Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/48 E. 2022/338 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/48 Esas
KARAR NO: 2022/338
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2021
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Davacı—- Davalı —iadesine bağlı alacağına istinaden —– başlatılan İcra takibine haksız, mesnetsiz ve esasen davacıyı mağdur duruma düşürme amaçlı olarak kötü niyetli itiraz edilmesi sonucunda takibin durmuş olduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamayarak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, Davacı ile Davalı arasında —- imzalandığını —— İlgili icra takibinin esasını oluşturan ve iadesi talep olunan — tutarında avans ödemesi yapıldığını, davalı şirketin faaliyet konusu olarak — geliştiren bir şirket olduğunu, Davacı——– konulu sözleşme doğrultusunda Davalı ——- niteliğinde —- imzalanmış olduğunu, akabinde yine Davacı ile Davalı arasında —imzalanmış ve bir şekilde müşteri —– kapsamında verilecek —-olarak hangi tarafın hangi sorumlulukları üstleneceği hususunun düzenlendiğini, —-kısmında tüm bu önceki sözleşme ve —— yapılmış, —- teslim edilmesi öngörülen — lisans bedeli olarak ———— taraflar arasında yarı yarıya pay edileceği belirtilerek bu kapsamda davacı tarafından davalı şirkete işbu —- ödemenin avans adı altında, yani sonrasında Davacıya iade edileceğinin Açık bir şekilde yazılmış olduğunu, aynı protokolün devamında ise taraflar arasında görüşmeleri devam eden ve—davalıdan satın alma ihtimali olan — davacıya ödeneceğinin belirtildiğini, —– hiçbir şekilde —— tarafından bir hibe anlamında davalı şirkete eslim edilmediğini, zira bu — öngörülen avans iade sebeplerinin hiçbir şekilde kesin ve bağlayıcı ön koşullar olmadığını ve avans iadesinin davacı tarafından talep edilme hakkını ortadan kaldırmamakta olduğunu, aksi durumun——– düzenlenmiş bulunan — yol açacağının açık ve talep üzerine davacıya geri verilmesinin gerektiğinin tartışmasız olduğunu, Davalı tarafın tüm sözlü ve —-yazılı taleplere karşın bu tutarı iade etmemiş ve davalı aleyhine icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını iddia ederek, Davalı —– davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça ileri sürülen iddialar gerçeğe aykırı ve kötü niyetli olup, işbu iddiaların taraflarınca hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, Müvekkili şirket ile davacı şirket uzmanlık alanlarındaki beceri ve çalışmalarını birleştirmek üzere iş birliği yapmaya karar vermişler, bu doğrultuda ——– alınan——– müvekkili şirketin üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş olduğunu, —– uzun yıllardır ———- alanında——-yetkinliğini ispatlamış köklü ve başarılı bir şirket olup, Davacı ———- ——–göstermek —— olduğunu,—— tarafından davacı şirketin —tarihinde davacı ———– hazine yönetimi ve aktif pasif yönetimi ile ilgili konularda danışmanlık ve yazılım projelerinde iş birliği kararı alınmış, alınan iş birliği kararı akabinde, işbirliğinin ne şekilde yürütüleceğin ilişkin amaç, kapsam ve şartları içeren bir sözleşme taraflar arasında —– tarihinde imzalanmış olduğunu, ——sözleşme şartları dahilinde taraflar, her iki şirketin kendi uzmanlıklarını kullanarak ve kendi müşteri —— yararlanarak ortak proje yürüteceklerini, bu kapsamda ortak yürütülen ilk projenin —- müşterisi olan —– proje olduğunu, Dava dilekçesinde de belirtildiği gibi —- hangi sorumlulukları üstleneceği —— düzenlenmiş olduğunu,—- sisteminin tasarımı ve süreç analizi —–sorumluluğunda olacağı, —– gerçekleştirileceği, bunun yanı sıra,—– teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, Daha sonra ise —-davacı şirket arasında davaya konu —– yukarıda bahsi —- düzenlenmiş olup, protokolün ——- dan ortak proje alan ———— payına düşen lisans bedeli ödemesi olduğunu, Belirtmek gerekir ki, çok daha küçük ölçekli olan—- itibara sahip davacı şirket ile ilk ortak projelerinden sonra da iş birliğini devam ettirmek istediğinden, bu yöndeki isteğini gösterebilmek adına davacı şirket ile ileride ortak proje gerçekleşmesi halinde söz konusu tutar kadar bir indirim yapılmasını kabul etmiş olduğunu, Protokolde mahsup ya da geri ödeme gibi ifadeler bu indirimin nasıl yapılacağına ilişkin olup, bahse konu iş birliğinin kısa vadede gerçekleşeceği düşünüldüğünden o anda ilave bir vergisel yük yaratmamak adına ilgili ödemenin avans olarak değil, avans adı altında yapılmasına karar verilmiş olduğunu, Ancak hemen akabinde kısa bir zamanda ortak bir proje gerçekleştirilemeyeceği anlaşılınca da söz konusu tutar, normal bir ödeme olarak yapılmış olup, işbu hususun ödeme dekontundan da açıkça anlaşılmakta olduğunu, zira ödeme dekontunda avans ödemesi olduğuna ilişkin hiçbir ibarenin yer almadığını,—– tarihli Ödeme dekontunun asla bir avans ödemesi olmadığını, iddia edilenin aksine —— payına düşen lisans bedelinin ödemesi olduğunu, bilindiği kadarıyla davacı şirketin —— daha üzerinde bir ödeme almış olup, işbu hususun da ayrıca —- sorulması gerektiğini, —— teslim edilmesi için imzalanan protokole uygun şekilde —— tarafından —–tarihinde teslim edilmiş olup, İşbu hususun mail yazışmaları ile sabit olduğunu, Davacı şirket tarafından —-tarihli ihtarname keşide edilerek —– Müvekkil —- tebliğ edilmiş olup, Söz konusu ihtarnamede; ——- tutarındaki lisans bedelinin yarısı olduğu, ödemenin bu sebeple yapıldığı —— teslimi gerçekleşmesi halinde yapılan —— ödemeye ilişkin——-hiçbir talepte bulunulamayacağının ikrar edilmiş olduğunu,——–teslim yükümlülüğü gerçekleştirilemediği iddiasıyla ——- talep edilmiş, Ancak, işbu ihtarnamenin Müvekkili —– tarihinde —— teslim edildiğinden ——- tarafından ihtarnameye cevap verilmemiş olduğunu—— aşamada, Müvekkili —– niyetle ve büyü düşen yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği sabit olup, Hal böyleyken somut olayda sebepsiz zenginleşme gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, zira izah edilen hususlar kapsamında——– ——-derece haklı bir sebebe dayandığının açıkça ortada olduğunu, Davacı tarafça, huzurdaki dava ikame edilmeden önce keşide edilen ihtarname ile ödemenin —— teslim etmesine bağlı olarak yapıldığı açıkça ikrar edilmişken, bu sefer gerçeğe aykırı başka sebepler ileri sürülerek talepte bulunulmasının kötü niyetin açık göstergesi olduğunu, Davacının iddialarını asla kabul anlamına gelmemek ve tüm beyanları baki kalmak kaydıyla; davaya konu talepler bakımından zamanaşımı itirazlarının bulunmakta olduğunu, huzurdaki davada talep, davacı şirket tarafından—— tarihinde yapılan ödemeye ilişkin olup, Basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gereken davacı şirket tarafından, ödeme tarihinden bu yana uzun bir zaman dilimi geçmesine rağmen Müvekkili Şirketten ihtarnamenin keşide edildiği ——– tarihine kadar hiçbir talepte bulunulmamış olduğunu, Hal böyleyken kanunda öngörülen zamanaşımı sürelerinin geçirildiği aşikâr olup, zamanaşımı süreleri geçirildikten sonra ikame edilen işbu davanın reddini talep ettiklerini, Yine hiçbir suretle —– sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçilmesi ve savunma haklarının kullanabilmesi adına davanın —— ihbarını talep ettiklerini beyan ve savunmalarıyla, Haksız ve dayanaksız davanın reddine, hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan davacının hmk 351/1 gereği müvekkili şirketin tarafımıza ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretini ödemeye mahküm edilmesine ve yine HMK 351/2 uyarınca da disiplin para cezasına hükmedilmesine, 3.Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-sayılı dosyası getertilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- sebebine dayalı olarak—— asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenerek ve tarafların tüm iddia ve itirazlarının değerlendirilerek davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığının tespiti için rapor hazırlamak üzere mahkememizce resen seçilecek mali müşavir —- oluşan üçlü bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile hazırlanan——- tarihli raporda özetle; Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde, davalıya dava dışı üçünü kişi durumunda bulunan ——– yönelik birlikte üstlenilen yükümlülükler sebebiyle edinilecek gelirin paylaşımı esaslarına yönelik anlaşma bulunduğu, bu anlaşma kapsamında ileride —- alınacak ve taraflar arasında paylaşılacak olan—– miktarında gelire yönelik olmak üzere davalıya avans ödemesi yapıldığı iddia edilmiştir. İcra takibinin konusunu oluşturan—-bu paylaşıma yönelik olduğu iddiası ileri sürülmüş ve taraflar arasında imzalandığı belirtilen —- tarihli bir sözleşme davacı tarafından, ——– dekont ve ihtarnamenin dosyaya sunulduğu, belirtilen belgeler ışığında tarafların üçüncü kişi müşterilerine birlikte hizmet ve ürün sağlama konusunda işbirliğine gideceklerini kararlaştırdıkları, bu işbirliği neticesinde—- birlikte hizmet verildiği hususunun taraflar arasında uyuşmazlık oluşturmadığı, buradan alınması planlanan —– arasında asında eşit olarak paylaşılacağına ilişkin açık sözleşme hükmünün bulunduğu görülmektedir. Bu açıklamalar konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya yönelik olarak——-ödemenin nitelendirmesi üzerine çıktığını, Davacının iddiası ile bu ödemenin taraflar arasında üçüncü kişilere yönelik gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek hizmetler sonucu ileride elde edilecek gelire karşılık olmak üzere verilen avans olduğu, davalının iddiasının ise söz konusu ödemenin davalı tarafından tahsil edilen — davalıya düşen —- davalıya ödemesi niteliğinde olduğu, davacı tarafından davalıya—— gönderildiği, her iki tarafın defterlerinde bu ödemenin —-olarak kayıtlı olduğu,—– tarihli sözleşmede ödemenin avans adı altında yapılacak olmasına rağmen gerçek iradenin tahsil edilecek “lisans bedelinin” ödenmesine yönelik olduğu, ——olarak tahsil edilmesi gereken bedelin kim tarafından ve ne şekilde tahsil edileceğine yönelik dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından—- açıklaması ile yapılan bir ödeme bulunmadığı, ödemenin ——-açıklaması ile yapılmış bulunduğu,—- tarihli sözleşmede de ödemenin —– yapılacağının belirtildiği, —- tarihli sözleşme gereğince davacının davalıya ——– vermesini gerektiren bir ilişkinin belirlenemediği, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede yerine getirilmeyen hizmetin bulunduğu iddiasının dava dışı —— beyanı gereğince kabul edilemeyeceği, davalı iddiası bakımından lisans bedelinin davacı tarafından tahsil edildiği ve ödemenin bu amaçla yapıldığı iddiası bakımından da dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, özellikle ——tarihli protokol gereğince davacının davalıya avans vermesine yönelik bir hukuki ilişkinin ortaya konulmadığı, üçüncü kişiden tahsil edilecek ücretin taraflar arasında paylaşılmasına yönelik sözleşmeden dolayı, davacının —-olarak bir bedel vermesinin ve davalının—olarak bir bedel almasının hayatın —- akışına uygun olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre;Dava, davacı tarafından davalıya avans olarak verildiği iddia olunana —- tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya dava dışı üçüncü kişi durumunda bulunan—– yönelik birlikte üstlenilen yükümlülükler sebebiyle edinilecek gelirin paylaşımı esaslarına yönelik anlaşma bulunduğu, bu anlaşma kapsamında ileride —– alınacak ve taraflar arasında paylaşılacak olan —- miktarında gelire yönelik olmak üzere davalıya avans ödemesi yapıldığı ileri sürülse dosya kapsamında davacı tarafından —- açıklaması ile yapılan bir ödeme bulunmadığı, ödemenin ——açıklaması ile yapılmış bulunduğu, —- tarihli sözleşmede de ödemenin —- tarihli sözleşme gereğince davacının davalıya ——- vermesini gerektiren bir ilişki belirlenememiş olup davacı tarafından gönderilen ihtarnamede yerine getirilmeyen hizmetin bulunduğu iddiası ileri sürülmüşse de dava dışı ——— beyanı karşısında bu iddiaya mahkememizce itibar edilmemiş olup iade talep eden davacının gerçekleşen ödeme sebebini ve bu ödemenin karşılıksız kaldığını ispatlayamadığı mahkememizce kabul edilerek davanın reddine, davalı vekilinin cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebi olmadığından bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.219,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.138,75‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 21.439,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022