Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2023/621 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/420
KARAR NO : 2023/621

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 18/11/2020 tarihinde müvekkili —- plaka sayılı motosikleti ile —-yakası Güney yönünden —- otoyolu kavşağı istikametine doğru seyir halinde iken, —yakası Güney yönü orta şeritten — istikametine doğru seyir halinde olan –plaka sayılı araç sürücü —- şerit ihlali yapması sebebiyle kaza yaptığını, yaralandığını, —-plaka sayılı araç sürücüsü—- 2918 Sayılı Karayolları trafik kanununun madde 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) kuralının ihlal etmesi sebebiyle kaza meydana geldiğini, davalı sürücü —kimlik ve ruhsat bilgilerini müvekkiline vererek olay yerini terk ettiğini, kaza tutanağının bu nedenle tutulamadığını, müvekkilinin kaza yapmasına neden olan —-plakalı aracın sürücüsü davalı — maliki ve işleteni davalı —- ve aracın zorunlu trafik sigortacısı davalı —- olduğunu, davalılardan sigorta şirketine, müvekkilimiz —-kaza sonucu uğramış olduğu zararın tazmini için başvurulduğunu, eksik evraklar giderilmiş ise de dosya içerisinde kusur raporu ve kaza tutanağı olmadığını, bu nedenle taraflarına olumlu bir dönüş sağlanmadığını, davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yaptıklarını, hasar dosyasının açıldığını, KTK gereği—– plakalı aracın sürücüsü —- maliki ve işleteni—- ve zorunlu trafik sigortacısı —– müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kaza sonrasında müvekkilimiz —-plakalı araç sürücüsü—-şikayetçi olduğunu, halen soruşturma —– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın—– nolu dosyası ile devam ettiğini, müvekkilinin kaza sonrasında sol ayağının kırıldığını, kırık sebebiyle dayanılmaz acılar çektiğini, maddi manevi zararlara uğradığını, müvekkilinin —- kurumuna sevkinin sağlanarak maluliyet oranının tespitini talep ettiklerini, davanın 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası”olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat (geçici ve sürekli iş gücü kaybı) tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınması talebiyle açtıklarını, müvekkilinin maliki olduğu —–plaka sayılı —- marka — Tipi —-model motosikleti hasar görmüş kullanılmaz hale geldiğini, söz konusu motosiklette meydana gelen hasar ve değer kaybı—-. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin—- Değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, düzenlenen bilirkişi raporuna göre motosikletin tamir, parça ve işçilik giderinin 13.643,59 TL olduğu değer kaybının ise 2.000,00 TL olduğu tespit edildiğini, maddi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, manevi tazminata yönelik taleplerinin tamamının kabulünü talep ettiklerini, müvekkilinin kaza tarihinde —- muhasebeci olarak çalıştığını, maddi tazminat açısından fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı sigorta şirketi açısından (sigorta poliçesinde yer alan limitler dahilinde), sigortaya ilk başvuru tarihi olan 04/05/2021 tarihinden itibaren diğer davalılar açısından ise kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı —– için şimdilik 100,00 TL geçici iş gücü kaybı tazminatının, 100,00 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının toplamda 200,00 TL belirsiz alacakları olan maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin motosikletinde meydana gelen zararlar için 50,00 TL maddi zararın, 50,00 TL değer kaybının toplamda 100,00 TL’nin davalı sigorta şirketi açısından 04/05/2021 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsilini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere ikame araç bedeli olarak şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsiline karar verilmesini, davacı —– için 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevi tazminatın sadece davalı —ve—-müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle: —- plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 10.02.2020-21 vade tarihli —— Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 4’de belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde olup, 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığını, zira işbu dava Türk Ticaret Kanunun altıncı kitabı olan Sigorta Hukuku bölümünde düzenlenmiş hükümlere tabidir ve bu haliyle mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, dava öncesi dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, davacı taraf Karayolları Trafik Kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığını, bu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, iş bu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, tazminat hesabının aktüeryal yöntem ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplanması gerektiğini, Trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de yine yukarıda belirtilen Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını, kaza ile davacının sakatlığı arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın —–.ihtisas Kurumu’na sevk edilerek Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesinin gerektiğini, maluliyetin belirlenmesi için kullanılması gereken yönetmeliğin kaza tarihine göre belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu gözetilerek kusur oranının tespiti bakımından dosyanın — İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davacının talebine konu geçici iş göremezlik, bakıcı, tedavi ve yol gideri tazminatı talepleri, yasa değişikliği ile —-sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğunu, ilgili mevzuat kapsamında —-tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, poliçe tanzim tarihi olan 10.02.2020 tarihi itibarıyla Yeni Genel Şartlara tabi olup müvekkili şirketin bu talep hakkında da herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesinin gerektiğini, davacının zararın artmasında kusuru bulunması halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzilinin gerektiğini, işbu nedenle bu hususun da araştırılmasının gerektiğini, davacı taraf, motosiklette sürücü konumunda olduğunu, kask ve koruyucu kıyafet kullanmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, ceza dosyasında uzlaşma olması durumunda, davanın, yerleşik yargı kararları gereği, hiçbir araştırmaya gerek kalmadan reddinin gerekeceğini, davacı tarafın değer kaybı talebi, dava konusu aracın plastik ve mekanik parçalarının hasarlanması ve mini onarımının yapılmış olması nedeniyle Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olup davanın bu talep açısından da reddinin gerektiğini, davacının gerçek zararını tespitinin gerektiğini, dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesinin gerektiğini, ikame araç bedeli yönünden de herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, faiz türü yasal faiz olarak belirlenmesinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddini, usulden ret sebepleri kabul görmeyecek ise yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesi davalılar —- tebliğ edildiği, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 18/11/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı davalı —- ait davalı —-sevk ve idaresindeki ——–plakalı araç ile davacının kullanımında olan —–plakalı motorsikletin çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle geçici sürekli iş göremezlik, manevi tazminat, motorsiklet yönünden hasar bedeli ve değer kaybı talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 06/07/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. —–, trafik tescil kaydı, hastane, soruşturma dosyası, ekonomik sosyal durum araştırma sonucunun geldiği, hasar dosyasının ve davalıların ekonomik sosyal durum araştırma sonucu dosyamız arasındadır.
—-Kurumu Başkanlığından maluliyet raporu alınmıştır.—-. İhtisas Kurulu’nun 16/05/2022 tarihli maluliyet raporunda özetle: 20/02/2019 tarih ve—- sayılı —- yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri kapsamında; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davalı vekili ise davacının sürekli iş göremezlik oranının sıfır olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği, mahkememizce alınan maluliyet raporunda davacıya ait tüm hastane kayıtlarının değerlendirilmiş olması, raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle yeni bir maluliyet raporu alınmasına gerek duyulmadığından—– rapor alınması talebinin reddine karar verilerek kusur ve zarar hesabı raporu alınmıştır.
Makine mühendisi —-ve aktüer bilirkişi —-tarafından hazırlanan raporda özetle;—-plakalı otomobil sürücüsü —–kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, —-plakalı ticari taksi sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde asli ve %25 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan motosiklet sürücüsü —- koruyucu malzeme kullandığı (kaskına takılı kamera olması nedeni ile kaskını kullanmış olduğu) anlaşılmakta olup, bu nedenle müerafık kusur verilemeyeceği, davacı kazazedenin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sürekli engellilik oranının olmadığı görüldüğünden davacı yönünden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapıldığı, geçici iş göremezlik hesabının geçmiş (bilinen) dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, hesaplamada hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının ve de hesap tarihi itibariyle bilinen son güncel asgari ücretin dikkate alınmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalı —–. veya dava dışı—– tarafından davacıya yapılan ödeme olmadığı, araç hasar zararının 13.643,59 TL olduğu, araç değer kaybının 3.500,00 TL olduğu, araç mahrumiyet bedelinin 480,00 TL olduğu, davalının araç hasar zararı, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinden kusuru oranında sorumlu olduğu, davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararının davacının kusurunun indirilmiş haliyle 6.436,97 TL olduğu, belirtilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak; talep ettiği bedelleri rapor doğrultusunda artırmıştır.
Taraf vekillerinin kusur raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla—– kusur raporu alınmıştır.
—- Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda özetle; davalı sürücü —- idaresindeki otomobil ile otoyol üzerinde seyri sırasında sağa dönüş yapacağı kavşağa yaklaştığında yeterli mesafede sinyali ile beraber dönüş için uygun şeride giriş yapması gerektiği hususuna riayet etmediği, otoyolun orta şeridini takiben seyri ile olay yerine doğru gelip burada devamlı düz şerit çizgisi devamında mevcut taraflı alan üzerinden de geçmek suretiyle sağa dönüş manevrası yaptığı, bahse konu manevrası sırasında sağ gerisinden gelen taşıt trafiğini ve motosiklet sürücüsünün sesli ikazını dikkate almayıp kazaya sebebiyet verdiği olayda asli derecede %100 (yüzde yüz) oranına kusurlu, davacı sürücü —–idaresindeki motosiklet ile otoyolun sağındaki sağa dönüş şeridi üzerinde seyri ile olay mahalline geldiğinde, sol ilerisinde otoyolun orta şeridini takiben seyir halindeyken kontrolsüz/gayrinizami manevra ile sağa dönüşe geçip önünü kapatan otomobil nedeniyle kazaya karışmak durumunda kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın,18/11/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı davalı —– ait davalı —– sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile davacının kullanımında olan —-plakalı motorsikletin çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle geçici sürekli iş göremezlik, manevi tazminat, motorsiklet yönünden hasar bedeli ve değer kaybı talebine ilişkin olduğu, meydana gelen trafik kazasında kaza tespit tutanağı tutulmadığı, ancak, dosyaya davacı tarafından sunulan motosiklet kamera görüntülerinin çözümünün bilirkişi tarafından yapıldığı,
Kazanın; 18.11.2020 tarihinde saat 18:15 civarında, —– ilçesi ,—- yakası Güney yönünden—-Otoyolu —-çıkış sapağında —-yolu, —- sapağında sürücü —–sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın geçiş yapılmaya yasak bölge olan şeritlerin arasındaki —- baskılı alan üzerinden —– istikametine sağa dönüş yaparken, aynı yol üzerinde en sağda bulunan sağa dönüş şeridi üzerinde seyretmekte olan ve en sağ şeritten yanındaki orta şeride geçmek isteyemek amacı ile aynı —- baskılı alana yaklaşırken sola dönüş yapan motosikletin geçişe yasak olan—- baskılı alan üzerinde —- plakalı araca arkadan çarpması şeklinde meydana geldiği,Her ne kadar mahkememizce —-Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda davacının % 100 kusurlu, davalı sürücünün kusuru bulunmadığı belirtilmişse de kusur hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu ve olayın oluş şekli ve trafik kuralları değerlendirildiğinde;—- plakalı otomobil sürücüsü davalı —-gece, bahse konu mahalde, dönüşe ayrılmış şeride girmeyerek dönüşe orta şerit üzerinden başlaması, sağa dönüşü için trafik yer işaretlemeleri ile gösterilen yasak bölge üzerinden tamamlamaya çalışması ve sağa dönerken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranması değerlendirilerek , trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından kazanın meydana gelmesinde asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu,—-plakalı davacı motosiklet sürücüsü —- gece, bahse konu mahalde, sola dönüş trafik yer işaretlemeleri ile gösterilen yasak bölge üzerinden tamamlamaya çalışması nedeniyle, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği bu nedenle kazanın meydana gelmesinde tali ve % 25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda mahkememizce makine mühendisi —- tarafından düzenlenen raporun olayın oluş şeklinde uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı,
kazaya karışan motosiklet sürücüsü davacı —- koruyucu malzeme kullandığı (kaskına takılı kamera olması nedeni ile kaskını kullanmış olduğu) anlaşılmakta olup, bu nedenle müterafik kusurunun bulunmadığı,
Alınan zarar raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı,dosyaya delil olarak sunulan —–Sulh Hukuk Mahkemesi bilirkişi raporundan anlaşılacağı gibi araç ön teker, ön çamurluk, kafa üst kapak, sol ayna, sol yan grenaj, alt kapak, vites pedalı, basamak, gidon topuzu, manet, sol ön sinyal, sol kuyruk kapağı gromet, koruma takozu, sele ara kapak parçalarından hasarlandığı, kazanın oluş şekli, dosyaya delil olarak sunulan kamera kaydı, hasarlı araç fotoğrafları değerlendirildiğinde hasarlar kaza ile uyumlu olduğu, tespit bilirkişi raporunda hasarlanan parçalar ve işçilikler söz konusu kaza ile uyumlu ve belirlenen parça ve işçilik bedelleri kaza tarihi itibarı ile piyasa koşullarına ve değerlerine uygun olup kadri maruf olduğu, değişen parçaların sovtaj değerinin bulunmadığı, davacıya ait aracın hasar bedelinin 13.643,59 TL olduğu,
Araç değer kaybının; 09/10/2020 tarihli Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve—–sayılı Kararı dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerektiği, trafik kazalarında Yargıtay’ın uygulamış olduğu aracın kaza öncesi 2. el değeri ile kaza sonrası onarılmış aracın 2.el değeri arasındaki farkın değer kaybına eşit olacağı kriterine göre, emsal aracın yaşı, ve kullanım durumu, hasarlı bölgesi, hasarlı parçaları, dikkate alınarak yapılan piyasa araştırmasında, kaza tarihi itibarı ile kaza öncesi 31.000 TL rayiç değeri olan emsal aracın tespit edilen hasarlarının onarılmış şekildeki 2.el rayiç değerinin 27.500 TL olacağı tespit edilmiş olup araç değer kaybının 3.500 TL olacağı,—–.Sulh Hukuk Mahkemesi bilirkişisi’nin raporundaki değer kaybına, Yargıtay’ın kazadan önceki rayiç değer ile kazadan sonraki onarılmış haldeki rayiç değer arasındaki fark değer kaybıdır kriterine göre belirlenmemiş olması nedeniyle itibar edilmediği,
İkame araç bedeli yönünden; davacıya ait —– plakalı aracın, dosyaya delil olarak konulan hasarlı araç fotoğrafları ve hasar ekspertiz raporuna göre aracın ön teker, ön çamurluk, kafa üst kapak, sol ayna, sol yan grenaj, alt kapak, vites pedalı, basamak, gidon topuzu, manet, sol ön sinyal, sol kuyruk kapağı gromet, koruma takozu, sele ara kapak parçalarından hasarları olduğu, aracın aldığı hasarlar ve onarım süresi göz önüne alınarak 2 gün araç mahrumiyet kaybının bulunduğu, 250 TL günlük kira bedelinin kaza tarihi itibarı ile kadri maruf olduğu, davacının talep edebileceği araç mahrumiyet bedelinin 480,00 TL olduğu,
Ancak makine mühendisi bilirkişi tarafından yalnızca hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli değerlerinin hesaplandığı, davacının kusur oranı tenzili yapılmadığı, davacının % 25 kusurlu olması nedeniyle belirlenen tazminatlardan % 25 oranında indirim yapılması gerektiği, hasar bedelinin aracın hasar bedelinin 13.643,59 TL olup kusur indirilmiş halinin ((13.643,59 TL – (13.643,59 TL x % 25) = 10.232,69 TL olduğu, değer kaybının 3.500,00 TL olup kusur indirilmiş halinin (( 3.500,00 TL – (3.500,00 TL x % 25) = 2.625,00 TL) 2.625,00 TL olduğu, yine ikame araç bedelinin 480,00 TL olup kusur indirilmiş halinin ((480,00 TL- (480,00 TL x % 25) = 360,00 TL) 360,00 TL olduğu,
davacının kaza sebebiyle sürekli sakatlığının olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, yerleşik Yargıtay kararlarında geçmiş bilinen dönemin kaza tarihinden rapor tarihine kadar geçen süreyi ifade ettiği belirtilmiş olup, kaza tarihinin 18.11.2020 olduğu dikkate alınarak, maluliyet raporuna istinaden geçmiş bilinen dönem içerisinde 18.11.2020 ile 18.02.2021 tarihleri arasının 3 (Üç) ay süreyle geçici iş göremezlik dönemi olduğu ve bu dönemdeki zararın davacının aldığı ücrete göre hesaplandığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalı —- veya dava dışı — tarafından davacıya ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge tespit edilememiş olup, davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararından herhangi bir tenzilat yapılmadığı, davalının % 75 kusuruna göre hesaplanmış haliyle geçici iş göremezlik zararının 6.436,97 TL olduğu,Davacı vekilinin bu bedeller üzerinden talebini artırarak ıslah dilekçesi sunduğu,Sonuç olarak davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddine, geçici iş göremezlik zararının 6.436,97 TL, motorsiklet hasar bedelinin 10.232,69 TL, araç değer kaybının 2.625,00 TL, ikame araç bedelinin 360,00 TL olduğu, bu bedeller yönünden davacının maddi tazminat taleplerine hükmetmek gerektiği, ikame araç bedeli dolaylı zarar olduğundan ikame araç bedelinden yalnızca davalı sürücü ve malikin sorumlu tutulduğu, bu zarar kalemi yönünden sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,Davalı sigorta şirketi ise —–plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenlemiş olup poliçe kaza tarihini kapsadığı, bu nedenle sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davacının maddi tazminat taleplerinden araç sürücüsü, işleteni ile birlikte sorumlu olduğunun kabul edildiği, her ne kadar davalı sigorta vekili tarafından geçici işgöremezlik zararının poliçe teminatı dışında kaldığı ileri sürülmüş ise de Yargıtay —– Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ile geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin poliçede tedavi giderleri kapsamında kaldığı kabul edildiğinden bu itirazı yerinde görülmediği gibi, tazminat hesabında kullanılan teknik de yine yerleşik içtihatları ile kabul edilen yöntem olduğundan bu itirazın da uygun bulunmadığı, sigorta şirketi, araç sürücüsünün ve malikinin hesaplanan maddi zararlardan sorumlu oldukları, hesaplanan miktarların poliçe teminat limitinin altında kaldığı, maddi tazminat miktarlarına davalı sürücü ve araç maliki yönünden olay tarihniden ve sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 15/04/2021 (05/04/2021 başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası)tarihinden itibaren yasal faiz yürütülebileceği kabul edilmiştir. Her ne kadar davalı şahıs vekili ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden ıslah ile artırılan miktara faiz işletilemeyeceğini ileri sürmüş olsa da davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulduğu, haksız fiilden kaynaklı davalarda zararın tamamının olay tarihinde meydana gelmiş kabul edildiği nazara alınarak davalı tarafın bu yöndeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacının bir diğer talebi de manevi tazminat talebidir.Manevi tazminat açısından ise; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve —-sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin 05/06/2017 tarih — Esas, —- tarihli kararı)
Davacı taraf yaralanması nedeniyle davalı sürücü ve araç maliki ve araç işletenden 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmişse de kaza tarihi, davacının yaralanma derecesi, geçici iş göremez kaldığı süre, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur oranları gözetilerek davacı için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, söz konusu tazminattan davalı sürücü —–ve araç maliki —–müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Sürekli iş göremezlik talebinin reddine,
2-6.436,97 TL Geçici iş göremezlik zararının davalılar —-ve—- yönünden kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı —– yönünden temerrüt tarihi olan 15/04/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-10.232,69 TL motorsiklet hasar bedelinin davalılar —– ve —- yönünden kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı —– yönünden temerrüt tarihi olan 15/04/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-2.625,00 TL değer kaybı bedelinin davalılar —-ve —–yönünden kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı —– yönünden temerrüt tarihi olan 15/04/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-360,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar —-ve —– alınarak davacıya verilmesine,
6-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar —– ve —- alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
7-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli karar harcı 1.342,61 TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 103,84 TL peşin harç ve 330,53 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 434,37 TL harcın mahsubu ile 908,24 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Manevi tazminat yönünden; alınması gerekli 683,10 TL harcın davalılar—- ve —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 103,84 TL peşin harç, 330,53 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 493,67 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 505,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi heyet rapor ücreti (2 farklı bilirkişi), 1.035,00 TL —-Rapor ücreti olmak üzere toplam 3.140,70 TL yargılama giderinin reddedilen miktar çok az olduğundan takdiren tamamının davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar —-ve—-tarafından yapılan 1.578,00 TL —- ücretinin davalıların üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı —– tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-a)Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Maddi tazminat yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre ve reddedilen miktarı eçmemek üzere belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak mütesaviyen tüm davalılara verilmesine,
14-a)Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar —- ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Manevi tazminat yönünden davalılar —-ve —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak mütesaviyen davalılar —-ve —-verilmesine,
15-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
16-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalılar —- ve —- vekilinin yüzüne karşı, davalı —- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.