Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/673 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/381 Esas
KARAR NO: 2022/673
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/04/2020
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Mahkememizden verilen —–kararı verildiği, dosya —- Mahkemesine gönderildiği, —-sayılı görev uyuşmazlığı ile — gönderildiği,——- sayılı ilamı ile mahkememize dosyanın gönderildiği, —— kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin — sahasında, —— dosyasına konu belgelerde belirtilen tarih ve adreslerde davalının yaptırmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirketlerine ——- hasar verildiğini, şirketlerine verilen hasarlar şirket elemanlarınca tespit edildiğini, hasar keşif tutarı —–düzenlendiğini, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması için ivedilikle ——-firma tarafından hasarların giderildiğini, zararın tazmini için alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, ——- resimlerine istinaden, ——-nolu dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinın davalıya, tebliğ edilmiş olduğunu, davalı taraf borcun tamamına itiraz ettiğini, bu nedenle davalının alacağın aslına ve ferilerine yönelik tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, davalının itirazlarının iptalini, takibin durmasına neden olan davalıdan % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin, karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının konu edilen hasarların davalı şirket tarafindan yapıldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, söz konusu hasarın doğrudan davacı tarafindan yapılan yanlış ve fahiş hesaplamalar neticesinde ortaya çıkan rakamları kabul etmenin mümkün olmadığını, davalı şirketin söz konusu alanlarda kazı çalışmasını sözleşme ile yüklenici—– devrettiğini, yükleniciye davanın ihbar edilmesi gerektiğini, davanın reddini, davanın yüklenici ————ihbarına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava davalı vekilinin talebi doğrultusunda ——– ihbar edilmiş, ihbar olunan tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Davacı, müvekkili şirketine ait ——hizmet sahasında davalının yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkiline ait kablo ve tesislere hasar verdiğini iddia ederek zararın tazminini talep etmiştir.
155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- Esas sayılı dosyası —sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı iddiası, davalı savunması, hasar tespit tutanakları ve hasara ilişkin davacı tarafından sunulan tüm deliller dikkate alınarak söz konusu hasarın davalı —– firmanın çalışması kapsamında meydana gelip gelmediği ve hasar miktarının değerlendirilmesi amacıyla ———bilirkişiden rapor alınmıştır.
— bilirkişi —- tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle: “davacı—- tarihinde —— hizmet sahasında;—– davalı tarafından yapılan kazı çalışmasında kabloların davalı tarafından hasara uğratıldığı, davacı şirket görevlileri tarafından tanzim edilmiş olan —– tarihli tutanaklar ile tespit edildiği, dava konusu kabloların hasarlarını ————– anlaşılmaktadır. Davalı —— yapmadığından hasarları fiilen oluşturması söz konusu değildir. Ancak, dava dışı —— adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin davalı —- altında yapıldığı, davalı —— yüklenicisi arasında sorumsuzluk anlaşması yapılmış olsa da sözleşmedeki bu şartın, sözleşmenin tarafı olmayan davacı şirket yönünden bağlayıcı olup olmadığı konusunda hukuki takdirin Mahkemenin olduğu, davacı şirketin, yeraltı kablo onarımlarını kendi işçilerine değil, hizmet alımı yoluyla, yüklenicisi olan ——-firmasına yaptırdığı, yüklenicisine fatura bedelleri tutarında ödeme yaptığı, davacı şirketin, faturaları ibraz ettiği, kabloların onarımında kullanılan malzeme ve ——,—– bedellerinin kadri maruf olduğu,Tüm dosya kapsamından; davalı şirketin yüklenicisi ——tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait kablo ve tesislere hasar verildiği, bu kapsamda davacı şirket hasarlara ilişkin tutanak tutturduğu ve hasarın——- Kişi tarafından giderildiği, davalı şirket tarafından dava dışı —— hasarların meydana geldiği yerde —— olduğunu, çalışmaları adı geçen yüklenicinin yaptığını, dava konusu hasarlardan, yüklenici şirketlerin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürdüğü, her ne kadar çalışma yapılan yerlerde kabloların—–tarafından hasara uğratılmış olsa da dava dışı —- davalı ——- adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin davalı —- gözetim ve denetimi altında yapıldığı, davalı—— yüklenicisi arasında sorumsuzluk anlaşması yapılmış olsa da sözleşmedeki bu şartın, sözleşmenin tarafı olmayan davacı şirket yönünden bağlayıcı olmadığı, dolayısıyla davalı şirketin yüklenicisinin kusuruyla meydana gelen zarardan dolayı davacıya karşı sorumlu olduğu, davacı şirketin, yeraltı kablo onarımlarını kendi işçilerine değil, hizmet alımı yoluyla, yüklenicisi olan —–firmasına yaptırdığı, yüklenicisine fatura bedelleri tutarında ödeme yaptığı, davacı —- ibraz ettiği, alınan bilirkişi raporunda;——–kadri maruf olduğunun belirtildiği, ancak davacı şirket tarafından talep edilen işletme zararları somut belgeye dayandırılmadığından işletme zararları talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, diğer kalemler yönünden bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaya riayet edildiği, söz konusu alacaklar haksız fiilden kaynaklandığından davalının her bir alacak yönünden haksız fiil tarihlerinde temerrüde düştüğü, her ne kadar bilirkişi raporunda ——– yasal faiz üzerinden işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da her iki tarafın da tacir olması nedeniyle işletilmesi gereken faizin avans faiz olması gerektiği, ancak bu hususta ek rapor alınmasına gerek olmadığı, işlemiş faiz hesabının mahkememizce resen yapıldığı, her bir zarar kalemi yönünden hasar tarihinden takip tarihlerine kadar avans faiz oranları üzerinden hesaplama yapıldığı, tüm hasarlar yönünden takip tarihinin ——–olduğu, hasar tarihlerinin farklı olduğu,
1—— meydana gelen hasar tarihi
2—— meydana gelen hasar tarihi
3——meydana gelen hasar tarihi
4—— meydana gelen hasar tarihi: —–
5—– meydana gelen hasar tarihi; —-
6—–meydana gelen hasar tarihi: —–,
7—– meydana gelen hasar tarihi;—–
8—- meydana gelen hasar tarihi; —-
9—- meydana gelen hasar tarihi; —-
10— meydana gelen hasar tarihi;—–
11—–meydana gelen hasar tarihi; —-
12—– meydana gelen hasar tarihi; —- olmak üzere sonuç itibariyle;
davacı şirketin icra takip tarihi itibarıyla asıl alacağı—- işlemiş faiz olmak üzere toplam —— alacağının bulunduğu, bu miktarlar üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerektiği, bakiye talebin reddine karar verildiği, her ne kadar davacı taraf inkar tazminat talebinde bulunmuş olsa da söz konusu alacak miktarı taraflar arasında likit olmadığından yargılama sonucu netleştiğinden inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —-işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 1.515,20 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 272,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.242,50 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma ve 272,70 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 327,10 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 309,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.209,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.188,22 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından ve ihbar olunan tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 397,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 23,22 TL’sinin davacı taraftan, 1.296,78 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.