Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2022/478 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/316 Esas
KARAR NO: 2022/478
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/05/2021
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —– dosyası ile davalı borçlu yana karşı davacı /alacaklı müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığını, iş bu icra takibinin davalının e-tebligat adresine —- tarihinde ulaştığını ve mevzuat gereği —— tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, davalı taraf ile davacı müvekkili arasında davalı şirkette sigortalı hastaların tedavisine ilişkin hizmet sözleşmesi düzenlendiğini ve bu sözleşme doğrultusunda davacı müvekkili şirket tarafından davalı tarafa hizmet verildiğini, verilen hizmete ilişkin faturalar kesilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili için taraflar arasında görüşmeler yapılmış ise de sonuç alınamadığını, davalı şirkete — tarihli ihtarnamenin mail yolu ile gönderildiğini, ödenmeyen—– bakiyenin ödenmesinin istendiğini, alacağın uzun süredir ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin fes edildiğinin bildirildiğini, davacı müvekkili tarafından davalı hakkında——- icra dosyasına yapılmış olan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı ile müvekkili şirket arasında mevcut olan hizmet sözleşmesine göre müvekkili şirketten —- bakiye alacağının olduğunu iddia etmekte ise de alacağa konu faturaları ibraz etmediğini, bakiye borç hakkında bilgi verilmediğini, sadece ——— gönderildiğini, davacı tarafından bakiye borç olarak gösterilen faturaların neye ilişkin hangi tarih ve tutarlı olduğunun sözleşmeye uygun olup olmadığının kontrolünün sağlanabilmesi ve ödemenin bu şekilde gerçekleşmesinin gerektiğini, mahkememizce resen nazara alınacak sebepler neticesinde itirazın iptali davasının reddini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu,—–tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır
—–sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
— sayılı İcra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine—– asıl alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe, sözleşmeye, borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir ve işin ticari iş olması sebebiyle taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimat mahkemesi aracılığıyla davacı şirketin ticari defterleri incelenerek hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın —– yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun olduğu ve davalı lehine delil niteliği taşıdığı, takip konusu faturaların e fatura olarak tanzim edildiği ve elektronik ortamda davalı tarafa tebliğ edildiği, faturaların davacı şirketin defterlerine kayıtlı olduğu, davacı şirketin — yılını kendi defterlerinde—- alacak bakiyesi ile kapattığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği faturalara ilişkin davalı tarafın davacı şirketin banka hesabına kısım kısım ödemeler yaptığı, davalı tarafın —— ödenmemiş hizmet bedelinin kaldığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin talimat mahkemesi ile incelenmesinden sonra davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve inceleme günü duruşma tutanağı ve mahkememizin ara kararı ile davalı vekiline tebliğe çıkarılmış ise de inceleme gününde davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmaması ve mazeret bildirmemesi üzerine inceleme yapılamadığına ilişkin tutanak tutulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davanın, davalı şirkette sigortalı hastaların tedavisine ilişkin hizmet sözleşmesi kapsamında verilen hizmet karşılığı düzenlenen fatura alacağından bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —— başlamış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiğine ilişkin dosyada somut herhangi bir belge bulunmadığı gibi davalı tarafın davacı şirketten hizmet almadığı yönünde bir iddiasının da olmadığı, mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının defterleri ——– bulunduğundan öncelikle davacı şirketin defterlerinin talimat mahkemesi aracılığıyla incelendiği, davacı şirketin usulüne uygun defterlerine göre; davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan—- alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği, akabinde davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulmuş ise de davalı tarafın defterlerini sunmaması nedeniyle incelenemediği, davacı şirket tarafından sözleşme gereğince davalı şirket adına düzenlenen e faturaların elektronik ortamda davalı şirkete gönderildiği, faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalar karşılığında davalı şirketçe davacı şirkete muhtelif tarih ve tutarlarda ödemeler yapıldığı, davalı şirketçe havale eft yapmak suretiyle yapılan kısmi ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilecek şekilde kayıt altına alınmış olduğu ve bu kayıt sonucunda davacı şirketin davalı şirkete hizmet bedeli sonucunda düzenlenmiş faturalara karşılık tahsil ettiği alacağının mahsubu ile davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtları itibarıyla, davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesaptan kaynaklanan —–asıl alacak bakiyesi kaldığı, davalı taraf şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek, davacı şirketin lehine delil olabilme niteliğini taşıyan usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlarının aksini ispat edemediği, davalı tarafın davacı şirkete borçları bulunmadığı yönündeki iddialarını da kanıtlayamadığı, davalının defterlerini ibraz etmemiş olması sebebiyle HMK 222 maddesi uyarınca davacının ticari defterlerindeki kayıtların hükme esas alınması gerektiği, davalı tarafın kalan borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu anlaşıldığından davalının —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin davacının talebi gibi ——-asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 2.234,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 152,60 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 93,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 132,75 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 732,75 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.234,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022