Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2021/787 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/314 Esas
KARAR NO: 2021/787
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/05/2021
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı——doğru seyir halindeyken ———— araç ile çarpışması sonucu müvekkili —– kırık olacak şekilde yaralandığını, karşı taraf trafiğin işlek olduğu karayollarında —- bulunan yerde aracını park etmiş bulunmakla birlikte yaptığı hatalı parkın neden olacağı kazaları önlemeye yönelik gerekli önlemleri de almadığını, karşı tarafın bu denli kusurları sonucunda elim kaza meydana geldiğini, müvekkili şu anda sol el parmaklarını eskisi gibi kullanamamakta olup günlük hayatında bir çok sıkıntı yaşadığını, kaza sonrasında ilgili —-yapılan trafik pert mutabakat sözleşmesine göre müvekkilinin kullandığı araç %25 kusurlu iken karşı taraf %75 kusurlu olduğunu, —— olarak işleten sorumluluğu hükümlerince, mümkün olmazsa adam çalıştıran sorumluluğu hükümlerince —– haksız fiil hükümlerince verdiği zararlar hususunda davalılara müştereken ve müteselsilen manevi tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin duyduğu manevi —— karşılık davanın kabulü ile —-manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, mahkemeniz tarafından gerekli görülmesi halinde atanacak bilirkişi marifetiyle kusur durumunun tespitini aksi halde müvekkilinin kusursuzluğuna karar verilmesini, davalının taşınır ve taşınmazları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız şekilde —–konulmasını, müvekkili ödeme güçlüğü içerisinde olduğundan —– kabulünü, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait—- aracının sürücüsü diğer davalı——-şeritli yolun sağ şeridinin ortasında bulunan —- etmesi üzerine arkadan gelen araçların kazaya sebebiyet vermemesi —– yakıp araçtan inerek tahta parçasını yolun kenarına —– bineceği sırada aşırı hızlı gelen davacı—- sevk ve idaresindeki —- arkadan çarpması sonucu kaza gerçekleştiğini, müvekkili şirket, kazaya konu aracı kullanan çalışan —— üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirkette —— olarak istihdam edilen — sürücü ehliyetine sahip ve daha önce de uzunca süredir aynı işi yapmakla gördüğü işe uygun nitelikte bir kişi olduğunu, işle ilgili —- —-seviyesine sahip olduğunu, davanın——— organizasyon yapısı içinde, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığı çalışma düzeninde, işle ilgili gerekli bilgi, beceri ve eğitim seviyesine sahip yeterli personel ve uygun araç gereçle faaliyet göstermek suretiyle yasanın kendisine yüklediği objektif özen sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirket yönünden haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Somut olayda uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, davalı— davacının ve davalı—- tacir olduğu yönünde dosyada iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—–Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın —–Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 21/10/2021