Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/318 E. 2022/19 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/318 Esas
KARAR NO : 2022/19

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasında —- kapsamında İşveren —— edildiğini, Davacı — sigortalı — olarak çalışan —- tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefa ettiğini, müteveffanın geriye kalan mirasçılarının davacı şirket adına —- değerinde iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemli dava ikame ettiklerini, yargılama devam ederken davacı şirket ile mirasçılar arasında sulh protokolü tanzim edildiğini, 500.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, iş mahkemesindeki yargılamanın feragat ile neticelendirildiğini, Davacı şirketin ödemeler yapıldıktan sonra davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalı —- işveren mali — kapsamında davacıya — ödeme yapıldığını ——– kaynaklı teminat bedelini ödemediğini, bunun üzerine noter aracılığı ile davalı —-ihtarname gönderildiğini ancak yasal süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, Konuyla ilgili arabulucuk başvurusu yapıldığını ancak görüşmelerin olumsuz neticelendiğini, İş kazasıyla vefat eden işçisinin kanuni mirasçılarına ödenecek tutar şimdiye kadar herhangi bir teknik raporla tespit edilemediğini, müvekkili tarafından kanuni mirasçılara yapılan — tutarındaki ödemenin, öncelikle kanuni mirasçıların müvekkil aleyhine ikame ettiği—- dosyasının celp edilerek mirasçıların hak kazandığı tazminat bedelinin tespitini, müteakiben — rücu edilebilecek tutarın belirlenmesini talep ; Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca açılan davada; yargılama esnasında toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin hakları ve alacağın kesin olarak tespitinin mümkün olduğu tarihte talebimizi değiştirme hakları saklı kalmak üzere; şimdilik —– kaynaklanan teminat bedelinin iş kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kaza ile ilgili olarak davalı ——– mevcut olduğunu, — — poliçesi teminatının tamamen tüketildiğini, poliçeye göre teminatın—-, teminatın yapılan ödeme kapsamında tamamen tüketildiğini, —— olmadığını, — olduğunu, davanın kısmi ya da belirsiz alacak dava olarak açılmasının usule aykırı olduğunu,
Zorunlu —–sigortasının, sigorta ettiren yararına ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen bir sorumluluk ve zarar sigortası olmadığını, —- arasında ye alan bir ——türü olduğunu,—- hesaplanacak zarar tutarına göre değil,— belirtilen miktar üzerinden ödendiğini, —-olduğunu, sigortacının ödeyeceği tutarın—– amacın, belirli bir zararın —–giderilmesi değil, önceden poliçede belirlenmiş bir paranın ödenmesi olduğunu, bu sebeple davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında fayda bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın —- trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını tam olarak yerine getirmeksizin dava açıldığından, davanın usulden reddinin gerektiğini, —- —- sakatlıktan kaynaklanan tüm zararını karşılama amaçlı bir teminat olmamakla, ödenecek meblağın ——— şartlarına göre belirlenmesinin gerektiğini, davacı —- yapılan ödemenin—- kapsamında giren bir ödeme olduğuna dair bir belge sunulmadığını, Davacı tarafça ödendiği belirtilen tazminatın— olmadığını, — olan —davacı firma tarafından ödeme yapıldığının tespitinin gerektiğini, işçinin vefatı nedeniyle yakınlarına maddi ve manevi tazminat adı altında gelir kaybına yönelik bir ödeme varsa söz konusu ödemenin meblağ sigortası olan —poliçesinin teminatına girmediğini, davalı firmanın —- işçinin yakınlarına bir tazminat ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını,——kapsamında giren bir ödemeyi yapmakta yükümlülüğü ya da menfaati bulunmayan davacı firmanın açtığı davanın reddine karar verilmesini; zira davacı tarafın yapmış olduğu ödeme işveren — teminatına giren bir ödeme olmakla, davalı şirketçe tamamen karşılandığını, dosyanın—–gönderilmesinin gerektiğini, Ayrıca; davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, haksız eylem sonucu yaralanma ve ölüm sebebiyle maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesinin gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımlar tazminat tutarından indirilmesinin gerektiğini, ——-gerçek ve doğrudan olan — için teminat verdiğini, davacı tarafın taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca — söz konusu zarardan —-sorumlu olduğunu, davalı şirketin başvuru öncesi temerrüde düşmediğinden faiz başlangıcının ancak dava tarihi olabileceğini, bu nedenlerle ; aracın hususi araç olması nedeniyle faizin yasal faiz olması gerekmekle birlikte dava öncesi temerrüt söz konusu olmadığından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ile talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, dava dışı —- vefatı nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı — — numaralı ———- tanzim edildiğini, müvekkili —–bünyesinde— çalışan dava dışı — tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat ettiğini, müteveffa işçiden geriye kalan ——– kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemli dava ikame ettiklerini, yargılama devam ederken müvekkili şirket ile davacı mirasçılar arasında tanzim edilen sulh protokolü gereği müvekkili — kanuni mirasçılara ölümlü iş kazası nedeniyle—-ödemesi yapıldığını, müvekkili —mirasçılarına yaptığı — ödeme sonrası mezkur kaza tarihini kapsayan poliçeler nedeniyle ilgili ——— şirketine başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinin — bedelini ödemediğini, — ödemeye ilişkin belgelerle birlikte davalı sigorta şirketine noter —- — teminat bedelinin de ödenmesinin istendiğini, İşbu belgelerin —– olduğunu ancak yasal süresi içerisinde müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, somut olayda müvekkili — —- mirasçıları mağdur etmemek adına dava devam ederken sulh zemininde mirasçıların bütün zararlarını karşıladığını bu nedenle müvekkili şirketin ödediği —nedeniyle işveren— kaynaklanan teminat bedeline doğrudan hak kazanırken — kaynaklanan teminat bedeline ise tüm zararları karşılaması itibariyle “—— alınan —- mütevveffanın kanuni mirasçılarının kabul edilmesinin usul, yasa ve içtihatlara aykırı olacağını belirterek şimdilik ———– kaynaklanan teminat bedelinin iş kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça ödendiği belirtilen tazminatın —- yönelik bir tazminat olmadığı, —- olan — davacı firma tarafından ödeme yapıldığının tespitinin gerektiği, işçinin vefatı nedeniyle yakınlarına maddi ve manevi tazminat adı altında gelir kaybına yönelik bir ödeme var ise söz konusu ödemenin ——– kaldı ki davacı —- vefat eden işçinin yaknılarına bir tazminat ödeme yükümlülüğü de bulunmadığını, söz konusu poliçe kapsamına giren zarardan davacı işverenin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle ——- giren bir ödemeyi yapmakta yükümlülüğü ya da menfaati bulunmayan davacı firmanın açtığı davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık— teminatının davacı tarafça dava dışı müteveffa işçinin mirasçılarına ödendikten sonra davalıdan istenilip istenilemeyeceği hususundadır.
Taraflar arasında — dava dışı müteveffa ——– olduğundan, teminat bedelini talep hakkı da vefat eden işçinin mirasçılarına aittir. — olduğundan, —herhangi bir hesaplama yapılmaksızın poliçede belirtilen tutarın hak sahiplerine ödenmesi gerekli olup poliçede— hakkı, lehtar olarak tayin edilen vefat eden işçinin mirasçılarına ait olduğundan, davacının mirasçılara ödeme yaparak alacağı temlik aldığı, mirasçılardan muvafakat aldığına dair bir kayıt da dosyaya sunulmadığından davacının— yönünden aktif husumeti bulunmamaktadır.
Davacı vekili —– kaynaklanan teminat bedeline tüm zararları karşılaması itibariyle —-hak kazandığını ileri sürse de, TTK’da sigortacının ödeme yapması halinde sigortalı yerine geçeceği düzenlenmiş ise de, — halinde lehdar yerine geçeceğine — bulunmamaktadır. Davacı—- düzenlene—– kapsamında hak sahiplerinin alacaklarını davacı yana temlik eder nitelikte değildir. Bu nedenle davacının bu bedeli talep etmekte aktif husumetinin olmadığı anlaşılmıştır.—– ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve ilgili hükümler birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında—–düzenlendiği, uyuşmazlığın bu poliçe kapsamında sigortalı işçinin vefatı nedeniyle ödenen tazminat nedeniyle —– teminatından davacının yararlanıp yararlanmayacağı hususunda toplandığı anlaşılmış, davacı taraf her ne kadar mirasçılara ödeme yapmış ise de alacağı temlik eder nitelikte bir belge dosyaya sunmadığından ve poliçede lehdarın dava dışı vefat eden sigortalının yasal mirasçıları olduğu anlaşılmış olduğundan, TTK ve genel şartlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde —-sigortacının ödeme yapmakla lehdarın yerine geçtiğine ilişkin uygulanabilecek herhangi bir hüküm bulunmadığı, davacının aktif husumetinin olmadığı anlaşılmış olup davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—-göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —- arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.