Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/339 E. 2022/315 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/339 Esas
KARAR NO: 2022/315
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 15/08/2019
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —– kusurlu eylemleri neticesinde meydana gelen trafik kazasında , yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde net olarak tespit edileceği üzere , uğramış oldukları zararın ve —-plakalı araçta meydana gelen araç değer farkının ; davalı —– aracın maliki olarak sorumlu olduğundan , davalı —- adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu hükümleri kapsamında sorumlu olduğundan ve davalı — kusurlu eylemleri ile trafik kazasına sebebiyet vermesi sebebiyle sürücü olarak sorumlu olduğundan davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA:
Davalı —- tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; olayla ilgi ve alakası olmayan ve ünvan karışıklığı sebebiyle aleyhlerine açılan davanın öncelikle husumet itirazları nedeniyle reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı —- tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; —– mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görev yönünden ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini ve davaya ilişkin husumete itirazlarının bulunduğunu , dava konusu kaza tarihi itibariyle davaya karışan aracın işleteni olmadıklarından davacıya karşı sorumlulukları bulunmadığından bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile —- tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacının uğradığı ileri sürülen aracının değer kaybı,çekici ücreti,araç kiralama bedeli,satış vekalet ücreti,ikinci motorlu taşıtlar vergisi bedeli olmak üzere zarar ve masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine ilişkindir.
Davanın önce —— tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
—tarihinde yürürlüğe giren —– diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, davanın tazminat davası olduğu,—- tarihli celsede davacı vekilinin gerek—– dava açılmadan önce gerekse ilgili mahkemece görevsizlik kararı verilmesiyle dosyanın mahkememize gönderilmesi aşamasında zorunlu arabuluculuğa ilişkin herhenagi bir başvuru yapılmadığı beyanı ile arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmış olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 235,53 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭154,83‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —–kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalı —– tarafından 800,00 TL bilirkişi ücreti olarak yapılan yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı —– yüzüne karşı, davalı —- yokluğunda, davalı —— yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatı. 14/04/2022