Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/439 E. 2022/865 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/439
KARAR NO : 2022/865

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin —— yılında davalılar .—–kurduklarını, müvekkilinin şirketin temsil ve ilzama yetkili olmayan %11 hissesine sahip ortağı olduğunu, şirketin yegane kuruluş sebebinin —–olduğunu, gerek—- gerekse —-için çok ciddi yatırımlar yaparak bedel ödediğini, ———başka bir işi, mal varlığı ve faaliyet alanı olmadığını—-.olup her iki şirketin temsilinin aynı kişiler tarafından yapıldığını,—– başlanıp —- ulaşıldığını, kar elde edildiğini, bu noktadan sonra diğer ortakların müvekkiline kötü davranmaya başladığını, sorunların baş gösterdiğini, ortaklığın çekilmez bir hale gelmesi nedeniyle hisselerini —— rağmen diğer ortakların kötü niyetli ve keyfi tutumları nedeniyle hisselerini satamadığını, bundan sonra davalıların —-çıkarılması yönünde dava açıp davayı takipsiz bıraktıklarını, hisse devir protokolü dikkate alındığında dahi müvekkilinin zararının —– olduğunu, bugüne kadar şirketten kar payı ve benzeri bir ödeme almadığını, buna karşılık diğer ortakların harcamalarını şirket üzerinden yapıp —-maaş aldıklarını, şirketi müvekkili aleyhine diledikleri gibi kullandıklarını, toplantılara çağrılmadığı gibi iş ve işlemlerden de haberdar edilmediğini,—– değerinin çok altında bir rakam göstererek —–sattıklarını, bu şekilde —- içinin tamamen boşaltılarak müvekkilinin —— çalındığını, —- satışından sonra dahi ———–tarafından temsil ve ilzam ile yönetildiğini, diğer ortakların ——- harcamalarına devirden sonra da devam ettiklerini, —— sattığını, —– ——– —- —- ticari faaliyetini sürdürmek için———- taşınması kararı alındığını, bu kez de —- satılıp fabrikanın ———-taşındığını, —- işten çıkarıldığını, son —- şirket ortaklığının müvekkili ——- kaldığını, ..—– yöneticisi olduğu şirkete makine alırken makineyi aldığı —– aldığını, bu hususun — sabit olup suç teşkil ettiğini, karşı tarafın kötü niyetini ortaya koyduğunu, davalıların tüm bu eylemleri nedeniyle zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.000 TL.tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yıllık kar paylarının ödenmemesi ve gelecekteki kar paylarının da sıfırlanmış oluşu da göz önünde bulundurularak toplam kar payının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, bu taleplerine karşılık şimdilik 2.000 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, verilen zararlar nedeniyle müvekkilinin uğradığı manevi zarar karşılığı 70.000,00 TL’nin de dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar …, …, …, ….——— özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, —– müvekkili ..——– kararıyla tescil edildiğini, davaya konu edilen eylemlerden 1 yıl önce şirketten ayrıldığını, dolayısıyla davacının ileri sürdüğü eylemlerden ötürü müvekkillerinden … husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ve müvekkillerinin hissedarı oldukları ———– hissesinin tamamı kendisine ait olmak üzere diğer davalı —–, kuruluştan————- yapmadığını, tüm faaliyetlerini ————- gerçekleştirdiğini, ————– nedeniyle davacı ve müvekkillerinden … tarafından şirkete ödünç olarak nakit para verildiğini, verilen bu sermayeyle——- başladığını, —– davacının verdiği para için icra takibi başlattığını,—– öderken bir yandan da başlatılan takip nedeniyle davacıya ——.ödemek zorunda kaldığını, bunun için piyasadan borç aldığını ve ilerleyen zamanda borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, davacının kendi kötü niyetli ve kusurlu davranışları nedeniyle şirket hisselerinin değerinin düşmesine neden olduğunu, borç ödemekten aciz olan bir iştirake sahip olan şirketin —–değerin üzerinde olmasının mümkün olmadığını, davacının hisse değerinin 700.000 Euro olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hisse devir sözleşmesini öz annesiyle yaptığını, bu belgeye dayanarak hisse değerinin tespitinin mümkün olamayacağını,—– devrinde hukuka aykırılık bulunmadığını, devir için yapılan genel kuruldan davacının haberdar edildiğini, davacının katılmadığını,—– alınan karar neticesinde devir işleminin yapıldığını, davacının diğer iddialarının da doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….—- cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin davaya konu ——- devrettiğini, devrettiği kişilerden birinin de davacı olduğunu, dolayısıyla hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek müvekkili hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …—- cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacıyla müvekkilinin hissedarı —- tamamı kendisine ait olacak şekilde——– göstermeyip tüm işlemlerin ——– gerçekleştirildiğini , şirketin sermayesinin limited şirket hissedarlarına verildiğini, şirketin piyasada tanınmaya başladığı dönemde kuruluşundan 5 ay gibi kısa bir süre sonrasında davacının verdiği parayı geri almak amacıyla şirket hakkında icra takibi başlattığını, bu şekilde şirketin ticari itibarını zedelediğini, anonim şirketin davacının borcunu ödemeyebilmek için piyasadan borç almak zorunda kaldığını, bu durumun şirketi olumsuz etkilediğini, davacının şirket hisse değerinin 700.000 Euro olduğu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını,—– hisselerinin devrinde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı — dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır. Yargılamanın devamında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile limited şirket ortağı olan davacının, davalıların eylemleri nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davadır. Davacı, davalı —- sahibi olduğu hisselerin davalının hileli işlemleri ile değer olarak sıfırlandığını, geçmiş yıllarda kar payı almadığı gibi bundan sonrada şirketin ödeme imkanı kalmadığından alamayacağını, —————-olmasına rağmen —– hisselerinin imza yetkilisi ortakları tarafından satıldığını, davalıların tüm bu eylemleri nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemli dava açmış, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yürütülen yargılama neticesinde 6102 Sayılı Yasanın 553 ve devamı maddelerinde düzenlenen yöneticinin sorumluluğuna ilişkin olarak Yasanın 644/1-a maddesi uyarınca—–uygulanacak olup, pay sahibi ortaklar tarafından açılan şirketin uğradığı zararın tazmini istemli davada tazminatın şirkete ödenmesi istenebileceğinden davacının tazminatın davalılardan tahsili ile kendisine ödenmesi talebiyle açtığı davanın reddine karar verilmiş mahkememiz kararı—— kararıyla kaldırılmıştır. İlgili Daire kararında “…….Davacı, ortağı olduğu davalı —– pay değerinin davalı ortaklarca düşürülmesi nedeniyle uğradığı zararları, ödenmeyen ve——— olması nedeniyle — ödenmeyecek olan kar payı ve manevi zararın tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, davada istenilen zararın davacının doğrudan zararı olmayıp, şirketin uğradığı zararlardan olduğu, davacının tazminatı şirkete ödenmek üzere talep etmemesi ve doğrudan kendi adına tazminat istenilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karışı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
—– incelenmesinde, davalı —–dava tarihinde iki ortaklı olarak —– devam ettiği, ortaklarının davacı ile davalı … olduğu, —– tasfiyesine karar verildiği, ortaklardan …—–olarak atandığı anlaşılmıştır.
Davalı —– payını davacı dahil diğer ortaklara devir ederek—-ayrıldığı anlaşılmıştır. Devir sonrası aralarında davacının da bulunduğu —-şirketin sermayesinin —– davacının sermaye miktarının 1.100,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacının katılmadığı ———– davalı —– …, …——— şirketteki paylarını davalı ..—-devir ederek ortaklıktan ayrıldıkları, son şekliyle davacının —-sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, ortağı olduğu —- pay değerinin davalı —- şekilde düşürülmesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini —- kar payının ödenmemesi nedeniyle alacak talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde, şirket yöneticilerinin hileli veya kasıtlı hareketlerinin, davacıya ait pay değerlerinin azaltıldığının belirtilmesine karşılık, davacının ortağı olduğu ———– ve bu şirketin ortağı olduğu ——- şirket de davalı gösterilmiştir. Dosya içerisindeki belgelerde tüm ortakların şirket yöneticisi olmadığı ve değişik tarihlerde davalı ortakların bir kısmının paylarını devir ederek şirket ortaklığından ayrıldıkları anlaşılmıştır. Bu durumda öncelikle, HMK’nın 31. maddesi gereğince davacının taleplerinin açıklattırılarak hangi davalıdan hangi hukuki nedene dayalı talepte bulunduğu belirlendikten sonra, davalıların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, davalılardan hangi sıfatla talepte bulunulduğu belirlenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı, davalı———- birlikte hareket ederek ortağı olduğu şirketteki pay değerini azalttığını ileri sürerek zararın tazminini talebinin yanı sıra, ödenmemiş kar payının tahsilini de istemiştir. Ödenmemiş kar paylarının tahsiline ilişkin talep TTK’nın 553. vd. maddelerindeki yöneticilerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalardan olmayıp, talep eden ortağın doğrudan uğradığı zararlara ilişkindir. Bu tür bir davada, hasım ortak olunan şirket olup, diğer davalıların bu talep yönünden pasif husumeti bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere davacının taleplerinin açıklatılarak, hangi zarar kalemi yönünden hangi davalıdan talepte bulunulduğunun belirlenmesi ve gerekirse şirket yöneticilerinin görev tarihine göre sıfat ve sorumlulukları belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, bu değerlendirmeler yapılmadan davanın reddine karar verilmesi ve dolaylı zarar niteliğinde olmayan kâr payı yönünden gerekçe oluşturulmadan talebin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. İlk derece mahkemesince belirtilen şekilde inceleme yapılarak karar verilmesi içi kararın kaldırılması gerekmiştir.”denilmiştir.
Dosya mahkememize gelmekle yeniden esasa kaydı yapılarak tahkikata devam olunmuş,——uyarınca davacı vekilinden —— açıklama istenmiştir. Davacı vekili tarafından —— tarihli dilekçe sunulmuştur. İş bu dilekçede davacı vekili müvekkilinin uğramış olduğu şirket hisse değerlerinin davalıların ——– sıfırlanmış olması nedeniyle oluşan maddi zararının fazlaya dair tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- maddi zararından;
….—– olmaları dolayısıyla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan zarar vermeleri nedeniyle —- alınmasına ve tahsiline,
….——— Yönetiminde yer alması dolayısıyla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan zarar vermesi nedeniyle ——- alınmasına ve tahsiline,
..—–olmaları dolayısıyla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan zarar vermeleri nedeniyle —- alınmasına ve tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiş, davalıların müvekkiline verdiği zararlar ve müvekkilinin telafisi güç ve/veya imkansız uğramış olduğu manevi zararlarının bir nebze telafisi için —-dolayısıyla Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, M.K., Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan—-tahsiline,
….—– alması dolayısıyla M.K., Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan zarar vermesi nedeniyle —- alınmasına ve tahsiline,
….—– dolayısıyla M.K., Eski TTK 336. Madde ve devamı maddeleri, Yeni TTK 553. Madde ve devamı maddeleri gereğince doğrudan zarar vermeleri nedeniyle ——– alınmasına ve tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir. ——- —- dilekçeyle davacı vekilinin 07/12/2021 tarihli dilekçesine karşı beyanda bulunulmuş ve davacının talebini değiştirmesine/daraltmasına muvafakatları olmadığını belirtmiştir.
Davacı vekilince sunulan 07/12/2021 tarihli dilekçede davalılardan … ile davalı şirketler yönünden hangi hukuki sebeplerle hangi sıfatla talepte bulunduğuna dair bir açıklama yapılmadığı görülmüştür.
Dosya içine alınan davalı —- kayıtlarının incelenmesinden — davalı —– kararı sonrasında dava dışı —-satışının yapıldığı ancak bu satışa ilişkin hisse devir sözleşmesi ve satış bedelini gösteren bir belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmış davalılar vekili nama yazılı hisselerin cirolanarak devredildiğini, başkaca bir sözleşme bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememiz ilk kararından önce alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi heyetinden —- tarihli ek rapor alınmıştır. Bu rapor ve sicil kayıtlarıyla davacının da ortağı olduğu davalılardan———- yöneticileri ve görev süreleri ayrı ayrı tespit edilmiş, —— davalılardan ..— imza yetkilisi olarak atandığı, davalı ..—- tarihinde son bulduğu ve aynı tarihli —davalı .—– imzalarıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, …—- münferit imza yetkilisi olduğu ve bu yetkisinin dava tarihinde de devam ettiği belirlenmiştir. Davalılardan .—– yönünden hiçbir zaman müdürlük görev ve yetkilerinin olmadığı, ——anlaşılmıştır. Davalılardan .—- şirketi her hususta diğer şirket müdürü ….—- müşterek imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bu davalının da ortaklık ve müdürlük görevinin —– tarihi itibariyle sona erdiği görülmüştür. Davalı …—-yönetiminde hiç yer almadığı, —- anlaşılmıştır. Davacının, davalı —– davalılardan ..—– bir kısım hisse satın almak suretiyle ortak olduğu, davalılar .—– tescil edilen — kararıyla ortaklıktan ayrıldıkları ve — olarak davacı ile davalı ….————— kaldığı, davalılardan …, ….—- şirket yönetiminde yer almadıkları anlaşılmıştır. —–tarihli —– davacının da hazır bulunduğu, bu toplantıda —– toplantı ve karar yeter sayılarıyla ilgili olarak oranların belirlendiği,——- sözleşmesinde gerekli düzenlemenin yapılmasının kararlaştırıldığı ve sermaye arttırımları için %85 pay toplamı, yıllık bütçelerin onaylanması için %85 pay toplamı ve şirket iştiraklerinin satışı için de yine %85 pay toplamı ile karar verileceğinin oy birliğiyle kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının iştirak etmediği, ——— kararı ile de şirketin iştiraki—— ——— nedeniyle tüm aktif ve pasifiyle birlikte kaynak yaratmak ve durağan alacağın tahsili amacıyla nominal değer üzerinden iştirak hisselerinin satılması, şirketin 3.kişilere olan borcunun ödenebilmesi, —– olan alacaklarının ödeme —- bağlanarak tasfiye edilmesi ve—– borçları bu şekilde ödenmesi şeklinde oybirliği ile karar alındığı, toplantıya——- belirlenen nisabın sağlanmış olduğu ,bu kararın alındığı tarih itibariyle şirket müdürlerinin ..———— anlaşılmıştır.
Davalı —–yapılan incelemeyle———ortaklarının —— hissedarların ..—–sahip olduğu hisselerin bu kişiye devrolduğu belirlenmiştir. —– kuruluşu itibariyle ….—————– oldukları, —- müşterek imzasıyla şirketin temsil edilmesine karar verildiği, ….—- tarihinden itibaren —- yardımcısı olarak atandığı ve dava tarihi itibariyle görevinin sürdüğü anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında, davalı —— faaliyetinin durma noktasında seyrettiği, herhangi bir satış raporlanmadığı, genel yönetim giderlerinden oluşan net dönem zararlarının raporlandığı, şirketin 5 yıllık dönem içinde en yüksek—- itibaren faaliyetinin hızla durma noktasına gerilediği, davalı şirketin davalı——- —-çıkardığı, davacı iddiasının davalı şirketler ile birlikte ortaklık ve yöneticilik sıfatları bulunan diğer davalıların eylemleri nedeniyle ortak olarak zarara uğradığı yönünde olduğu, —- sahip olduğu —– değerinin en azından kaydi olarak —–aktifinden çıkardığı —- raporlanan herhangi bir paya rastlanmadığı, bu durumda davacının —— ortaklık payı nedeniyle dolaylı da olsa zarara uğramış göründüğü, davacının doğrudan zararından söz edilemeyeceği ve oluşan şirket zararının ancak şirkete ödenmesi talebinde bulunabileceği, ortaya çıkan zarardan devrin yapıldığı tarihteki müdürlerin sorumlu olduğu, hisse satış ve devri aşamasında nasıl bir değerleme yaklaşımı uygulandığı hisse bedellerinin hangi verilerden hareketle ——bedel ile sınırlı tutulduğuna ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, —– hisselerinin —– değerler üzerinden satılmasının —- kaynağı olduğu ve muhtemel zarar tutarının —- bunun yanında kar payının sıfırlanmış olduğu göz önünde bulundurularak tahmini toplam kar payının hesaplanmasının da dava konusu ve dosya kapsamında mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Davacı ortağı olduğu —— davalı ortaklarca düşürülmesi nedeniyle uğradığı zararları ve ödenmeyen ve şirketin borca batık olması nedeniyle artık ödenmeyecek olan kar payının tahsili ve bunun yanı sıra manevi zararının tazminini talep etmiştir. Bu taleplerini davalı ————– satıldığı şirketin tek malvarlığının elden çıkarıldığı bu şekilde kendisinin zarara uğradığı iddiasına dayandırmıştır. Bunun yanı sıra şirket —- davalı ortakların harcamalarını şirket üzerinden yaptıklarını, kendilerine ——-aldıklarını, şirketi kendisi aleyhine kullandıklarını, kendisinin toplantılara çağrılmadığını ve işlemlerinden haberdar edilmediğini ileri sürmüş ayrıca davacı vekili her bir davalıdan hangi sebeple talepte bulunduğunu da —— dilekçesinde açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve davacı taraf beyanları, —– davacının —-konumundaki —- değerinin çok altında bir fiyatla satılmış olması nedeniyle yöneticinin sorumluluğu kapsamında açtığı dava da, 19/06/2014 tarihli —-alınan karar uyarınca hisse devri yapıldığı bu dönemde şirket yöneticilerinin davalılar .—-. olduğu anlaşılmıştır. Diğer davalılar …, …, …, ..— olmadıkları, davalı .— satış kararından önce —- ve müdürlüğünden ayrıldığı, …, ..—- alındığı tarih itibariyle —–sıfatı taşımadığı tespit edilmiştir. Bu yüzden yöneticinin sorumluluğu kapsamında açılan davada haklarındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bunun yanı sıra yöneticinin sorumluluğuna ilişkin davada yönetici ortaklar davalı sıfatını haiz olup —— davalı sıfatı bulunmadığından haklarındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. —– hisselerinin satışı nedeniyle uğranılan zarar ve davacının iddia ettiği diğer zarar—— davacı ortak yönünden ise dolaylı zarar niteliğindedir. Şirket ortağı şirketin uğradığı zarar için şirket yöneticileri aleyhine dava açabilir ise de zararın şirkete ödenmesini istemek durumundadır. Söz konusu kararın alındığı, devrin yapıldığı tarih —- davalılar … —- zarardan sorumludurlar. Ancak bu davanın ortak tarafından açılabilmesinin koşulu oluşan zararın şirkete ödenmesi yönünde talepte bulunulmasıdır. Davacı yan bu zararın doğrudan kendisinin zararı olduğunu iddia etmekte ise de mahkememizce bu zarar davacının dolaylı zararı olarak kabul edilmiştir. Bu durumda TTK 553 ve devamı maddeleri uyarınca davacı belirlenecek zararın şirkete ödenmesini talep etmediğinden bu davalılara yönelik davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı yan alınan bu karar nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını ileri sürmüş ise de manevi zararın hangi sebeple gerçekleştiği, ne gibi zararı olduğu hususları ortaya konulmadığından bu talep yönünden yine davalılar ..—— açılan manevi tazminat istemli davanın pasif husumet yokluğundan reddine, şirket yöneticileri ..— ise esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalıların eylemleri nedeniyle —geçmişten günümüze kadar ve bundan sonrasında kar payının ödenmesi imkanını kalmadığını belirterek bundan doğan zararı istediğini bildirmiş, davacı vekili bu konuda —–tarihli duruşmada imzalı olarak beyanda bulunmak suretiyle şirketin geçmişten bu yana dağıtılmadığı kar paylarının tespiti ve bu tutarın ödenmesi yönünde bir talepleri olmadığını belirtmiştir. —– davacının talebi ödenmemiş kar payının tahsili şeklinde yorumlanarak bu talebin TTK 553 m. uyarınca yöneticinin sorumluluğuna ilişkin dava olmadığı, davacının doğrudan uğradığı zarara ilişkin olduğu dolayısıyla bu tür bir davada —– ortak olunan şirket olduğu diğer davalılar yönünden pasif husumetin bulunmadığı belirtilerek karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır.—- belirtildiği haliyle davacının bu talebi yönünden davalı—– dışında kalan diğer davalılar yönünden kar payı talebine yönelik dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiştir.
Davacının—-kar payının tahsili talebi yönünden değerlendirme yapılmıştır. —- dağıtılabilmesi ve ortak tarafından istenebilir olması için —– kar dağıtımına karar vermesi gerekir; ödenmeyen karın tespiti ve ödenmesi talepli davada incelikle kar payının muaccel hale gelmiş olması lazımdır. Somut olayda davacı ortak olduğu tarihten bu yana hiç kar payı alamadığını ileri sürmektedir. Davacı —- tarihinde şirkete ortak olmuştur. Davacının ortak olmasından sonra yapılan ve tescil edilen genel kurullarda kar payının dağıtılmasına yönelik bir karar alınmadığı tespit edilmiştir. Şirket ana sözleşmesinde karın —– düzenleme yapılmış ve şirket sermayesinin %51’ini temsil eden hissedarların alacağı karara bağlı kılınmıştır. Bu durumda kar dağıtılmasına dair alınmış bir genel kurul kararı olmaksızın davacının kar payının ödenmesi talebi dinlenemeyeceğinden davacının bu talebi de reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kar payı talebine yönelik davasının davalı ——kalan diğer davalılar yönünden PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Davacının yöneticinin sorumluluğu kapsamındaki talepleri yönünden davalılar ..—– yönelik davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat talebi yönünden açtığı davanın davalılar …——yönünden PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
4-Davacının davalı————— ödenmemiş kar payının tahsili talebinin REDDİNE,
5-Davacının yöneticinin sorumluluğu kapsamında davalılar …—- açtığı davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
6- Davacının ..—–aleyhine açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE
7- Karar harcı TL 80,70 TL.’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.425,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.344,31 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalılar —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı gözönünde bulundurularak karar tarihinde geçerli— vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Davalılar .—–temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı gözönünde bulundurularak karar tarihinde geçerli — vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
12-Davalılar .—-kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı gözönünde bulundurularak karar tarihinde geçerli—-vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
13-Davalılar—- temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı gözönünde bulundurularak karar tarihinde geçerli ——- esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
14-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.