Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/322 E. 2021/743 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/322 Esas
KARAR NO : 2021/743

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememiz asıl dosyası yönünden dosya tefrik edilerek mahkememiz ayrı bir esasına kaydedilmiştir. Mahkememizde görülmekte olan birleşen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—– yetkililerinin — olduğunu, dava dışı ——- üzerinde —- ——- imzalanan ———– ——ve sözleşmede yer alan tarihler uyarınca ——yapılması konusunda anlaşıldığını, sözleşme —- bakiye kısım için ise yapılan——— keşide edilerek davalı şirkete verildiğini, buna göre sözleşme ve eklerinde anlaşılan hususlar gereğince her ne kadar——– davalı ——- diğer——–tarafından karşılanması ve akabinde —- firmanın söz konusu —– hale getirmediğini, ——– hasadı yapılamadığını ve müvekkili şirketin bundan doğan müspet zararının oluştuğunu, —- ürün satış sözleşmesi uyarınca ——-kabul, beyan ve taahhüt edilmiş olmasına rağmen, sözleşme hükümlerinin hiçbirinin yerine getirilmediğini, taahhüt edilen ödemeler de yapılmadığını, müvekkili firmanın kendisine taahhüt edilen alacaklarını tahsil edemediği gibi, davalı şirkete temel borç ilişkisi kapsamında keşide edilen çekler yüzünden ödeme yapmak zorunda kaldığını,—– çeklerin müvekkili şirkete iade edilmesi aksi halde müvekkilinin tüm menfi ve müsbet zararları ile manevi zararlarının tazmini için her türlü hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini,—– alacağın haklı davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile sözleşme uyarınca davalı tarafa keşide edilen çeklerin bedelsiz olduğuna karar verilerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-işbu davada yetkili mahkeme sıfatına haiz olmadığını, menfi tespit davasında yetkili mahkeme İcra ve İflas Kanununun 72. Maddesinin son fıkrasında düzenlendiğini, —–takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” bu düzenlemeye göre, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi uyarınca davalının —- bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, icra takibi açıldıktan sonra menfi tespit davası açılırsa bu durumda borçlu, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde ya da alacaklının—-yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceğini, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkili —— olduğunu, diğer davalı —– takibinin başlatıldığı yer —— davacı tarafından açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazının HMKmd.116 gereğince ilk itirazlardan olduğu, HMK madde 117 gereğince ön sorun olarak ele alınarak karar verilmesi gerektiği açık olduğunu, dava konusu çeklere ilişkin tüm —-, icra takibine karşı davacı borçlu yan tarafından yetki itirazında bulunulmadığını, yetkili mahkeme —- Mahkemeleri değil, icra takibinin başlatılmış olduğu—– Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple, davanın usulden reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
ASIL DAVA; davacı—— dava, davacı ———arasındaki —– Sözleşmesi kapsamında davalıya ——— karşılığında davalının ve davalı şirketin —- olduğu——– edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığından bahisle davalıya verilen çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
BİRLEŞEN DAVA;—– sayılı dosyasında; davacı—- olduğu, dava, davacı —-davalısına verilen —– bedelli çek karşılığında asıl dosya davalısının ve davalı şirketin ———edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığından bahisle davalı —- çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Asıl dava ve birleşen dava menfi tespit talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Her ne kadar birleşen davalı —–yerine getirilmediğini —- Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Talebin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen TTK’nın 5/A maddesinin, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmada—- dava şartıdır.” hükmünü haiz olduğu, menfi tespit davalarında—– yönelik itiraza itibar edilmemiştir.
— dosyada davalı—— vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde; mahkememizin yetkili olmadığını, müvekkili şirketin———– olduğunu, icra takibinin başlatıldığı—-, davacı tarafından açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin—–olduğunu ileri sürmüştür.
İİK 72/ son maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarının takibi —— bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının —– mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Davalı——– sayılı dosyalar incelendiğinde; dava konusu çekler yönünden başlatılmış takip olduğu, dolayısıyla davalının—-, mahkememizin yetkili olmadığı, yetki seçiminin davalı tarafa geçtiği, davalı —- mahkemelerini yetkili mahkeme olarak tercih ettiği anlaşılmakla davalının mahkememizin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülerek mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz ——— sürülmediğinden söz konusu dosya tefrik edilerek mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilerek birleşen dosya yönünden yetki itirazı değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birleşen ——- dosyası yönünden MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemeninin—- Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili —- Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
5-Asıl dosya yönünden dosyanın tefriki ile mahkememiz ayrı esasına kaydedilmesine, duruşma gününün yapılacak tensip zaptı ile belirlenmesine, ayrıca defter inceleme için ara karar kurulmasına,
Dair davacı vekili ve birleşen dosya davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.