Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2022/97 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2022/97

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında—– tarihleri arasında — satışı ticareti yapıldığını, davalıya — malların tesliminin yapıldığını, —— ödemenin ise yapılmadığını, tahsilat için
—sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu
tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüğü gösterilmeden yetki itirazı
yapıldığından yetkiye yönelik itirazın geçersiz olduğunu, davalı ile yapılan — görüşmelerinde borcunu ödeyeceğini söylediğini ancak takipte kötü niyetli olarak borcunun olmadığını iddia ettiğini, arabuluculukla da anlaşma sağlanamadığını, ——- sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız, dayanaksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamını, kötü niyetli davalıdan %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının alınarak taraflarına ödenmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz tarihinden itibaren tazminat tutarına avans faizi yürütülmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 01/06/2021 tarihinde açılmış olup, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 17/05/2021 tarihinde yapılan görüşmede tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 20.597,90 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların —- dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir — hazırlanan raporda özetle; davalı tarafın defterlerini incelemeye sunmadığı, davacı tarafın—- incelendiği, defterlerin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 20.598,01 TL alacağı bulunduğu, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş bulunan satış faturalarının sevk irsaliyesi ile davalı tarafa teslim edildiği, sevk irsaliyelerinde teslim alan isim ve imzasının bulunduğu, davacının alacağı oluşturan 15 adet faturadan aylık net 5.000,00 TL nin üzerinde olan— bildirdiği, eylül ayında düzenlenen —- toplamının 5.000,00 TL’nin altında kalması nedeniyle bildirilmediği, davalının —- tarihinde faaliyetine başladığı, açılış tarihi —– tümünden beyanname——- işlemlerinin devam ettiğinin bildirildiği, davacı şirketin, davanın dayandığı takip ve huzurdaki davada davalı şirketten; ticari defterlerine göre ——- alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların mal alış satış bedeline ilişkin olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, icra takibine itirazında davacıya borcu bulunmadığını savunduğu ve bilirkişi incelemesinde ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı—- ——- sürdürüldüğü görülen mal alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı şirket adına muhtelif tarih ve tutarlarda faturalar düzenlenerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedildikleri, dosyaya sunulan fatura örneklerinden görüleceği üzere sunulan faturaların teslim alan isim/imza şerhine havi oldukları ve—– beyanına tabi olanların ise — edildikleri, buna mukabil olarak, davalı şirketçe banka hesabından davacı şirkete —— ödeme yaptığı, davalı şirketçe banka aracılığıyla yapılmış bulunan işbu kısmi ödemenin davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilecek şekilde kayıt altına alınmış olduğu ve bu kayıt sonucunda davacı şirketin davalı şirkete mal satışları sonucunda düzenlemiş olduğu toplam tutarı KDV dahil 25.598,01 TL satış faturasına karşılık davalı şirketin davacı şirkete toplamda 5.000,00 TL ödeme yapmış bulunduğu ve neticesinde; davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtları itibarıyla, davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesaptan kaynaklanan 20.598,01 TL asıl alacak bakiyesi kaldığı, davalı taraf şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek, davacı şirketin lehine delil olabilme niteliğini taşıyan usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlarının aksini ispat edemediği, davalı tarafın davacı şirkete borçları bulunmadığı yönündeki iddialarını da kanıtlayamadığı, davalının —- vermemiş olması nedeniyle davalının faturaları defterine kaydedip kaydetmediğinin anlaşılamadığı, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenen faturaların sevk irsaliyesi ile davalı tarafa teslim edildiği, sevk irsaliyeleri üzerinde teslim alan isim ve imzalarının bulunduğu, davacının faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiğini sevk irsaliyeleri ile ispat etmiş olduğu, davalının defterlerini ibraz etmemiş olması sebebbiyle HMK 222 maddesi uyarınca davacının ticari defterlerindeki kayıtların hükme esas alınması gerektiği, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu anlaşıldığından davalının —– yaptığı itirazının iptaline, takibin 20.597,90 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 20.597,90 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 20.597,90 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.407,04 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 351,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.055,27 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 351,77 TL peşin harç olmak üzere toplam 411,07 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 101,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 901,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.