Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2022/252 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/373 Esas
KARAR NO : 2022/252

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının,— bedelli bono olmak üzere toplam 50.850,00 TL asıl alacak — 152,55 TL komisyon olmak üzere 51.453,43 TL alacağın tahsili talebi ile müvekkili … aleyhine– icra takibi başlattığını, İcra takibine konu senetlerde müvekkili …’in ciranta olduğunu, takibe konu senetlerde ödememe protestosu çekilmediğini, TTK 730/1/b uyarınca ödememe protestosunu düzenleme külfetine uymayan senet hamilinin, cirantaya karşı sahip olduğu haklarını kaybettiğini,– gereğince ödememe protestosu düzenleme — aykırılığın kambiyo hukuku anlamında borcu ortadan kaldıracağını belirttiğini, müvekkili ….— herhangi bir ticari ilişki ve borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkili ….— kambiyo hukuku uyarınca sorumluluğunun da bulunmadığını, icra takibine konu senetlerde zamanaşımı süresinin dolduğunu, zamanaşımı itirazlarının kabulüne karar verilmesini, müvekkili ….— alacaklısı olduğu — sayılı dosyasından haciz konulduğunu, dosyadaki paranın sıra cetveli yapılmak üzere — Sayılı dosyasına gönderildiğini, bu dosyadan gönderilecek paranın davalı yana ödenmemesi için tedbir kararı verilmesi gerektiğini,—- dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile zamaşımı itirazımızın kabulü talebi ile işbu davayı ikame etmenin zorunlu hale geldiğini, — takibinde borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, zamanaşımı itirazlarının kabul edilmesini, takibin tedbiren durdurulmasını, davalıdan %20 kötü niyet tazminatının tahsilini, masrafların ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin — dilekçesinde özetle; takibe konu bonoların davacı … tarafından ciro yolu ile müvekkiline verildiğini, vadelerinde ödenmemesi üzerine davacı aleyhine — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve bono suretlerinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğunu ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takiplerin kesinleştiğini, kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren İİK 168/5 ve 170 maddesi uyarınca 5 gün içinde İcra mahkemesine itiraz edilmesi gerektiğini, ancak davacının süresi içerisinde takibe itiraz etmediğiği, alacaklının takip hakkı bulunmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, süresi içerisinde itiraz etmediğinden ve takip kesinleştiğinden açılan bu davada davacı iddialarının dinlenilemeyeceğini, kesinleşen hususlarda menfi tespit davasına dayanak yapılmasının yasaya ve usule aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde borçlu olduğunu inkar etmediğini, davacıya ortak iş yapma amacı ile elden verilen paraların karşılığı olarak verilen bonoların vadelerinde ödenmemiş olduğunu, davacının müvekkilinin bugün yarın diyerek oyalaması neticesinde bir kısım bonoların protesto edilmediğini, ancak söz verilen tarihlerde ödemelerin yapılmaması neticesinde takip yapılmak zorunda kalındığını, davacının borca ve takibe itiraz etmeyip, aradan geçen 6 yılın sonunda satış işlemlerini durdurmak ve müvekkilinin alacağını temin etmesini engellemek için huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle kötü niyet ile alacağın tahsilini geciktirmek için ikame edilen bu davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafça karşılanmasına karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 72. Maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, takip konusu senet ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—esas sayılı icra dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; mahkememiz davalısı tarafından mahkememiz davacısı … aleyhine 3 adet bonoya dayalı toplam 51.453,43 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
Vade tarihi — bedelli 3 adet bono dava konusudur.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, takibe konu 3 adet senet nedeniyle davalı yana borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, senedin süresinde —- edilmediğinden kendisine müracaat hakkının yitirildiğini ve davalı ile aralarından herhangi bir ilişki olmadığını iddia etmekte; davalı yan ise, takip ve dava konusu senetlerin yapılacak ortak iş karşılığında davacı tarafından ciro edilerek kendisine verildiğini savunmaktadır.
TTK’nun 778. Maddesi yollaması ile aynı yasanın 714. Ve 730. Maddeleri uyarınca hamilin ciranta aleyhine takip başlatabilmesi için keşideciye karşı süresi içinde ödememe protestosu çekmesi gerektiği, anılan hükmün emredici nitelikte olduğu, süresi içinde ödememe—– cirantalara karşı müracaat hakkını yitirdiği, dava konusu senetlerde davacının ciranta olduğu, davalının isim ve imzasının tespit edilemediği, davacı taraf davalıyla herhangi bir ticari bir ilişkisinin veya borç ilişkisinin bulunmadığını ileri sürdüğü, davalı tarafın ise dava konusu senetlerin davacıyla yapılacak ortak iş karşılığında davacıya elden verilen paraların karşılığı olarak senetlerin alındığını, davacının kendisini oyalaması nedeniyle— çekilmediğini beyan ettiği, dava konusu senetlerin —-edilmediği, bu hali ile davalının anılan madde hükümlerine göre cirantaya karşı başvuru hakkını yitirdiği, ancak davalının davacı ile aralarındaki —- ilişkiye dayalı olarak talep hakkının bulunduğu (—, bu durumda davalı yanın davacı ile arasındaki —- ispat etmesi gerektiği, davaya konu 3 adet senedin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, bu hali ile davalının temel ilişkiyi tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceği, ancak davalı tarafça— ispata yarayacak tanık delili haricinde başkaca herhangi bir delilin gösterilmediği, davalı vekiline tanıklarını bildirmek üzere ihtaratlı olarak kesin süre verilmiş ise de, davalı vekilince verilen kesin süreye rağmen tanıklarının bildirilmediği, davalı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı, bu hali ile davalının davacı ile olan temel ilişkiyi ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği anlaşılmakla yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davacının — Esas sayılı dosyasına konu takip ve takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği, dava borçlu lehine sonuçlanmışsa da davalı alacaklının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine, dava kabul olduğundan davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olsa da menfi tespit davalarında davadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu olmadığı —- ancak davacının buna rağmen davadan önce arabuluculuk yoluna başvurmuş olsa da dava şartı olmayan arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk masrafının davalıya yüklenemeyeceği anlaşıldığından davacı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının –Esas sayılı dosyasına konu takip ve takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 3.514,78 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL peşin harç ve 25,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 878,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.634,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 853,88 TL peşin harç ve 25,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 938,18 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 37,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — göre belirlenen 7.488,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.