Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2021/846 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2021/480
KARAR NO : 2021/846

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından —– sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sırasında şirketin TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca — resen terkin edildiğinin öğrenildiğini ve mahkemece şirketin ihyası için taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek — verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı ….—vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince yapılan iş ve işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi — yükümlülüğü bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın müvekkili yönünden reddini savunmuştur.
Diğer davalı şirketin aynı zamanda ihyası talep edilen şirket olduğu anlaşılmış, adına tebligat yapılamamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile TTK Geçici 7/15 maddesi uyarınca açılmış ihya davasıdır. TTK Geçici 7.maddesi uyarınca — edilmektedir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin —duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—–, şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, şirketin—- tarafından TTK Geçici 7. maddesi uyarınca adresinin tespit edilememesi nedeniyle madde kapsamına alındığı, — tarihinde re’sen terkin işlemlerinin yapıldığı görülmüştür.
—–sayılı karar dosyasında benzer bir olayda verilen karar aynen “…… Öte yandan 5174 Sayılı —- “——- itibaren ———- halinde, —— silinmesi —— —– bulunulur. ——sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren —– başlatılır. Ancak bu durumda ——— kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.
30/12/2012 gün ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına —— Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde;——– maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle —— — silinerek, ——.” ifadesi ile kanunda olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde; — hâlleri tespit edilen ya da bildirilen — silinmesi, ilgili kanunlardaki — sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit — TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu madde de belirtilen sınırlı hallere mühhasıran —- Bu nedenle—- nitelikteki——- durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili ———yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu göz önüne alındığında anılan maddede ki sayılan hallerin —- genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumda bulunulamayacağı açıktır. Kanunun — (Geçici 7. maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa Geçici 7. madde kapsamına alınamaz.—–…Diğer—- alan ve tamamen— niteliğinde olan yönetmelikle, —-niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun —- denilmek sureti ile yönetmeliğin— değil kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Özetle ikincil düzenlemeler dayandıkları kanun maddelerine aykırı olamaz ve çelişen hallerde ikincil düzenleme hükümleri dikkate alınmaz ve kanun hükümleri uygulanır.
—– çekilerek tebliğdeki düzenlemenin kanuni dayanağının bulunmadığı ve kanundaki sayımın sınırlı olduğu vurgulanmıştır.– re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda—- olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, davalı .— 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden— davanın kabulü gerekmektedir. Bu nedenle—— başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının farklı gerekçe ile kaldırılmasına, davanın kabulüne ve işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde olup mahkememiz dosyasında da ihyası talep edilen —aynı sebeple resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda şirketin— TTK Geçici 7.maddesi kapsamına alınarak terkin işleminin usulsüz olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir.
TTK Geçici 7/15 fıkrasının son cümlesi uyarınca —- alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde mahkemeye başvurmak suretiyle şirketin ihyasını talep edebilirler. Mahkememizdeki davanın ihyası istenen şirketin sicilden —- tarihinde açıldığı görülmüştür. Davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı ….— TTK’nun Geçici 7. Maddesi kapsamında yaptığı terkin işlemi usulsüz olup, yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı, ihyasını talep— iptali davası açtığını, taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını sağlamak üzere kendisine süre ve yetki verildiğini belirterek dava açmıştır. Bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
———.Dava, 6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7. maddesi — ihyasına karar verilmesi— sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen—, ilgili kanunlardaki —- bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre —Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği —başlanılmış olmakla birlikte— toplanamaması nedeniyle —- sebepleriyle resen terkin edilebilirler. — — kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu —– takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen –bildirmeyen şirketlerin unvanı ise — re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi — silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya — isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta,— geçici 7. madde uyarınca— anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece davacının taraf olduğu davalar var ———- 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak— olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken — — doğru olmayacaktır.
Bu suretle,———- yeni bir veya birkaç kişinin —- verilmesi gerekmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile—— olarak düzeltilmesine, yine bozma ilamının “sonuç” bölümünde yer alan —– ibarelerinin ilamdan çıkartılmasına karar vermek gerekmiştir. “denilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve yukarıda bahsi geçen– uyarınca davacının talebi haklı görülerek davanın kabulüne,— iken TTK Geçici 7. Maddesi—– yargılama ile sınırlı olarak ihyasına,— yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, ayrıca ihyası istenen şirket aleyhine açılan davanın da —dava şartı nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN ——- kayıtlı iken TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca— resen terkin edilen—- sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak ihyasına,
—– tescil ve ilanına,
2-İhyası istenen şirket aleyhine açılan davanın taraf ehliyeti dava şartı nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
3-Karar harcı 59,30 TL– davalı …— tahsili ile, hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 55,70 TL. yargılama giderinin davalı … — tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ….—– tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.