Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2023/66 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/468 Esas
KARAR NO: 2023/66
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/07/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: kaza tarihi olan—- nezdinde —– ile kayıtlı olan ve diğer davalı—– sevk ve idaresinde bulunan, —– plaka sayılı araç —— mevkinde —- ——- şekilde çıktığını, ana caddede seyir halinde olan ve müvekkilinin kullanımında olan ————– çarptığını, bu kaza sonucunda müvekkilinin yaralanmış ve motosikleti ağır bir şekilde hasar görmüş olduğunu, ——– numaralı dosyasıyla soruşturma devam etmekte olduğunu, müvekkilinin bu kazadan dolayı maddi kayıpların yanında, bedensel bütünlüğünün bozulması sebebiyle manevi yönde de ciddi mağduriyetler yaşadığını beyan ederek işleyecek kanuni faizi ile birlikte ——–MADDİ TAZMİNATIN davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkil kazadan dolayı bedensel bütünlüğü bozulmuş buna bağlı olarak müvekkilin duyduğu acı ve elemin kısmen giderilmesi için davalı ——— kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ——— manevi tazminatın tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– cevap dilekçesinde özetle; davacının kaza sonrası yapılan iki muayenesinde de kırık tespit edilmediğini, davacının iddia ettiği sağlık problemi ile meydana gelen kaza arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, dava dilekçesinde yer alan soyut iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, somut olay bakımından hukuki sorumluluk şartlarının oluşmadığını, davacının manevi tazminat talebi için de gerekli şartların oluşmadığını, davacının meydana gelen olaydan kaynaklı olarak bedensel bütünlüğünün zedelenmesi veya zarar görmesinin söz konusu olmadığını beyan ederek müvekkili bakımından hukuki sorumluluk şartları oluşmadığından davanın reddine ve her türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin ise davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açmadan önce sigorta şirketine “ölümlü-yaralanmalı trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı” iletilmeksizin eksik belge ile başvuru gerçekleştiğinden kanunen aranan dava şartı yerine getirilmediğini, dava konusu kazaya karışan —- plakalı,——— tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde ————– teminat altına alınmış olduğunu, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğunu, her durumda, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu beyan ederek müvekkil şirkete polis memurlarınca tanzim edilmiş bir “ölümlü yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı” iletilmeksizin hasar başvurusu gerçekleştirilmiş olduğundan her şeyden önce huzurda görülmekte olan davanın usulden reddine, sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; —– tarihinde sürücüsü davalı — sigortacısı davalı —- plakalı araç ile ——- arasında meydana gelen trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememiz dosyasının ——– nolu celsesi ile davalı taraflar—– sigorta ve davalı ———– davacı tarafın maddi tazminat yönünden sulh olduklarının anlaşıldığını, dosyanın maddi tazminat talebi yönünden HMK 167 gereği tefriki ile başka bir esasa kaydedildiği, mahkememiz ——- kaydının yapılarak dosyanın sulh nedeniyle karara çıktığı anlaşıldı.
Davacı vekili ———- tarihli dilekçesi ile; tarafların HMK 307. Maddesi uyarınca feragat ettiklerini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir taleplerinin olmadığını, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir.
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili sunmuş olduğu dilekçe ile davalı taraf ile sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ayrıca ——– tarihli duruşmada davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
G.D:
DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
1-492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ilk celse sonrasında feragat edilme durumu olması nedeniyle, ön inceleme duruşmasının yapıldığı da dikkate alınarak; davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın ——- olduğu anlaşılmakla; alınması gereken 119,93‬0 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —————— Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 02/02/2023