Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2023/246 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/396 Esas
KARAR NO:2023/246
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27/05/2022
Birleşen dosya —– Karar sayılı dosyasında:
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 28/06/2018
KARAR TARİHİ: 28/03/2023

Mahkememizden verilen ——- sayılı ilamı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin ——– Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlu şirket ——- adına kayıtlı —— Plakalı aracın, müvekkilİ şirket nezdinde, kaza tarihinde geçerli olmak üzere ———altına alınmış olduğunu, —tarihinde dava dışı sürücü ——-ehliyetsiz olarak sevk ve idare ettiği davalı borçlu şirket adına kayıtlı sigortalı aracın, asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu —— vefat ettiğini, dava dışı sürücü —- kaza sonrası olay yerinden firar ettiğini, —— Plakalı aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda vefat eden —– hak sahiplerine müvekkil şirket nezdinde açılan —- Nolu hasar dosyası üzerinden toplam 273.741,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, kaza tarihinde geçerli olan ——–Hükümleri uyarınca müvekkili davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olan 3.kişilerin hasar tazminatının Araç sahibi(işleten) Sigortalı davalı/borçludan rücu yazısı ile talep edilmişe de davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkil şirketin yapmış olduğu ödemenin Rucuen tahsili amacıyla davalı şirkete karşı———– dosyasından icra takibi başlatılmışsa da davalı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edilmesi sonucunda takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, zira 3.Kişilerin hasar tazminatı kaza sırasında ehliyetsiz sürücü tarafından sevk ve idare edilen davalı adına kayıtlı sigortalı aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana geldiğini, müvekkili sigorta şirketinin KTK ve TTK uyarınca rücu etme hakkına haiz olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %20′ den az olmamak üzere İcra Tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Asıl dosya Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait ——— Plaka Sayılı aracın müvekkili davalı şirketçe —-Tarihli, —- —– süreyle kiraya verilmiş ve işbu uzun dönem nitelikli Kira Sözleşmesi kapsamında —- Plakalı aracın Kiracı Firmaya teslim edildiğini, davalı müvekkil şirketin 6100 Sayılı HMK.114 Md. (d) bendi gereğince taraf sıfatı bulunmadığından Husumet İtirazında bulunduklarını ve davanın kiracı şirket —- ile Araç Sürücüsü —- ihbar edilmesini talep ettiklerini, —-aracın dava dışı ——– süreyle kiraya verilmesi nedeniyle müvekkili davalı şirketin gerek genel şartlar gerekse 2918 sayılı yasa çerçevesinde İşleten Sıfatına haiz olmadığı, işbu sebeple de davacı sigorta şirketinin müvekkili davalı şirkete rücu hakkının bulunmadığının açık olduğunu, 22.07.2015 Tarihinde Davacı —– sigorta ile müvekkili davalı şirket arasında imzalanan protokol ile davacı sigorta şirketinin davalı müvekkilin işleten sıfatının bulunmadığını kabul ettiğini, söz konusu protokolün taraflar arasında düzenlenecek genişletilmiş —-, —– sorumluluk, ferdi kaza ve——mali sorumluluk sigorta poliçelerinin tanzimi ile tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin olduğunu, davacı ———-tarafından davalı müvekkil şirketin uzun dönem oto kiralama hizmeti vermekte olduğu ve işleten sıfatına haiz olmadığının bilinmekte ve bu anlamda müvekkili davalı şirketin sorumluluğunun doğmayacağının kabul edilmekte olduğunu, davacı sigorta şirketinin rücu hakkını kabul etmemekle birlikte, mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimalinde, hak sahiplerine ödeme yapan Sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeni ile sigortalısına rücu hakkının sürücünün kusur oranı ile sınırı olacağını, kazaya karışan aracın dava dışı——— 18 ay süre ile kiraya verildiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesi gereği müvekkil şirketin araç üzerindeki fiili hakimiyetinin kiracı üzerine devredildiğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin aracın sürücüsünü belirleme veya aracın ehliyetsiz bir sürücü tarafından kullanıldığına yönelik bilgi edinme imkân ve ihtimalinin bulunmadığını, bu durumda müvekkil şirkete mezkur kazada hiçbir kusur izafe edilemeyeceğinden müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, sürücünün ehliyetsiz olmasının rizikonun teminat dışı olmasını gerektirmeyeceğini, davanın husumet, olmazsa esastan reddini, en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.Birleşen ———- dosyada; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket nezdinde, davalı sigortalı ——- maliki olduğu —– plakalı araç için, —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- düzenlendiğini, — meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalı şirketin maliki olduğu —- plakalı araç, sürücü —- hakiminde olduğu sırada, ——- sevk ve idaresinde bulunan araca çarparak —- vefatına sebebiyet verdiğini, olay akabinde sürücü —– olay yerinden firar ettiğini, kazanın oluşumuna tam kusuru ile sebebiyet veren araç sürücüsü ——–kaza mahallini terk ettiğinden ötürü alkol muayenesi yapılamadığını, —— kazanın gerçekleştiği tarihte geçerli bir sürücü belgesi bulunmadığını, belirtilen nedenlerle olay yerinden firar eden sürücünün aynı zamanda alkollü olması da ihtimal dahilinde olduğunu, müvekkili sigortacı şirketin, mezkur kaza nedeni ile müteveffa —- varislerine ödemek zorunda kalmış olduğu destekten yoksun kalma tazminat tutarını, muteriz davalı borçludan rücu etme hakkı bulunduğunu, davanın —- sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini,——— sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesini, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı sigorta şirketinin iddiaları usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, huzurdaki itirazın iptali davası, İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, öncelikle davanın süre yönünden reddini, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, —- plaka sayılı aracın dava dışı ——– 18 ay süreyle kiraya verildiğini, davalı müvekkili şirketin 2918 sayılı yasa çerçevesinde işleten sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle de genel şartlar gereğince sigortalı sıfatının bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin müvekkili şirkete karşı rücu hakkının bulunmadığının açık olduğunu, davacı sigorta şirketinin davalı müvekkili şirketin malvarlığına ihtiyati haciz konulması yönündeki talebi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu kazaya karışan ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan —- plaka sayılı araç, davalı müvekkili şirketçe, —- seri numaralı sözleşme ile —-süreyle kiraya verildiğini, aracın uzun süreli olarak kiralandığı hususu, ——— esas sayılı dosyası kapsamında davalı müvekkili şirket ile ihbar olunan kiracı firmanın ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 3. maddesinde işletenin, uzun dönem otomobil kiralamalarında aracın kiracısının olduğu açıkça belirtildiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “tanımlar” başlıklı A.2 maddesinde sigortalı “poliçe konusu motorlu araçta 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işleten sayılan kişi” şeklinde tanımlandığını, kaza tarihinde ——– plaka sayılı aracın işleteni pozisyonunda bulunmayan müvekkili şirketin sigortalı sıfatının da kalmadığı, rücu talebinde bulunulan bedelden müvekkili şirketin değil, aracı uzun süreli kiralayan firmanın sorumlu tutulacağını, rizikonun teminat dışı bir sebepten ileri geldiğini TTK 1409. maddesine göre sigortacının ispat etmesinin gerektiğini, davacı sigorta şirketi gerek huzurdaki dava dosyası gerekse birleşen dava dosyası kapsamında rizikonun teminat dışı bir sebepten meydana geldiği hususunu ispatlayamadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan protokolden de, davacı sigorta şirketinin müvekkili firmanın uzun süreli kiralama işi yaptığını ve araçların işleteni pozisyonunda bulunmadığını, müvekkili şirketin işletenin değiştiği hususunu bildirme yükümlülüğünün bulunmadığını kabul ettiğinin anlaşıldığını, davacı sigorta şirketinin huzurdaki davayı ve davaya konu icra takibini açmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun aşikar olduğunu, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı İhbar olunan —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili bakımından reddini ve davanın —-Kimlik Numaralı—— ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin ekte sunulu 22.06.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesiyle —— plakalı aracın ——7 gün süreyle kiralanmış olduğunu, müvekkilinin araç kiralama sözleşmesini KTK ile diğer kanun ve Yönetmeliklere uygun şekilde ehliyet sahibi —– ile yapmış olduğunu, ancak —- söz konusu kiralık aracı ehliyet sahibi olmayan—– yasalara ve Kiralama Sözleşmesine aykırı şekilde kullandırmak suretiyle kazanın oluşumuna ve işbu davaların ikame edilmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin —– hiçbir hukuki bağının bulunmadığını, meydana gelen kazadan ve maddi neticelerinden —— müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilin huzurdaki davadan sorumluluğunu gerektiren bir illiyet bağının bulunmadığını beyanla, davanın kiralayan —- ihbarını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı İhbar olunan —– vekili cevap dilekçesinde özetle: İhbar olunan olarak aleyhlerine hüküm kurulmasına imkân olmadığını, müvekkil şirket ile davalı —- arasında herhangi bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, kazaya karışan —- plakalı aracın davalı —– uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralanmış olduğunu, aynı aracın yine uzun dönem kira sözleşmesine istinaden dava dışı ——- kiralanmış olduğunu, müvekkili şirketin işbu olayda aracı kiralayan olmadığı gibi kazaya sebebiyet veren şahıs ile de herhangi bir hukuki ilişki içinde olmadığını, müvekkili şirketle —- arasında imzalanan kiralama sözleşmesinde kira başlangıç tarihinin —- tarihi, kiralama süresinin 18 ay ve kira sözleşmesinin sona erdiği tarihin 15.0.2016 olduğunun hükme bağlanmış olduğunu, kazlar nedeniyle oluşabilecek tüm sorumluluk, tazminat ve giderlerden tek başına sorumlu olacağının hükme bağlanmış olduğunu ve ——- bu hükümleri kabul ettiğini, meydana gelen kazanın oluş sebebinin tam olarak bilinmediğini, kazanın nedenlerinin ve tarafların kusur oranlarının bilinmediğinden davacı tarafça ödenen miktarın rucuen talep edilmesinin mümkün olmadığını, olay yerini terkin başlı başına rücu sebebi olmadığını, ispat külfetinin davacıda olup davacı tarafın davasını ispat edebilmiş olmadığını, davanın işleten sıfatına haiz —— ihbarını talep etmişlerdir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Asıl dava başlangıçta mahkememizin —– sayılı dosyasında açılmış, mahkememizce asıl dosya yönünden; davanın, davalı şirket adına kayıtlı ve davacı sigorta şirketine —–plakalı aracın dava dışı sürücü —- kullanımında iken yapılan kaza sonucu ——vefatı sonucunda müteveffanın destekçilerine ödenen destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün ehliyetsiz araç kullandığından bahisle, ödenen bedelin araç maliki davalı şirketten rücu amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davalı şirketin —- plakalı aracın maliki olup, söz konusu aracı — dava dışı—- kiralaması nedeniyle araç üzerinde işleten sıfatının kalmadığı dolayısıyla husumetlerinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, davalı şirket ve ihbar olunan ——— ticari defterlerinin incelenmesi sonucu; davalı şirketin maliki bulunduğu davaya konu —– model —–, davalı tarafından — tarihinde imzalanan —- kapsamında, — tarihinde, aylık 345,00 € kira bedeliyle, 18 ay süreyle ihbar olunan dava dışı —- kiralanmış bulunduğu, dava dışı —- tarafından davalı taraftan kiralanan —– plakalı aracı ihbar olunan —– tarihinde aralarında akdettikleri ——– tarihinden başlamak ve 15.10.2016 tarihinde sona ermek üzere 18 ay süreyle ihbar olunan—– firmasına kiraladığı, bahsi geçen sözleşmelerin 18 Aylık süreler ile akdedilmiş oldukları, —- İle Mülkiyeti davalı ——– plakalı aracın dava dışı ihbar olunan —- Firması adına dava dışı ihbar olunan ——– isim ve imzası karşılığında 18.05.2015 tarihinde teslim edildiği, davaya konu trafik kazasının gerçekleştiği 23.06.2016 tarihinde —- plakalı aracın, dava dışı ihbar olunan —- firması tarafından ——————- tarihinden başlamak 29.06.2016 tarihinde sona ermek üzere toplam 7(yedi) gün süreli olarak dava dışı———- kiralanmış olduğu, ———- defterlerini ibraz etmediğinden ——– ile yapılan kiralama ilişkisinin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, dosyaya celp edilen —— tetkik edildiğinde dava dışı ihbar olunan ——— firmasının dava dışı ——– ile olan ——- ilişkin kira faturalarının ——- formu beyanlarına konu edildikleri, davalı ——-ve dava dışı ihbar olunan ———araç üzerindeki hakimiyet ve ekonomik yararlanmalarının Kiralama Sözleşmeleri kapsamında kesilen kiralama hizmet Bedeli Faturaları ile sınırlı olarak sürdürülmekte olduğu, Kira Sözleşmesi Damga Vergileri tahakkuk ve ödemelerinin yapılmış oldukları, Sözleşmeye konu Kira Bedellerine ilişkin düzenlenen Faturalara ilişkin ——-bildirimlerinin —- yapılmış bulundukları, ——–plakalı aracın ihbar olunan —- tarafından dava dışı ihbar olunan ——– tarihi itibarıyla teslim edilmiş olduğu, kazanın 29/06/2016 tarihinde meydana geldiği ve davalı şirketin aracı —- Sözleşmesi ile ihbar olunan ——-kiralaması nedeniyle artık araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla araç üzerinden işletenlik sıfatının devam etmeyeceği, aracın nihayetinde —– kiralandığı ve ——– işleten sıfatına haiz olduğu anlaşılmakla, davanın, davalının pasif husumeti bulunmadığından husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle; davalının pasif husumeti bulunmadığından, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir.
Asıl dosya yönünden——— Karar sayılı kararı; “Dava,———-aracın yapmış olduğu trafik kazası sonucunda ölenin hak sahiplerine ödediği bedeli sigortacının ehliyetsiz araç kullanma ve olay yerini terk nedenine dayanarak sigortalısından rücuan tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında——-plaka sayılı aracın davalıya ait olduğu ve davacı şirket nezdinde —–sigortalı bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen poliçe kapsamında sigortalı olan aracın, dava dışı sürücü —— isimli şahsın ehliyetsiz olarak sevk ve idaresindeyken 23/06/2016 tarihinde asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu —-vefat ettiği, davacı sigortacı tarafından kaza sonucu vefat eden —— hak sahiplerine 273.741,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, trafik kazası tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü —– kaza sonrası olay yerinden kaçtığı, sürücü belgesi geçici olarak geri alındığı halde araç kullandığının belirtildiği, aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile ——- kiralandığına dair taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık böyle bir durumda davacı sigortacının, sigortalısından rücu hakkı olup olmadığı hususundadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde ——- düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil aracı takip etmektedir. ——- işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK’nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, “sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebilir. Sigorta poliçesinin fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından sigortalı davalı tarafından işletenin değiştiğine dair bir bildirimde bulunulmadığı, bu nedenle de ilk derece mahkemesince aracın kiralanması ve davalının işleten olmaması nedeniyle davanın husumetten reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı, anlaşılmıştır.
Bundan ayrı dava dışı sürücü —— ehliyetsiz olduğuna ilişkin iddia da bulunulmuş ise de; hasar dosyası içinde dava dışı sürücü —— sürücü belgesine ait detay bilgilerinin bulunduğu, bu belgede sürücü belgesinin alkol nedeni ile iptal edildiğinin belirtildiği, bu durumda dava dışı sürücü —- olay tarihi itibariyle geçerli bir sürücü belgesi bulunup bulunmadığının araştırılarak, bulunmaması halinde ise ——- şartlarına aykırılık oluşturup oluşturmadığının açıkça belirlenmesi daha sonra tarafların diğer iddia ve delillerinin birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın HMK.nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklindeki kararı ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
İstinaf sonrası yapılan yargılamada; kaza tarihi olan 23/06/2016 tarihinde —— ehliyetinin bulunup bulunmadığı, ehliyetinin alkollü araç kullanma nedeniyle iptal edilip edilmediği, söz konusu tarihte şahsın geçerli bir sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı hususunun sorulması için ilgili emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında; ——- tarihinde yasal sınır üzeri alkollü olarak araç kullanmaktan dolayı sürücü belgesinin —– ilinde geri alındığı, kaza tarihinde sürücü belgesinin ——birimlerinde olduğu belirtilmiştir.
İstinaf sonrası asıl dosya yönünden yargılama devam ederken; ——- dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
birleşen dosyada davacının —, davalısının —– olduğu, birleşen davanın, davalı şirket adına kayıtlı ve davacı sigorta şirketine —– sigortalı —- plakalı aracın dava dışı sürücü —- kullanımında iken yapılan kaza sonucu ——- vefatı sonucunda müteveffanın destekçilerine yapılan destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün ehliyetsiz araç kullandığından bahisle, ödenen bedelin araç maliki davalı şirketten rücu amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Birleşen dosya yönünden; 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 27/05/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Asıl davaya konu ——–sayılı takip dosyası, birleşen davaya konu———- sayılı dosyası, araç tescil kaydı, hasar dosyası, vergi dairesi yazı cevapları, poliçe, kiralama sözleşmeleri dosyamız arasındadır.İstinaf kararından sonra yapılan yargılamada; davacı tarafın zarar kalemlerinin değerlendirilmesi, kusur oranlarının belirlenmesi ve daha önce alınan bilirkişi raporu, istinaf kararı, ihbar olunan—— alkollü araç kullanması nedeniyle sürücü belgesinin emniyet tarafından el konulması ve kaza tarihinde fiilen sürücü ehliyetinin bulunmaması,—-davacı sigorta şirketi arasındaki—– tarihli protokol hükümleri ve hususları gözetilerek makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişiler —– tarafından düzenlenen 21/12/2022 tarihli raporda özetle; 23.03.2016 tarihli trafik kazasında; —- plakalı aracın sürücüsü —- 100% oranında kusurlu olduğu, 10 Z 3831 plakalı aracın sürücü —- kusursuz olduğu, davaya konu olayda davacı —- davalı —— maliki olduğu —– vade tarihleri arasında ———– ile sigortalayan sigorta şirketi olduğu, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre —- tarihinde meydana gelen trafik kazasının ilgili poliçe vadesi içerisinde gerçekleşmiş olduğu, davacı —– davaya konu olay nedeniyle zarar gören 3. şahıs konumunda olan ve vefat eden dava dışı —–mirasçılarına 273.741,13 TL tutarında tazminat ödemesi yapmış olduğu ve ödemeye ilişkin dekontun dosya kapsamında bulunduğu, davalı taraf ve ihbar olunan taraflar arasında düzenlenmiş olan araç kiralama sözleşmelerinin hukuki mahiyeti farklı bir uzmanlık alanı olduğu için bu hususta bir değerlendirme yapılamadığı, ilgili sözleşmelerin uzun dönemli araç kiralama sözleşmeleri olup olmadığına, işleten sıfatının değişip değişmediğine ve hukuki mahiyetlerine ilişkin değerlendirme ve takdir yetkisinin Mahkemeye ait olduğu, meydana gelen trafik kazasında, işbu bilirkişi heyet raporunun Kusur Yönünden Değerlendirme kısmında yer alan —-plakalı aracın sürücüsü —– 100% oranında kusurlu olduğu,” tespitine ve —- Sayın Mahkemeye yazmış olduğu yazıda belirttiği —- kimlik numaralı —— tarihinde yasal sınır üzerinde alkollü olarak araç kullanmaktan dolayı sürücü belgesinin —– ilinde geri alındığı, kaza tarihinde sürücü belgesinin —– birimlerinde olduğu tespit edilmiş olup” değerlendirmesine istinaden, davacı —- ilgili ödemiş olduğu tazminat tutarını TTK Madde 1481’e ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.3. Sigortacının Halefiyeti ve B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı maddesinin b) fıkrasına göre davalı tarafa rücu edebileceği, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; asıl ve birleşen davanın, davalı şirket adına kayıtlı ve davacı sigorta şirketine —- plakalı aracın dava dışı sürücü —- kullanımında iken yapılan kaza sonucu —— vefatı sonucunda müteveffanın destekçilerine ödenen destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün ehliyetsiz araç kullandığından bahisle, ödenen bedelin araç maliki davalı şirketten rücu amacıyla başlatılan icra takiplerine yönelik itirazın iptali taleplerine ilişkin olduğu,
Taraflar arasında —- plaka sayılı aracın davalıya ait olduğu ve davacı şirket nezdinde —– sigortalı bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen poliçe kapsamında sigortalı olan aracın, dava dışı sürücü —– isimli şahsın ehliyetsiz olarak sevk ve idaresindeyken 23/06/2016 tarihinde asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu —-vefat ettiği, davacı sigortacı tarafından kaza sonucu vefat eden—– hak sahiplerine asıl davaya konu 273.741,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve sonrasında birleşen davaya konu 36.000,00 TL ödendiği, trafik kazası tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü —- kaza sonrası olay yerinden kaçtığı, sürücü belgesi geçici olarak geri alındığı halde araç kullandığının belirtildiği, aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile —– kiralandığına dair taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın böyle bir durumda davacı sigortacının, sigortalısından rücu hakkı olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu, dava dışı sürücü —- ehliyetsiz olduğuna ilişkin iddiada bulunulduğu; hasar dosyası içinde dava dışı sürücü —– sürücü belgesine ait detay bilgilerinin bulunduğu, bu belgede sürücü belgesinin alkol nedeni ile iptal edildiğinin belirtildiği, bu durumda dava dışı sürücü —– olay tarihi itibariyle geçerli bir sürücü belgesi bulunup bulunmadığı hususunun araştırıldığı, bu kapsamda ilgili —- müzekkere yazıldığı, müzekkere cevabında;—–tarihinde yasal sınır üzeri alkollü olarak araç kullanmaktan dolayı sürücü belgesinin —- ilinde geri alındığı, kaza tarihinde sürücü belgesinin —- birimlerinde olduğunun belirtildiği, ekte gönderilen belgelerde sürücü belgesinin alınma tarihinin — olduğu, iptal süresinin — gün olup bitiş tarihinin —- olduğu, kaza tarihinin —-olduğu, yani sürücünün geçerli bir ehliyetinin bulunmadığı esnada araç kullanması nedeniyle kazanın meydana geldiği, bu kapsamda değerlendirme yapıldığında davacı —– ödemiş olduğu tazminat tutarını TTK Madde 1481’e ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.3. Sigortacının Halefiyeti ve B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı maddesinin b) fıkrasına göre davalı tarafa rücu şartlarının oluştuğunu kabul etmek gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde ——düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil aracı takip etmektedir.—— işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK’nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, “sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebilir. Sigorta poliçesinin fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamında; sigortalı davalı tarafından işletenin değiştiğine dair davacı sigorta şirketine bir bildirimde bulunulmamışsa da davacı sigorta şirketi ile davalı ——-Maddesinde; davacı ——, davalı şirketin uzun dönem otomobil kiralama hizmeti verdiğini bildiğini, KTK’nın 3. Maddesi uyarınca uzun dönem otomobil kiracısının aracın işleteni sayıldığını bilerek, ——– İşletenin Değişmesi maddesi kapsamında belirtilen işletenin değiştiğinin bildirilmesi yönündeki — kirada bulunan araçları yönünden vazgeçtiğini, —– kirada bulunan araçları yönünden gerek varsa zorunlu trafik sigortasının ve gerekçe ihtiyari mali sorumluluk sigortasının işletenin değişmesi yönünde ihbar yükümlülüğü bulunmadan geçerli olduğunu ve işletenin değişmesi yönünden ihbarda bulunma ile ilgili her türlü itiraz hakkından vazgeçtiğini, —–tarafından zaten arazın kiraya verilmesi esnasında yasal anlamda işletenin değiştiğini, gerek kiracının ve gerekse araç malikinin müşterek menfaat sahibi olduğunu bildiği ve kabul ettiği şeklinde hüküm içerdiği,
Dolayısıyla taraflar arasındaki söz konusu Protokol hükmü gereğince davalı —– davacı sigorta şirketine işleten sıfatının değiştiğine yönelik bildirimde bulunma yükümlülüğü bulunmadığı, davalı —- bu hususta bildirim yapmamış olsa da poliçenin aynı şartlarda geçerli olduğu, bu nedenle davalı şirketin uzun süreli araç kiralama nedeniyle işletenlik sıfatının devam edip etmediği, dolayısıyla 3. Şahıslara ödenen tazminattan sorumlu olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerektiği, davalı şirketin — plakalı aracın maliki olup, söz konusu aracı Uzun Süreli Kira Sözleşmesiyle dava dışı ——- kiralaması nedeniyle araç üzerinde işleten sıfatının kalmadığı dolayısıyla husumetlerinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, davalı şirket ve ihbar olunan—– ticari defterlerinin incelenmesi sonucu; davalı şirketin maliki bulunduğu davaya konu —— model hususi sedan otomobilin, davalı tarafından —- tarihinde imzalanan ——- —- kapsamında, —– tarihinde, aylık 345,00 € kira bedeliyle, 18 ay süreyle ihbar olunan dava dışı —- kiralanmış bulunduğu, dava dışı —- tarafından davalı taraftan kiralanan —- plakalı aracı ihbar olunan —– tarihinde aralarında akdettikleri “Motorlu —— tarihinden başlamak ve 15.10.2016 tarihinde sona ermek üzere 18 ay süreyle ihbar olunan ——— firmasına kiraladığı, bahsi geçen sözleşmelerin 18 Aylık süreler ile akdedilmiş oldukları, ——— antetli, “Kontrat ve teslim tesellüm ——– Mülkiyeti davalı —- plakalı aracın dava dışı ihbar olunan —- adına dava dışı ihbar olunan —– isim ve imzası karşılığında 18.05.2015 tarihinde teslim edildiği, davaya konu trafik kazasının gerçekleştiği 23.06.2016 tarihinde —– plakalı aracın, dava dışı ihbar olunan —- firması tarafından 22.06.2016 tarihli, ————-tarihinden başlamak 29.06.2016 tarihinde sona ermek üzere toplam 7(yedi) gün süreli olarak dava dışı —- kiralanmış olduğu, ——– defterlerini ibraz etmediğinden ———- yapılan kiralama ilişkisinin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, dosyaya celp edilen —– tetkik edildiğinde dava dışı ihbar olunan ——- firmasının dava dışı ——- olan Kiralama Hizmet Alımlarına ilişkin kira faturalarının ——beyanlarına konu edildikleri, davalı —— ve dava dışı ihbar olunan ——- araç üzerindeki hakimiyet ve ekonomik yararlanmalarının Kiralama Sözleşmeleri kapsamında kesilen kiralama hizmet Bedeli Faturaları ile sınırlı olarak sürdürülmekte olduğu, Kira Sözleşmesi Damga Vergileri tahakkuk ve ödemelerinin yapılmış oldukları, Sözleşmeye konu Kira Bedellerine ilişkin düzenlenen Faturalara ilişkin —— Formu bildirimlerinin ——- yapılmış bulundukları, ———plakalı aracın ihbar olunan —- tarafından dava dışı ihbar olunan ——firmasına 18.05.2015 tarihi itibarıyla teslim edilmiş olduğu, kazanın —– tarihinde meydana geldiği ve davalı şirketin aracı ——ile ihbar olunan—— kiralaması nedeniyle artık araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla araç üzerinden işletenlik sıfatının devam etmeyeceği, aracın nihayetinde ——– kiralandığı ve —– işleten sıfatına haiz olduğu anlaşılmakla, hem asıl davanın hem de birleşen davanın, davalının pasif husumeti bulunmadığından husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
3-Asıl dosya yönünden; karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.756,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.576,76 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Birleşen dosya yönünden; karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 437,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 257,79 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Asıl dosya ve birleşen dosya yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl dosya ve birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 830,00 TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davacısından tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-İhbar olunanlar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Asıl dosya yönünden: davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen dosya yönünden: davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Birleşen dosya yönünden; 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin, asıl ve birleşen dosya davalı vekilinin, ihbar olunan ——- vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan ——- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023