Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/42 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO: 2022/42
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 13/07/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile muhatap arasında taşımalı sistem havuz yapım sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirket havuzu yapıldığını, yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirket havuzu yapıp teslim ettiğini, davalı, müvekkili şirkete belirli aralıklarla ödemeler yaptığını, ödemelerin eksik yapıldığını, kalan bakiye borç yapıldığını, yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirket havuzu yapıp teslim ettiğini, müvekkili şirkete belirli aralıklarla ödemeler yaptığını, ödemeler eksik yapıldığını, kalan bakiye borç miktarı — olduğunu, davalıya ödeme yapması için önce noter aracılığıyla —- çekildiğini, bu süreçte müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, —- tarihli itiraz dilekçesinde takibe konu alacak ile davalı arasında ne doğrudan ne dolaylı hiçbir illiyet bağı bulunmadığını ileri sürdüğünü, müvekkili şirkete davalı tarafından—– arasında farklı miktarlarda ödemeler yapıldığını, açıklama kısmına —–yazıldığını, müvekkili şirketin cari ekstresinde hepsinin mevcut olduğunu, karşı taraf müvekkili ile aralarında olan borç ilişkisini haksız ve kötü niyetle inkar ettiğini, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, davalının adresinin —- adliyelerinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle itirazda bulunulduğunu,—– Dava konusu icra takibinin dayanağı, mal bedeline ilişkin faturalar olup, dava bir miktar para alacağına ilişkindir. Hal böyle olunca alacaklının muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesi de yetkilidir. “şeklinde kararı mevcut olduğunu, başka kararda” Para,fatura borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken borçlardandır. Bu nedenle yetkili yer alacaklının ikametgahı—– mahkeme ve icra dairelerinin yetki alanında olduğunu, davalının yaptığı yetki itirazının geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki borç ilişkisi faturaya, bir para alacağına dayandığı için yetkili yer icra dairesi ve mahkemesi alacaklının bulunduğu yerde açılabileceğini, dava açmadan önce dava şartı kapsamında —– arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamını, taraflar tacir olduğundan ticari faizi ile birlikte ödenmesini, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, havuz yapımından kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, — tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—- takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine —– üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalı borçlu tarafından süresinde sunulan itiraz dilekçesi ile borca, takibe, yetkiye itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve — yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı iş sahibi icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde; icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlüğünün——— İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek, yetki itirazında bulunmuştur.
Başlatılan icra takibine karşı yetki itirazında bulunulması durumunda, mahkemenin öncelikle takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığını incelemesi ve bu konuda bir karar vermesi zorunludur. ——sayılı ilâmları ve kararlılık kazanmış uygulamasına göre mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazı olmasa dahi itirazın iptâli davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesi usulen mümkün değildir. İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda mahkeme kendisinin de yetkili olup olmadığına belirleyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği durumlarda öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır.
Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesine dayanmaktadır. Uyuşmazlık davacı yüklenicinin eser sözleşmesi gereğince yaptığı iş bedelini alıp almadığı ve yapılan işin bedeli konusundadır. Uyuşmazlığın çözümü yargılama yapılmasını gerektirmektedir.
Genel Kural icra takibinin davalının ikametgahı icra müdürlüğünde başlatılması ve davanın da o yer mahkemesinde açılmasıdır—– Ayrıca HMK’nın 10. maddesi uyarınca akdin icra yeri icra müdürlüğü ile mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Davalı iş sahibinin yerleşim yeri adresi—– Eser sözleşmesine konu havuz —-apılmıştır. Bu durumda davalının ikametgah——- ve akdin icra yeri — olduğuna göre yetkili icra dairesi —-İcra Müdürlüğü’dür. Davalı vekilinin icra dosyasına yaptığı yetki itirazı süresinde ve yerinde olup, kabulü zorunludur. Yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin başlatılmaması durumunda, mahkemenin işin esasını incelemeden, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış icra takibi bulunmadığından itirazın iptâli davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —–
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1—– Yetkisiz olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 205,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 124,59 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/01/2022