Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/405 E. 2021/541 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/405 Esas
KARAR NO : 2021/541

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yıllarca çalışarak elde ettiği birikimiyle— —– satın aldığını, müvekkilinin satın —- paraların o anki piyasa değeri olan yaklaşık 160.000 TL’yi davalı şirketin banka hesabına yatırdığını, ancak davalı şirket — müvekkilin de aralarında bulunduğu yaklaşık binlerce kişiden aldığı paraları uhdesine geçirerek — beyan ederek sözleşmeye aykırı davranan davalı şirketin şimdilik 1.000,00 TL tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, alacak davasıdır.
Davacı taraf,—-satımına imkan veren— davalı şirket ile hizmet sözleşmesi imzaladığı, davalı şirketten —-satın aldığını, ancak davalı şirket yetkilisi — davacının da aralarında bulunduğu yaklaşık binlerce kişiden aldığı paraları —- beyan ederek sözleşmeye aykırı davranan davalı şirket aleyhine maddi tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini —– Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Davacı taraf, dava dilekçesinde sözleşmeye aykırılık olgusuna dayanmıştır. Taraflardan davacının TTK’da düzenlenen tacir sıfatını taşımadığı gibi, davacının gelir ve kar elde etme gayesinin olması davayı kendiliğinden ticari dava haline getirmeyecektir. Öte yandan davacı tarafın — gelir elde etmeye yönelik olduğundan tüketici işlemi olarak kabul edilmesi de doğru değildir.TTK’da ön görülen, tarafların her ikisinin de tacir olması koşulunun davada oluşmadığı, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (İstanbul BAM –. HD — Esas, — Karar )
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olacağından dosyanın– gönderilmesine,
3-Kararın masrafı mecvut avanstan karşılanarak taraflara tebliğine,
4-HMK 331/2 md uyarınca yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.