Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/406 E. 2022/189 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/406 Esas
KARAR NO: 2022/189
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2021
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirket ile müvekkkili davacı şirket arasında —–imzalandığını, sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin işletmesinde —– bulunduğunu, davalının —-üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi ifa etmeyerek taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde kullanmış olduğu — ödemediğini, enerji tüketimine ilişkin ödenmeyen fatura bedellerinin, gecikme faizi ile birlikte toplam olarak —olduğunu, borcun tahsili amacıyla — üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından tüketim bedeli borcuna ilişkin tebliğ edilen ödeme emrine—- tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek; itirazın iptalini, takibin devamını ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin yetkili— verdiği dilekçede;—- davacı şirkete müracaat edip sözleşmeyi iptal ettirdiğini, davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını belirterek faizlere, faiz oranına ve —- itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —— tarihinde açılmakla, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu,—– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine —– tahsili amacıyla asıl alacak, gecikme faizi, işlemiş faiz ve ——-alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı iddiası ve davalının itirazı, abonelik sözleşmesi ve tüketim faturalar değerlendirilerek davacının asıl alacağının bulunup bulunmadığı, varsa bu asıl alacak üzerinden gecikme faizi ve —- hesaplanması için elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- alınan raporda özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında — tarihinde tek terimli tek zamanlı— imzalandığı, sözleşmenin — göre sözleşmenin süresiz olduğu, ancak, sözleşmenin —göre internet veya
yazılı olarak başvuru yapılarak feshedilebileceği hükmünün yer aldığı, dava dosyasında bu konuda her hangi bir belge olmadığı, bu nedenle dava konusu —-adet faturanın davalının abonelik dönemine ait olduğu, davalının, borçlarını ödediğine ve aboneliğini iptal ettirdiğine ilişkin belge sunmadığından —- ödeme yükümlülüğünün olduğu, elektrik faturaları, son ödeme tarihine kadar ödenmediği halde, davacı davalının elektriğini kesmediğinden gecikme zammı ve — elektrik borçları aşırı derecede arttığından davacının müterafik kusurlu olduğu, bu nedenle, gecikme zammının; —- kararına göre; faturanın son ödeme tarihinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihe kadar —- elektriğin kesilmesi gereken tarihten icra takip tarihine kadar — yasal faiz oranından hesaplanması gerektiği, davacı şirketin icra takip tarihi itibarıyla davalıdan —- alacağı olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle, davalı şirketten alacağının —- olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı şirketin elektrik tüketim beledi alacağının tahsili amacıyla takip başlattığı, davalının itirazı ile duran takibe yönelik itirazın iptali amacıyla iş bu davanın açıldığı, davalının icra takibine itirazında söz konusu elektrik kullanım bedelinin tarafına ait olmadığını, —- ayında sözleşmeyi iptal ettirdiğini ve borcunu sözleşme bedelinden mahsup ederek borcunu kapattığını beyan ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, dava konusu —-tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu, her bir fatura için ayrı ayrı tüketim gecikme süresi ve işlemiş faizin hesaplandığı,—–Müşterinin ödemeleri zamanında yapmaması halinde, tedarik şirketinin bildirimi üzerine, —- iş günü içerisinde dağıtım şirketi tarafından elektriğinin kesileceği, tebligat süreleri de dikkate alındığında son ödeme tarihinden itibaren ——içinde elektriğinin kesilmesi gerektiğinin belirtildiği, dava konusu olayda, elektrik faturasının, son ödeme tarihine kadar ödenmediği halde, davacı şirketin davalının elektriğini kesmediğinden gecikme zammı ve—- nedeniyle davalının elektrik borçlarının aşırı derecede arttığı, bundan dolayı davacı şirketin müterafik kusurlu olduğu —- —Davalının normal tüketim bedelinin aslından her halükarda sorumlu olduğu, yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin en fazla yasal faize kadar olacağı” göre gecikme zammı; faturanın son ödeme tarihinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihe kadar — üzerinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihten icra takip tarihine kadar —-yasal faiz oranından hesaplanacaktır.” şeklinde olduğu, bilirkişi tarafından bu karar gözetilerek yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacağı olduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazların bu miktarlar üzerinden iptalinin gerektiği, alacak fatura alacağı olup likit olmakla asıl alacak üzerinden takdiren % 20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında gecikme zammı ve gecikme zammı üzerinden —- uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 16.220,56 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.160,09 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 306,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 853,78 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvuru, 306,31 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 365,61 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 120,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 920,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 871,57 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 70,17 TL’sinin davacı taraftan, 1.249,83 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022