Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2022/264 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2022/264

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- tarihinde davalı— sigortalı —-müvekkilinin —– çarpması sonucu gerçekleşen kaza nedeniyle müvekkilinin —- vefat ettiğini, müteveffa ——– bakmakla yükümlü olduğu—–destekten yoksun destekten yoksun kalma tazminatının — şartları uyarınca tahsili amacıyla davalı — başvurulmuşsa da davalı —- tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, destekten yoksun kalan müvekkilinin eş ve çocuklarının tazminat alacak tutarları nezdinde — dosyası ile takip başlatıldığını, davalı — başlatılan icra takibine itiraz etmesi üzerine —– itirazın iptali davasının ikame edildiğini, —- alınan —- davalı sigorta —nezdinde —- aracın %60 kusurlu olduğu tespiti yapıldığını,—- tarihli —- Bilirkişi raporu ile — eşi müvekkilimizin nihai ve gerçek zarar tutarının —— olduğunun tespit edildiğini, fakat söz konusu davanın konusunun itirazın iptaline ilişkin olması nedeniyle davanın fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere takibin —- asıl alacak üzerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına karar verildiğini, bu nedenle meydana gelen trafik kazası sonucu vefat —tutarındaki destekten yoksun kalma tazminatın tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacılar tarafından davaya konusu taleplere ilişkin olarak müvekkil şirket aleyhine açılan — sayılı dosyasındaki davanın derdest olduğunu, HMK 114/1-1 bendi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle –gerektiğini, ilk davada alınan kusur ve tazminata ilişkin bilirkişi raporunun işbu ek dava bakımından bağlayıcı kabul edilemeyeceğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—gönderilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasında — kullanılması ve— — esas alınması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, aksi halde dahi başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerektiğini, ayrıca faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren ticari faiz talepleri yasa ve usule aykırı olduğunu, davacı tarafın avans faizi talebinin haksız olduğunu, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davanın kabulü halinde açıklamış olduğu üzere müvekkili şirkete gerekli evrakların tümü ile başvuru yapılmamış olduğundan davacıların usule uygun olarak başvuru yapmadığı kabul edilerek temerrüt tarihi dava tarihi olarak alınması gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise başvurunun müvekkili şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, bakiye destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda —– dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı — koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının —- başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların ———– tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dava,——- tarihinde davalı —- plakalı aracın, davacının eşi —- çarpması sonucu eşinin ölmesi nedeniyle bakiye destekten yoksun kalma talebine ilişkindir.
—— Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacıların eş ——davalının —– olup, davanın destekten yoksun kalma tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı —- yönünden davanın kabulü ile—— destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
—- Karar sayılı dosyasında —– — tarihli raporunda; davalı tarafa — sürücüsü—- %60 (YüzdeAltmış) oranında kusurlu, Müteveffa —-oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, mahkememizce bu kusur oranlarına itibar edilmesi nedeniyle yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Davacının ———Karar sayılı dosyasında hükmedilen alacaktan fazla destekten yoksun kalma tazminat alacağının olup olmadığının tespiti açısından aktüer raporu alınmıştır.
Bilirkişi —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; —- kullanılarak —-yapıldığı, davalı —yapılan —- sebebiyet verecek ya da dava dışı — tarafından yapılan rücuya tabi bir ödemenin tespit edilemediği, —– Mahkemesi ‘nin —– hükme bağlanan asıl alacak tutarı olan — teminat limitinin tüketildiği, müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı, davacı — zararının 416.855,05 TL olduğu, —- Kararında hükme bağlanan asıl alacak tutarı olan — sonrası bakiye teminat limitinin ——- kaldığı, davacı tarafın bakiye tazminat talebinin 83.923,17 TL olduğu ve bakiye teminat limitini aşmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, — tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının eşi olan ——-vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 60 oranında, müteveffa yayanın % 40 oranında kusurlu oldukları, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren — plakalı aracın davalı — poliçelendiği, davalı sigorta—- sigortalı aracın—kusuru nispetinde —- sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan — tarihi itibariyle teminat limitinin — olduğu,
—- İlamı, —. Sayılı İlamında; —- –göre hesaplama yapılması gerektiği vurgulandığından bilirkişi tarafından bu şekilde hesaplama yapıldığı,
Yapılan hesapta kusur oranlarının ve —- Karar sayılı dosyasında hükmedilen tutarın tenzil edildiği, davacı eşin—– destekten yoksun kalma tazminat alacağının kaldığı, mahkememizce davacı tarafın talebi üzerine— hükmedildiği,
Dosya kapsamındaki nüfus—- incelendiğinde müteveffanın desteğinden yoksunluk açısından sadece davacı eşin paydaşlığı tespit edildiğinden teminat limitinden başka bir kimseye pay ayrılmasına gerek olmadığı, davacının toplam zararının —- davacı taraf ıslah dilekçesi ile taleplerini artırarak — çıkardıklarını beyan ettiği, davanın bu miktar itibariyle kabulünün gerektiği, ancak geçici ödeme kararı sonucu davacının;
Davacı vekilinin geçici ödeme kararı sonucu —asıl alacak, — faiz olmak üzere takip dosyasında toplam 50.419,72 TL tahsil ettiklerini beyan ettiği, dolayısıyla davacının geçici ödeme sonucu tahsil ettiği miktarın toplam alacaktan mahsubu ile bakiye — kaldığı, ancak bu şekilde yalnızca bu miktara hükmedildiği takdirde davacı tarafın geçici ödemeye karar verilen miktar yönünden faiz alacağından mahrum kaldığının anlaşıldığı, geçici ödemeye karar verilen miktar yönünden faiz alacağının da hesaplanması gerektiği, davacı tarafça sigorta şirketine — tarihinde başvurulduğu, davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonrası — tarihinde temerrüde düştüğü, geçici ödeme karar tarihinin —olduğu, davacı vekilince geçici ödeme kararı sonucu —geçici ödeme bedeli olan ——-sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 01/03/2017 tarihi ile geçici ödeme karar tarihi olan — arası yasal faiz işletilmesi gerektiği — olduğu, dolayısıyla bu bedele de hükmedilmesi gerektiği, sonuç olarak davacının karşılanmayan zararı —— ödemeye ilişkin zarar bedelinin faizi —olmak üzere toplam zararının—olduğu, bu miktarın — işlemiş faiz olduğundan bu kısma faiz işletilmesinin mümkün olmadığı, ancak 84.813,53 TL’lik zarar kısmı asıl alacak olduğundan bu bedele temerrüt tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren faiz işletmek gerektiği anlaşılarak davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—–maddi tazminatın —- kısmının temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, bakiye— ise faiz işletilmeksizin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 7.245,20 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 286,64 TL peşin harç ve 876,25 TL harç olmak üzere 1.162,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.082,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 286,64 TL peşin harç, 876,25 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.222,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 107,10 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 907,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–göre belirlenen ——-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —— arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile——adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.