Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2022/443 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474 Esas
KARAR NO : 2022/443

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı/borçlu tarafından abonelik sözleşmesinden kaynaklanan elektrik kullanımına ait bedellerin ödenmemiş olduğunu, — Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından takibe itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, borçlu itirazının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, taraflarınca dava şartı — kanun yoluna başvurulduğunu yapılan toplantı sonucu anlaşmaya varılamadığını ve iş bu davanın ikame edildiğini, borca ve takibe dayanak faturaların, elektrik kullanımına karşılık düzenlendiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödemesinin halen gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde alacağın varlığı ve miktarının sübut bulacağını, davalı/borçlunun itirazının haksızlığının ortaya çıkacağını, davalı/borçlunun —- sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’ sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın esası yönünden alacağın doğduğu iddia edilen taşınmazın mülkiyetinin —– ait olduğunu —- olarak taşınmaz tahliye edilene kadar herhangi bir elektrik borcunun oluşmadığını, bütün ödemelerin davalı şirketçe zamanında ve usulüne uygun şekilde ödendiğini, sözleşme feshedilip müvekkili tarafından resmen tahliye tamamlandıktan sonra — veya sonradan gelen kişinin kullanıma devam ettiğini, mahkemece taşınmazın kullanımının —- tarafından hangi sıfatla kullanıldığı——sorulduğunda gerçeğin kolaylıkla görüleceğini, davacı idarenin her —- yaptığından kullanıcının değişip değişmediğini denetleme imkanına sahip olduğunu, ——ücreti ile ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir kullanımının olmadığını, davanın reddini, davacı tarafın gerçek kullanıcıları belirleyerek davanın ona yöneltilmesi gerektiğini, herhangi bir şekilde ihtar, ihbar ve temerrüt söz konusu olmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir kötüniyet tazminatı ile davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek — dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin ise — duruşmada müvekkili tarafından icra dosyası borcunun davacı tarafa haricen ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, taraflar leh ve aleyhine herhangi bir alacak kalemine hükmedilmeden karar verilmesini beyan ettiği, ödemenin ihtirazi kayıtla yapıldığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/03/2022 tarihli beyanında davalının dava konusu borcu ödediği, icra dosyasının haricen tahsil beyanıyla kapatıldığını, davanın konusuz kaldığını, davalının dava açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle müvekkili lehine icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: davalı vekili dava konusu borcu davacı tarafa haricen ödediklerini ve davanın konusuz kaldığını beyan ederek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraflar leh ve aleyhine herhangi bir alacak kalemine hükmedilmeden karar verilmesini talep ettiği, icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu ve mahkememizde görülen davanın açıldığı, ödemenin dava tarihinden sonra yapılması ile davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiği, yargılamanın devam ettiği, davalı tarafça yapılan ödemenin ihtirazi kayıtla yapıldığı yönünde bir iddianın olmadığı, davalının yaptığı ödemenin borcu kabul anlamına geldiği, mahkememizce ön inceleme yapılmış ise de davalıya çıkarılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmediği, davalının öğrenme ile cevap dilekçesi sunduğu ve dilekçenin süresinde sunulduğunun kabulünü talep ettiği, davalının itirazının yerinde olması ve mahkememizce kabul edilmiş olması nedeniyle yapılan ön incelemenin de usulüne uygun olmadığı, usulüne uygun yeniden yapılması gerektiği, ancak ödeme yapılmış olması nedeniyle yeniden yapılmadığı, dolayısıyla ödemenin ön inceleme duruşmasından önce yapılmış sayılacağı, ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, alacağın fatura alacağı olması ve likit olması nedeniyle davacının inkar tazminatı talebinde haklı olduğu anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alacak likit olmakla dava konusu edilen 15.683,61 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 189,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 108,74 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 140,00 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,10 tebligat yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan ——- arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı