Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2021/927 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/456 Esas
KARAR NO : 2021/927

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan borca itirazın gerekçeden yoksun, haksız ve kötü niyetli olarak sadece borcun tahsil edilme süresini uzatmak amacıyla yapıldığını, faturaya konu alacağın müvekkiline ödenmediğini, davalı şirket ——- tarihinde ——-dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe 20.07.2020 tarihli dilekçe ile haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden takibin durduğunu, davanın kabülü ile, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın müvekkiline %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede —— düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı ——- müvekkili şirketten tahsil ettiği paraları haksız icra takibi ile yeniden talep ettiğini, gerçekten de davacının müvekkili şirket için yaptığı ——– davacıya farklı tarihlerde toplam 130.540,00 TL ödeme yaptığını, davacının açıkça haksız kazanç peşinde olduğunu, haksız davanın reddini, kötü niyetli takip nedeniyle davacının %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile — ücreti ve ilam vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davacının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiş olup, ——müzekkereye verilen cevabi yazıda davacı —– gelen yazı cevabında; davacının —— olduğunun belirtildiği, ——– verilen cevabi yazıda; davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden—- ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı —- göre değil ——— göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, davanın mal satışından doğan fatura alacağından kaynaklandığı, mutlak ticari dava olmadığı, bu nedenle tarafların sıfatlarına göre mahkemenin görev hususunun değerlendirileceği, davalı tacir olsa da davacı — olup, tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——– Sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin ——– Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın — Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.