Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/473 E. 2022/651 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/473 Esas
KARAR NO: 2022/651
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, ——- dayanak gösterdiği mevzuatlar kapsamındaki ilgili hükümler çerçevesinde hizmet veren bir firma olduğunu, bu doğrultuda davalı şirketin müvekkilinden—— sunmasını talep etmiş, bunun üzerine taraflar arasında anlaşma sağlanarak —— akdedilmiş olduğunu, akdedilen sözleşme ile müvekkili, —– dayanak gösterdiği mevzuatlar kapsamındaki ilgili hükümler doğrultusunda davalı şirkete—–sunmayı davalı şirket ise sunulan hizmete karşılık müvekkile bedel ödemeyi üstlenmiş olduğunu, sözleşme muhtevasına göre müvekkilinin, hizmet sunduğu her ayın son haftasında hak etmiş olduğu bedel üzerinden davalı şirket adına fatura tanzim edeceğini, davalı şirketin, bu faturadan tanzim tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulüyle —–gün içinde fatura bedelini müvekkiline ödeyecek olduğunu, sunulan hizmet karşılığında müvekkilinin hak etmiş olacağı bedel miktarının ise sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını, müvekkili—— tarihi itibariyle sözleşmenin yürürlüğe girmesine müteakip üstlenmiş olduğu ——davalı şirkete sunmaya başladığını, davalı şirketin sözleşme ile kararlaştırılan iş yerlerine iş yeri hekimi ve ——görevlendirmeleri yapıldığını, hekim ve uzmanlar tarafından —– olmak üzere yasal mevzuata uygun olarak davalının iş yerleri ziyaret edilerek denetimler yapıldığını, —— doldurularak davalı şirketin talep ettiği hizmetin kendisine eksiksiz ve kesintisiz olarak sunulduğunu, müvekkili şirketin —- sunmaya devam ederken, davalı şirketin —– tarihinde mail aracılığıyla ekteki fesih bildirim yazısını müvekkile ilettiğini, davalı, geçmişe dönük olarak —– tarihi itibariyle müvekkilindeni—— almayı sonlandırdığını, —— feshettiğini bildirdiğini, fesih bildirim yazısını içeren mailin —– tarihinde müvekkile iletildiğine ilişkin mail çıktısı belge olduğunu, bu belge ile davalının —- tarihinde fesih bildiriminde bulunduğu ispatlanmakta olduğunu, tarafların —— düzenlemiş oldukları delil sözleşmesi ile bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda mail kayıtlarının geçerli bir delil olacağını kabul etmiş olduklarını, davalı her ne kadar —– tarihli fesih bildirimiyle geçmişe dönük olarak—— tarihinden itibaren hizmet alımını sonlandırdığını, davalının, fesih bildiriminde bulunmasına rağmen müvekkilinden hizmet almaya devam ettiğini, müvekkilinin, son hakediş olan —– tarihinde faturalandırarak aynı gün davalıya ilettiğini, davalı —– bedelli faturaya istinaden—— kısmi iade faturası tanzim ederek müvekkiline iletilmiş olduğunu, Davalı her ne kadar iade faturası tanzim etmişse de bu faturanın kabulünün iki sebeple mümkün olmadığını, İlk olarak taraflar arasında akdedilen —– açık olduğunu, sözleşme —– tarihine dek yürürlükte kalacağını ve tarafları bağlayacağını, ancak davalı şirket sözleşme henüz devam ederken —–sözleşmeyi feshetttiğini, —– maddesinde de açıkça belirtildiği üzere taraflardan biri, sözleşmeyi feshetmek istediğinde bu durumu iki ay önceden karşı tarafa yazılı olarak bildirmek zorunda olduğunu, aksi taktirde fesih bildiriminde süre ve şekil şartına uymayan taraf sözleşme maddelerini kasten ihlal etmiş sayılacağını, —- tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini söylediğini, bu feshe ilişkin bildirim ise —- tarihinde müvekkiline iletildiğini, geçmişe dönük şekilde fesih bildiriminde bulunan davalının usulsüz fesih bildiriminde bulunarak sözleşmenin —–maddesini kasten ihlal ettiği izahtan vareste olduğunu, bu nedenle, fesih tarihinin içinde bulunduğu ayın bedelinin eksiksiz olarak müvekkiline ödenmesi gerekmekte olduğunu, davalının, iddia ettiği gibi —– tarihi itibariyle de hizmet alımını sonlandırmadığını, müvekkilinden hizmet almaya devam ettiğini, ———– görevlendirme numarası ile davalı şirkete ——- üzere müvekkili tarafından atandığını, personel görevlendirme detay raporunda uzman — tarihinde başladığı görevini —– tarihinde sonlandırdığını, müvekkilinin, gerek usulsüz fesih bildirimi gereği gerekse sunmuş olduğu kesintisiz hizmet gereği fesih tarihinin içinde bulunduğu ayın — bedelini eksiksiz olarak hak ettiğini, müvekkilinin, —- davalı adına — tarihli fatura da dahil toplamda — tanzim ettiğini, davalı bu faturalardan yalnızca —- tarihli faturaya karşı kısmi iade faturası düzenlediğini, kalan —adet faturaya karşı hiçbir itirazı olmadığını, müvekkilince tanzim edilen en — adet faturanın toplam bedeli — olduğunu, bu miktar sunulan ——- karşılığında davalının ödemekle yükümlü olduğu toplam bedeli yansıttığını, davalı toplam — fatura borcuna karşılık yalnızca —-ödeme yaptığını, hangi faturalara ilişkin yapıldığını açıkça belirtmediğini, —- ödemenin, ödeme tarihi itibariyle muaccel fatura borçlarına ilişkin yapıldığı kabul edildiğini, davalı, bu—–yaptıktan sonra da müvekkilinden hizmet almaya devam ettiğini, hizmet bedeline ilişkin adına kesilen faturaları ödemediğini, davalının muaccel —- borcu bu fatura bedellerinin ödenmemiş olmasından kaynaklandığını—- bakiye borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine—- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı toplam ——fatura bedelini ödemediğini, aleyhine başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz ettiğini, icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, tüm alacak yönünden icra takibinin devamına ve asıl alacak miktarının % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünü yerine eksik ve geç getirdiğini, bu nedenle müvekkili tarafından——- tarihinde yapılan ödemenin, sözleşmenin akdedildiği ilk ayı içermemekte olduğunu, zira sözleşmenin akdedildiği ay, ilgili hizmetler müvekkiline geç sunulduğunu, ya da hiç sunulmamış olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmiş ve sözleşme uyarınca tarafların yükümlülükleri sona ermiş, bu doğrultuda——- yalnızca sistemlerde çalışıyor gözükse de aslında sözleşme feshedildikten sonra uzmanın müvekkili şirkette çalışması sona erdiğini, fesihten itibaren hiçbir hizmet sunmamış olduğunu, müvekkiline iletilen —– bedelli hakediş faturasının bedeli hatalı belirlendiğini, müvekkilinin ——iade faturası ile bu bedelin düşürülmesini talep edildiğini, fatura —– düzenlenmiş olsa da verilen hizmet süresi çok daha az bir zamanı kapsamakta olduğunu, esasında davacı taraf sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkili şirketin hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme —— tarihinde imzalandığını, bu sözleşme uyarınca verilecek hizmete sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra başlanması kararlaştırıldığını, bu çalışmalara —– itibari ile başlandığını, bu hususun davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu ——tespit ve öneri defterinden de görüldüğünü, müvekkili şirkete —- başlandığını, zira sunulan defterin —– olduğunu, bundan daha öncesinde yapılan herhangi bir çalışma ve sunulan herhangi bir hizmet bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket, davacı ile arasında şifahen yapılan görüşmelerde bu husus üzerine konuşulduğunu, —– kadar olan çalışılmamış sürenin ücret kapsamında sayılmaması,—- ücretlendirme yapılması öngörüldüğünü, müvekkili şirkete kesilen —-açılış faturasındaki —– bedelin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını,—–tutarındaki açılış faturası bedelinin müvekkili şirketten talep edilmesine itiraz etmekte olduğunu, davacı taraf, sözleşmeye dayanarak sunmamış olduğu bir hizmetin bedelini haksız bir şekilde müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, müvekkili tarafından davacıya yapılan —- tarihli ödemenin içerisinde —- açılış faturasındaki —- bedel bulunmadığını, müvekkiline atfedilen borç miktarından bu —- düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirket, davacı taraf ile arasında bulunan sözleşmeyi —— tarihli fesih beyanının davacı tarafa fesih bildirimin yapıldığı —- tarihi itibari ile feshettiğini, bu fesih bildirimin davacı tarafa ulaşması ile birlikte davacı tarafın sunduğu hizmet sona erdiğini, bu doğrultuda —- fesihten itibaren müvekkili şirkete hizmet vermeyi sonlandırdığını, —- itibari ile de sistemlerden de kaydı silindiğini, —- kadar çalışmadığını, bu yalnızca sistemlerde bilginin güncellenmemesi nedeniyle oluşan bir durum olduğunu, müvekkili şirket, —-arasında almış olduğu —- hizmet nedeniyle aylık hizmet bedeli olan —– borcu kabul ettiğini, geri kalan —— ise hizmetini almadığı için iade faturası düzenlendiğini, düzenlenen bu kısmi iade faturası, usule ve kanuna uygun olduğunu, müvekkili şirketin almamış olduğu bir hizmet nedeniyle ödeme yapması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafın gereği gibi hizmet vermediği anlaşıldığını, hiçbir borç kabul edilmemekte ise de bir an için aksi kabul edilse dahi bu bedelden iade faturasının düşürülmesi gerektiğini, taraflar arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında davacı tarafın edimini yerine getirmesinin gerektiğini, davacı yan bu edimini yerine getirmediğini, tüm aylara ilişkin verdiği hizmete ilişkin belgeleri de dosyaya sunamadığını, bu faturaları destekleyecek herhangi bir evrakın da dosyada mevcut olmadığını, faturalar müvekkili şirket tarafından kabul edilmiş olsa dahi bu durum yalnızca faturaya konu hizmetin bedeli ve cinsi konusunda bir kabul ve ikrar anlamına geldiğini, hizmetin gereği gibi yerine getirildiğine ilişkin bir karine oluşturmayacağını, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli davası nedeniyle % 20’sinden aşağı olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sayılı dosyası —– sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ——- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin —– bulunduğundan öncelikle davacı şirketin defterlerinin incelenmesi amacıyla—— talimat yazılmıştır.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla bilirkişi —–düzenlenen raporda; davacı şirket —–defterlerinin incelendiği, davacı şirketin ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil niteliğine haiz oldukları ve davacının ticari defter kayıtları itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihi itibarıyla —– alacaklı durumda bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı şirketin defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi raporu geldikten sonra mahkememizce davalının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —– tarafından düzenlenen raporda özetle; davalı şirket tarafından ibraz edilen — Ticari Defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtları itibarıyla, takip tarihinde davacı şirkete açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan —-borçlu durumda bulunduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında —- alacağına karşılık, davalı şirketin ticari defterlerinde —- borç bakiyesi bulunmakla, taraflar arasında —-mutabakatsızlık bulunduğu, —— mutabakatsızlığın; davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen ve ticari defterlerinde davacı şirket fatura alacaklarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alınan, ancak davacı şirketçe kabul edilmediği için ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı talimat bilirkişisi tarafından tespit edilen, —- tutarlı faturadan kaynaklandığı, davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen,—– tutarlı iade faturasının davacı şirket aleyhine borç külfeti getirip getirmeyeceği hususu —— değerlendirmeye muhtaç olduğundan, takdirinin Mahkemeye ait olabileceği, mahkemenin, işbu iade faturasının düzenlenmesinin yerinde olmadığı yönünde hüküm kurulması halinde, davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava tarihi itibarıyla, aralarındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlediği faturalardan kaynaklanan—-alacağı olacağı, Mahkemenin aksi yönde hüküm kurması halinde, bir diğer ifadeyle davalı şirketçe düzenlenen iade faturasının düzenlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı yönünde hüküm kurması halinde, davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihi itibarıyla talep edebileceği asıl alacağın—- olabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan vaki itirazın iptali için ikame edilmiş itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davaya konu ihtilafın, davacı şirketin takip konusu yaparak davalı şirketten talep ettiği faturalara dayalı cari hesap alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, taraflar arasında —- dayalı olarak, ——–sürdürüldüğü görülen —- bir ticari ilişki bulunduğu,
—- maddesinde,—– tarafların anlaşmış oldukları, taraflar arasında sürdürülen bu ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı firmaya —— halinde ilki —- tarihinde olmak üzere, sözleşmede belirlenmiş olan —- üzerinden—— düzenlenmiş ve elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğu, talimat raporunda görüldüğü üzere davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydı yapılmış olan ve toplam tutarı —–, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde, yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek davacı şirket alacağı olarak kaydedilmiş oldukları, dolayısıyla söz konusu hizmet faturalarının ispatlanmış olduğu, buna mukabil, davalı şirketin davacı şirkete yapmış olduğu —– ödemenin her iki tarafın da ticari defterlerinde herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde kayıtlı olduğu ve —– tutarlı fatura borçlarından mahsup edildiği, davalı şirketin davacı şirkete,——-tutarlı iade faturasını düzenleyerek davacı şirkete olan fatura borçlarından mahsup etmek suretiyle ticari defterlerine kaydettiği, buna mukabil davacı şirketin söz konusu iade faturasını kabul etmeyerek ticari defterlerine kaydetmediği ve bu faturanın açıklanan bu nedenlerle taraflar arasındaki —– mutabakatsızlığa sebebiyet oluşturduğu, her ne kadar davalı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde hizmet itirazlarının araştırılmadığını, hizmet defterlerinin incelenmesi gerektiğini ve sözleşme — tarihinde imzalanmışsa da davacının hizmeti —– tarihinden itibaren yerine getirmeye başladığını ve bu nedenle —— tarihli faturayı kabul etmediklerini ileri sürmüşse de davalı tarafın davacı tarafından düzenlenen faturaları itiraza konu olmaksızın defterlerine kaydettiği, düzenlenen faturaların taraflar arasındaki ——-sözleşmesine uygun olduğu, iade faturasının fatura tarihinden çok sonra —– tarihinde düzenlendiği, bu nedenle davalı tarafından düzenlenen iade faturasına mahkememizce itibar edilmediği ve —- güvenliği konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacağı olduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazın iptaline, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan hükmedilen tutarın takdiren % 20 si oranında inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin—- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 12.939,50 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 883,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 220,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 662,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma ve 220,98 TL peşin harç olmak üzere toplam 280,28 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 115,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.015,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2022