Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2022/552 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/491
KARAR NO: 2022/522
DAVA: Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/04/2015
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden—–kardeşi müteveffa —- —- tarihinde — kullandığı —— plakalı araçta yolcu olarak seyretmekteyken aracın neden olduğu kaza sonucu vefat ettiğini, — hakkında ceza mahkemesi dosyasında kazanın teknik hatadan kaynaklandığı gerekçesi ile ceza takdirinde bulunulmadığını, dosyanın taraflarınca temyiz edildiğini, aracın trafiğe elverişli bir şekilde çıkarılmasını ve gereken bakımını ihmal eden sürücü ve işletenin müvekkillerinin murisinin ölümüne neden olduğunu, murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketlerince sigortalandığını belirterek öncelikle davalılardan —– adına kayıtlı araç ve gayrimenkul kayıtları üzerine tedbir şerhi konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,———destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline,——– manevi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan —— müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı——vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın müvekkilinin kullandığı aracın lastiğinin aniden patlaması ile aracın müvekkilinin kontrolünden çıkması sonucu meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, olay tarihinde aracın bakımlarının tam olduğunu, muayenesinin yapıldığını, aracın yasal hız sınırları içerisinde hareket ettiğini, ceza yargılamasında müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin kusursuz olması nedeniyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı——- cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracın ruhsat sahibi ve işleteni olmadığını, her biri kendi adına ve hesabına hareket eden—– —– olduğu bir tüzel kişilik olduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi tazminat açısından bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, araç sürücüsünün kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan —- plakalı aracın müvekkili tarafından——— sigortalandığını, müteveffanın kardeşleri için talep edilen destek tazminatında yasal isabet bulunmadığını, kardeşin kardeşe destekliği için özel koşullar gerektiğini, davacı kardeşler ile ilgili destekten yoksun kalma maddi tazminatının reddi gerekeceğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, mahkemece kusur oranı ve tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, talep edilen faizin yerinde olmadığını, müvekkilinin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —— dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan destek tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda —- yaralanmış, —- tarihinde de vefat etmiştir. Bu nedenle —- anne ve babası ile kardeşleri tarafından mahkememizde açılan davada destek tazminatı ve manevi tazminat talep edilmiştir. Olay esnasında ——- yolcu durumunda olup, aracın malik ve sürücüsü davalı —poliçesini düzenleyen davalı —– poliçesini düzenleyen davalı —– Davalı —- ise aracı —– hesabına tarifeli olarak şehirler arası ticari yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmak üzere sözleşmeli taşıt olarak kullandığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin —- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Olay nedeniyle vefat eden—– nüfus kaydı dosya içine alınmış, —— doğumlu olduğu olay tarihi itibariyle üniversite öğrencisi olduğu, geçimini ailesinin sağladığı belirlenmiştir. Yine davacıların ve davalı —— ekonomik ve sosyal durumları da tespit edilerek dosya içine konulmuştur. Kaza sonrasında davacılara —–tarafından ödeme yapılmadığı da gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır.
Davalı her iki sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyaları ve —– plakalı araç için düzenlenen poliçeler getirtilmiş ayrıca aracın tescil kaydı da temin edilmiştir.
Kaza nedeniyle —- dosyada davalı—- aleyhine açılan dava da mahkemenin —–tarihli kararı ile sanığın kusursuz olduğunu kabul edip işlenen suç açısından taksirinin olmadığını belirtilerek beraat kararı verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, —aşamasında olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme gerekçesinde —- tarihli raporunu esas aldığını belirtmiş olup bu raporda sürücünün idaresindeki —— meskun dışı mahalde —— seyir halindeyken olay mahalli olan iniş eğimli rampaya geldiğinde aracında meydana gelen lastik patlaması şeklindeki teknik arıza nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybedip yol dışı kalmış olduğu olayda alabileceği yeterli bir önlem olmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, otobüste meydana gelen teknik arızanın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesine ve yol dışında kalmasına neden olduğu, kazada asli derecede tamamen etken olduğu, sürücünün kusursuz olduğu ifade edilmiştir.
Davalılardan——- tarafından husumet itirazı ileri sürülmüş, kooperatifin sadece mesleki örgüt olarak faaliyet gösterdiği, araç maliki ile——– arasında hiçbir ticari ilişki olmadığı, işleten sıfatının bulunmadığı belirtilmiştir. Kazaya karışan aracın malik ve sürücüsü —- olmakla bilikte,—– plakalı aracın —tarihinde davalı —– nam ve hesabına tarifeli olarak şehirlerarası ticari yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmak üzere sözleşmeli taşıt olarak ilave edildiği, —- tarihine kadar da kaydının sürdüğü anlaşılmıştır. ——- kararında da belirtildiği üzere bilet satan ve bu işten ekonomik yarar sağlayan firmaların işleten sayılması gerektiğinden davalının aksi savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında alınan ilk bilirkişi heyeti raporunda kusur ve davacıların talep edebileceği destek tazminatı hesabı yönünden değerlendirme yapılmış, kusur bilirkişisi lastik patlamasının teknik arıza mahiyetinde olup kazanın meydana gelmesinde esas sebep teşkil ettiğini, davalı sürücünün olayın kontrolü dışında meydana gelmesi nedeniyle kusurunun bulunmadığını, davacıların desteğine de herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, aynı şekilde davalı kooperatife atfı kabil bir kusur bulunmadığını belirtmiştir. Raporun kusur durumuna yönelik değerlendirmesine itiraz edildiğinden dosya bir başka kusur bilirkişisine verilmiş alınan——— raporda da kazanın sürücü hatası olmadığı, sürücünün alabileceği bir önlemde bulunmadığı, ancak araçtaki teknik arızadan ötürü kusursuz sorumluluk ilkeleri doğrultusunda sorumlu oldukları ifade edilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış, —- tarihli ek raporda davacı annenin gerçek zararı —- davacı babanın gerçek zararı —–olarak belirlenmiştir. Bilirkişi ek raporunda hesaplanan bu miktarların —- nedeniyle davalı ——tarafından düzenlenen poliçenin işlerlik kazandığı da belirtilerek sorumlu olunan tutarlar tespit edilmiştir. Ek rapordaki hesaplama biçimi gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce de esas alınmıştır. Davacılar vekili —- tarihli ıslah dilekçesini sunmuş, ancak ıslah harcını yatırmamıştır. Davalı —- dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. —– günlü duruşmada davacılar vekiline talebi uyarınca ıslah dilekçesini sunması ve harcını yatırması için — kesin süre verilmiş, davacı yan verilen kesin süre içinde ve izleyen duruşma tarihi olan —- tarihine kadar da ıslah harcını yatırmamış, daha önce kendisine kesin süre verildiği gözetilerek ek süre talebi reddedilip ıslah edilen kısım yönünden talebin HMK 150 ve Harçlar Kanunu 30 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.—– tarihi itibariyle dolmuş ancak davacı yan harcını yatırmak suretiyle ıslah edilen kısım yönünden davasını yenilemediğinden bu kısım için davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. —-Bu nedenle davalı—– ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı savunması değerlendirilmemiştir.
Davacılar vekilince mahkememizin —- günlü duruşmalarının bitiminde ıslah harcının —– günü yatırıldığı sözlü olarak beyan edilmiş sistemden yapılan kontrolde davacılar vekilinin duruşma günü —– Islah harcını yatırdığı anlaşılmıştır. Islah edilen kısım yönünden verilen kesin süre içinde harç yatırılmadığından mahkememizin —- günlü duruşmasında ıslah edilen kısma ilişkin davanın HMK 150 ve Harçlar Kanunu 30.maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı ve bu tarihten itibaren 3 aylık süre içinde harç yatırılmak suretiyle ıslah edilen kısma yönelik dava yenilenmediğinden ıslah edilen kısma ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, 3 aylık süre dolduktan sonra ıslah harcının yatırılmasının sonuca etkili olmadığı kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile ——-yolcu olarak içinde bulunduğu —– plakalı ——- — tarihinde kaza yaptığı, bu nedenle —vefat ettiği, —- plakalı aracın olay anındaki sürücüsünün davalı— olduğu, bu kişinin aynı zamanda aracın kayıt maliki olduğu, davalı kooperatifin ise aracı —- istinaden kendi nam ve hesabına tarifeli olarak şehirler arası ticari yolcu taşımacılığı faaliyetinde kullandığı, olayın aracın tekerleğinin patlaması sonucu meydana geldiği, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, kazaya araçtaki teknik arızanın sebep olduğu, araçta teknik arıza olması halinde sürücü olayın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında kusursuz ise tazminat ödeme yükümlülüğü altına sokulamaz ise de somut olayda davalı —– aynı zamanda araç maliki (işleten) olması nedeniyle kusuru olmasa da araçtaki büyüklüğün neden olduğu kaza sonucu oluşan zarardan sorumlu olacağı, aynı şekilde davalı kooperatifinde sorumluluğunun bulunduğu, işletenin sorumluluğu hukuki nitelik olacak tehlike sorumluluğuna ilişkin olmakla işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının da oluşan zarardan sorumlu tutulması gerektiği, öte yandan davalı —-aracın — poliçesini, ——— poliçesini düzenlediği, —- davada talep edilen tutarları karşılaması nedeniyle——- talep edilebilecek bir tutar olmadığı(ıslah edilen kısım yönünden harç yatırılmadığından)sonucuna varılmıştır.
Desek tazminatı talep edenler ölenin anne ve babası yanısıra kardeşleridir. Davacılardan —–asgari ücret ile çalıştığı belirlenmiştir. —- ise hali hazırda askerliğini yapmış, ailesiyle birlikte oturmaktadır. Her ikisi de yetişkin olan kardeşlerin —— sağlığında onun desteğinden yararlandıklarına dair dosyaya sunulmuş somut bir delil de olmadığından bu davacılar yönünden destek tazminatı talepleri yerinde görülmemiştir. Diğer davacılar ——baba ve annesidir. Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı içinde çocukların anne ve babalarına belirli düzeyde destek olacakları kabul edilmektedir. Bu nedenle anne ve baba olan davacılar yönünden destek tazminatı talepleri yerinde görülmüş ve davanın bu davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafça dava açılırken —-destek tazminatı talep edilmiş, ıslahen arttırılan kısım için harç yatırılmadığından ıslah edilen kısım yönünden açılmamış sayılma kararı verilmiştir. Kazaya karışan aracın —- poliçesi mevcut olup, davada talep edilen tutarlar —-limitleri içinde kaldığından, —- kapsamında ödenmesi gereken bir miktar olmadığından —— yöneltilen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar aynı zamanda olay nedeniyle manevi tazminat da talep etmişlerdir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacıların, murislerinin geçirdiği trafik kazası neticesinde vefatı üzerine üzüntü ve acı duyduğu açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacıların manevi tazminat isteminin de kısmen kabulü gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davada talep edilen maddi tazminatlar yönünden;
1-Davacılar —– maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacı —- maddi tazminat taleplerinin— —-olarak KABULÜNE, her bir davacı için hükmedilen — toplam — maddi tazminatın davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, hükmedilen tutara davalılar —- yönünden kaza tarihi olan — tarihinden ve davalı—- tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3-Davalı ——- yönelik maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Islahen arttırılan kısım yönünden harç yatırılmadığından harç yatırılmayan kısım yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
B-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne,
Davacı —–
Davacı —–
Davacı —–
Davacı —-manevi tazminatın davalılar —– kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
C-Fazla talebin reddine,
5- Hükmedilen maddi tazminat yönünden karar harcı 273,24 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,77 TL harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 102,47 TL harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Hükmedilen manevi tazminat yönünden karar harcı 4.098,60 TL ‘nin davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Davacılar tarafından ——-harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 952,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.984,40 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı gözönünde bulundurularak (%45 ) 1.342,98 TL.sinin davalılar ———–müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılar —— ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.800,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalılar ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar —- tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
Davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı ———- vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022