeti gereği birden çok satın alma sözleşmesinin kurulabildiği, tarafların sipariş ve kabulünü içeren bir niteliğe haiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme sonucu müvekkil şirket her türlü borcunu ifa etmekle bu borcun ifasını faturalandırmışsa da her nasılsa davacı şirket lehine hiçbir kazanım yapılmamış gösterilmek sureti ile her türlü yasal süre geçirilerek ifaların karşı bedelleri müvekkili şirketten haksız şekilde talep edildiğini, bu durumda akla gelecek tek şey davacı yanın haksız kazanç elde etme çabası içinde olduğu olacağını, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafından bir kısım ürünlerin eksik gönderildiği, sözleşme içeriğindeki ürünlerin bir kısmının belirtilen kalitede olmadığı ve zamanında teslim edilmediği, ayıplı olduğu, faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği, aynı ürünün birkaç kez faturalandırıldığı, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle kumaşların yeniden alınması nedeniyle kumaş bedeli, navlun ücreti ve zarar talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 10/08/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davalı tarafça davacıya gönderilen ürünlerin eksik, ayıplı olup olmadığı, faturalar ve ürünler karşılaştırılarak aynı ürünlerin birden fazla faturalandırılıp faturalandırılmadığı, yanlış faturalandırma yapılıp yapılmadığı, ürünlerin sözleşmeye uygun olup olmadığı, sözleşme şartları, taraf beyanları ve ürünler incelenerek bu hususların değerlendirilmesi, ayrıca davacı tarafın davalının yanlış, eksik, ayıplı ürün gönderimi nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, bu hususta yeniden kumaş aldığı ve navlun bedeli ödediği ve davacının ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi, taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir, tekstil mühendisi, sözleşme hesap uzmanı bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle: davacı şirket tarafından ibraz edilen —– yılı ticari defterlerinin usule uygun olduğu, davacı şirketin defterlerine göre; davacı şirketin davalı şirkete —— borçlu olduğu, davalı şirketin defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin defterlerine göre; davalı şirketin davacı şirketten —– alacaklı durumda bulunduğu ve bu alacağın mevcudiyetini koruyarak ——yılına devir edildiği, bilirkişi raporu ekinde örnekleri dosyaya kazandırılan dava dışı——- firmasına ait —- davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulundukları ve fatura bedellerinin dava dışı şirkete tamamen ödenmiş oldukları, bilirkişi heyetince ———- adresinde inceleme yapıldığı, Eşyaların tamamının incelenememiş olması, incelenen eşyalar üzerinde ve dosya ekine sunulu—– içeriklerinde model numarası, model ismi, ürün cinsi yer almaması, incelenen mont cinsi eşya üzeri model numarasının sözleşme ekine sunulu liste içeriği ile uyumlu olmaması, fatura içerikleri ve ürünlerin karşılaştırılma imkanı olmaması nedeniyle ürünlerin eksik, aynı ürünlerin birden fazla faturalandırılıp faturalandırılmadığı, davalı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususlarında değerlendirilme yapılamadığı, ürünlerin siparişleri onaylanmadan fatura kesildiği yönündeki iddianın taraflar arasındaki fiili uygulamaya aykırı olduğu, sözleşmenin ihlal edildiğine ilişkin ayıba ilişkin ihbarların yapılmamış olması, gerek bilahare itiraz edilen faturaların deftere geçirilerek ödenmiş olması karşısında, davacının sözleşmenin ihlal edildiğine ve bundan dolayı zarar oluştuğuna yönelik ispat yükünü yerine getiremediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafından bir kısım ürünlerin davacı şirkete eksik gönderildiği, sözleşme içeriğindeki ürünlerin bir kısmının belirtilen kalitede olmadığı ve zamanında teslim edilmediği, ürünlerin bir kısmını ayıplı olduğu, faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği, aynı ürünün birkaç kez faturalandırıldığı, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle kumaşların yeniden alındığı iddiasıyla kumaş bedeli, navlun ücreti ve zarar talebine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde sözleşmeye aykırılık iddialarının —— kalemde şu şekilde ileri sürüldüğü;
1)—— değerindeki ürünün,
2)——değerindeki ürünün,
3)—– değerindeki ürünün,
4)—— değerindeki ürünün,
5)—–değerindeki ürünün,
6)—– değerindeki ürünün,
7)—– değerindeki ürünün,
8)—- değerindeki ürünün,
9)—– değerindeki ürünün,
10)—- değerindeki ürünün,
11)—–değerindeki ürünün,
12)—— değerindeki ürünün,
13)—- değerindeki ürünün,
14)—– değerindeki ürünün,
15)—- değerindeki ürünün, —– değerindeki ürünün, davalı şirket tarafından davacı şirkete daha önce de fatura edildiği,
16)—- değerindeki ürünün ve——değerindeki ürünün daha önce üzerinde çalışılmış olup sonuç elde edilememesi sebebiyle davacı şirket tarafından başka bir tekstil firmasına diktirildiği,
17)——– değerindeki ürünün daha önce üzerinde hiç çalışılmayan bir model olması ve daha önce fatura edildiği,
18)—– numaralı —–değerindeki ürünün teslim alındığı ancak hatalı olması sebebiyle onaylanmadığı tekrardan diktirileceği,
19)—— değerindeki ürünün, davalı şirket tarafından hiç üretilmemiş olduğu,
20)—– değerindeki ürünün, — değerindeki ürünün, —- değerindeki ürünün, —- numaralı —- değerindeki ürünün,——-değerindeki ürünün davalı şirket tarafından olması gerektiği şekilde üretilmemesi sebebiyle başka bir tekstil firmasına diktirildiği,
21)—– değerindeki,——numaralı —— değerindeki ürünün teslim alınmasına rağmen ikinci kez tekrar fatura edildiği,
22) —–değerindeki ürünün davalı şirket tarafından tamamlanmış hali sipariş ile aynı şekilde olmadığı için iptal edildiği,—- değerindeki ürünün, orijinal kumaş ziyan olduğunun —— iddia edildiği,
Taraflar arasında sözleşme bulunduğu, sözleşmenin konusunun, sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan ——–ürünlerin belirtilen kalite ve zamanda malın davalı———- tarafından alıcıya hazırlanarak teslim edilmesi işi olduğu, ürünlerin teslim tarihinin sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren başlayacağı, sözleşme ve ekinde yer alan kalite ve zaman şartlarına uyulmaması durumunda alıcının sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği, sözleşme ekinde mont, trenchcoat, ceket, kaban, yelek ürünlerinin protoları üretildikten sonra belirlenen kumaş ve aksesuarlardan sonra oluşacak maliyete göre fiyatlandırılıp onay alındıktan sonra üretim numunelerinin hazırlanacağı, satıcının davalı, alıcının davacı olduğu, davacı tarafça dosya ekine sunulu sözleşme eki —– içeriğinde; ——-bilgi notu içerdiği, —— bilgi notu içerdiği, —– firmasına düzenlenmiş fatura içerikleri incelendiğinde ise; —-tarihli fatura içeriğinde; malzeme/hizmet kodu——fatura içerinde; malzeme/hizmet kodu———— olduğu, taraflar arasında bulunan ve tarih içermeyen sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin davalı tarafından bazı ürünlerin üretilerek teslim edilmesini konu aldığı, ——- Maddesinde tarafların arasındaki siparişlerin uygunluk verilmesi üzerine faturalandırılacağının kararlaştırıldığı,——- ürünlerin ayıplı olarak teslim edilmesi durumunda ayıplı mal yasal süreler içerisinde ——- içerisinde belirlenen ürünlerin teslim edileceği, yeniden teslimin süresi içinde yapılmaması halinde, ——- ödeme yükümlülüğünün ortaya çıkmayacağı, sözleşmenin ihlalinden ortaya çıkan/çıkabilecek menfi ya da müspet zararları talep etme hakkının da bulunmadığı şeklinde olduğu, bu maddeye göre ayıplı teslim durumunda; yasal süresi içinde ürünün davalıya iade edileceği, davalının 14 gün içinde belirlenen ürünleri tekrar teslim edeceğinin belirtildiği, davacının uyuşmazlık ile ilgili olarak —– tarihinde ihtarname keşide ettiği, bu ihtarnamede, fatura düzenlenen bazı ürünlerin tarafların anlaşması ile belirlenmiş siparişlere uygun olmadığı, bir kısım ürünlerin ayıplı gönderildiği, bazı ürünlerin mükerrer faturalandırıldığı belirtilerek 4 adet faturanın iade edildiğinin anlaşıldığı, bu faturaların ——— numaralı fatura olduğu, itiraz edilen bu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup bedellerinin itirazdan önce ödenmiş olduğu, davacının ticari defterlerinde, davacının davalıya borçlu olduğunun görüldüğü, teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede de, davacı tarafından sözleşmeye aykırılık olarak ileri sürülen hususlara ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamadığı tespitinin yapıldığı, davacı tarafından davalıya yaptırılamayan ürünlerin dava dışı —- yaptırıldığı iddiası ile ayrıca —–tarafından düzenlenen üç ayrı fatura sunulduğu, bu faturaların ——- bedelli fatura olduğu, ancak bu faturalar ile davacı ve davalı arasındaki sözleşme ilişkisi ve bu ilişkinin ihlal edilesi arasında bağlantı da kurulamadığı, taraflar arasında yazışmalar incelendiğinde, —— tarihinde davacı yetkilisi tarafından davalı şirkete gönderilen mailde, taraflar arasındaki uyuşmazlık ortaya konuluyorsa da, davalı tarafın beyanına rastlanılmadığı, bunun ekinde yer alan dökümlerin de davalı tarafından kabul edildiğine veya taraflar arasında bu hususların daha önce bildirildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, bu haliyle sözleşmeye aykırı fatura kesildiği iddiası bakımından, sözleşme ilişkisinin tek bir ürün veya faturaya bağlı olmadığı, süregelen bir ilişki olduğu, kesilen ve itiraz gören faturaların dahi bir mal ve hizmeti içerdikleri ve itiraz görmeyerek davacı defterlerine geçirildiği ve ödendiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin eser veya satım olarak değerlendirilmesi her ne kadar ayıba ilişkin sürelerde değişiklik gösterse de, itiraz gören fatura tarihlerinin ——-, noter kanalıyla gönderilen ihtarname tarihinin ise —– olduğu dikkate alındığında, sözleşmede belirtilen “ayıplı mal yasal süresi içinde ——-şartının sağlanmadığının anlaşıldığı, satım sözleşmesi bakımından 2-8 günlük sürelerin, eser sözleşmesi bakımından “işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek” şeklinde ortaya konan yükümlülüğün yerine getirildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından kesilen faturaların itiraz görmeyerek defterlere işlenmiş olmasının, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan fatura düzenlenmesi için siparişlerin onaylanması şartının fiilen aranmadığını gösterdiği, birden fazla iş ve işlem bakımından sipariş onayı verilmeden fatura alındığı, itiraz edilmediği ve deftere geçirilerek ödemenin yapıldığı anlaşılmakla, tarafların fiili uygulamasının sözleşmeye aykırı olduğunun anlaşıldığı, keşif heyetince davaya konu olduğu beyan edilen 1 adet yelek ve 2 adet mont cinsi eşyanın incelendiği, incelenen eşyalar üzerinde yelek cinsi eşya üzerinde ——— üzerinde yapılan yüzeysel incelemede; dikim işçilik, aksesuar/malzeme yönünden hata/ayıp mevcut olmadığı, mont cinsi eşyalar üzerinde yer alan ——– içeriğinde yer almadığı, yelek cinsi eşya yönünden eşya üzerinde model numarası yer almadığından karşılaştırma yapılamadığı, fatura içeriklerinde, toplam ——- açıklaması yer aldığı, model numarası, adı, cinsi belirtilmediği, dosya ekine sunulu sözleşme eki ———— içeriklerinde toplam——- aldığı, dosya ekine sunulu belge/bilgi ve keşif sırasında tespit edilen hususların incelenmesi neticesinde; eşyaların tamamının incelenememiş olması, incelenen eşyalar üzerinde ve dosya ekine sunulu 4 adet fatura içeriklerinde model numarası, model ismi, ürün cinsi yer almaması, incelenen mont cinsi eşya üzeri model numarasının sözleşme ekine sunulu liste içeriği ile uyumlu olmaması, fatura içerikleri ve ürünlerin karşılaştırılma imkanı olmaması nedeniyle ürünlerin eksik, aynı ürünlerin birden fazla faturalandırılıp faturalandırılmadığı hususlarında değerlendirilme yapılmadığı, dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispatlanamadığı ve davalı tarafından düzenlenen faturaların da defterlere kaydının yapılıp ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve dava miktarını geçmemek üzere 1.016,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023