Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/312 E. 2023/462 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/312
KARAR NO: 2023/462
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ: 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında akdedilen ———başlıklı eser sözleşmesi ile ———— müvekkilinin altyüklenici sıfatıyla sabit mobilya imalatı ve montajı yapacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin imalat ve montajını üstlendiği sabit mobilyaların kapsamı ve işin bedelinin ——–olarak anılan sözleşme ile belirlendiğini, sözleşme uyarınca aylık hak ediş düzenleneceğinin öngörüldüğünü, davaya konu —– numaralı hak edişten önce, 4 adet hak ediş düzenlendiğini, müvekkilinin hak edişler uyarınca faturalar düzenlediğini, fatura bedellerinin ödendiğini, 13/09/2019 tarihinde taraflar arasında iş artış zeyilnamesi düzenlendiğini, zeyilnamenin aynalara ilişkin olduğunu, aynaların imal ve montajının tamamlanıp teslim edildiğini, bu durumun imzalı irsaliye ile sabit olduğunu, davalının çalışanı tarafından teslim alındığına dair tutanaklar tutulduğunu, ana sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini gösteren ——hak edişi de düzenleyip davalı şirkete —- tarihinde e-posta ile gönderdiğini buna rağmen, davalının imzalamaktan imtina ederek bedelini de ödemediğini, müvekkilinin 23/06/2020 tarihinde zeyilname uyarınca düzenlenen 383.892,95 TL bedelli faturayı ve—— tarihinde ana sözleşme uyarınca düzenlenen —— hak edişe göre 346.021,89 TL tutarlı faturayı düzenlediğini, davalı tarafından müvekkiline 01.07.2020 tarihinde ——–üzerinden gönderilen bildirim ile söz konusu faturaların yönetim onayı alınamadığı için kabul edilmediğinin ve kayıtlara alınmayacağının bildirildiğini, faturaların işleme alınmayacağının bildirilmesi üzerine müvekkilinin —- numaralı —- bedelii fatura için ——Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, davalının başlatılan bu takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin ———— dosyasına yapılan itirazın iptali ile bu haksız ve kötü niyetli itirazları sebebi ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin şirket kayıtlarında davacının iddia ettiği herhangi bir alacağına rastlanmadığını, davacı tarafça ne dava dilekçesi içeriğinde ne de dava dilekçesi ekinde iddiayı ispata elverişli herhangi bir beyan veya delilin dosyaya ibraz edilmediğini, davacı ile davalı şirket arasında —- ilişkin olarak——- akdedildiğini, anılan sözleşmede işin yapımının, teknik şartlarının ve diğer hususların ayrıntılı olarak belirlendiğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, üzerine düşen yükümlükleri süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, açıkça sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı yana süresinde yer teslimi yapılmış olmasına rağmen eksik ve hatalı işler neticesinde gecikmeler meydana geldiğini, bu hususun davacıya hem yazılı hem de sözlü olarak defalarca bildirildiğini, iş programı ve yapılacak işin mahiyeti itibari ile montaj alanlarının davacıya teslim edildiğini, davacının iş programına uymamış olması nedeni ile yapılacak işin tesliminin geciktiğini, eksik ve hatalı yapılan işlerin davacıya müvekkili tarafından defalarca bildirildiğini, eksikliklerin giderilmesi ve sürecin hızlandırılması yönünde defalarca gerek sözlü gerekse de yazılı olarak ihbarlarda bulunulduğunu, geciktirilen işler ile hatalı ve eksik yapılan işlerin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, bu aykırılıklar nedeni ile cezai şart ödenmesi gerektiği, eksik ve hatalı yapılan işlerin müvekkili tarafından davacı namına ve hesabına yaptırılarak bedelinin davacıdan tahsil olunacağının sözleşmede hüküm altına alındığını, davacıya ———- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, yukarıda bahsi geçen tüm hususların davacı yana ihtar edildiğini savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığından aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67. Maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı yan taraflar arasında —— imalatları kapsamında eser sözleşmesi imzalandığını, alt yüklenici sıfatıyla sabit mobilya imalatı ve montajı işinin üstlenildiğini, işin bedelinin 2.253.409,31 TL.+KDV olarak kararlaştırıldığını, bu iş kapsamında düzenlenen 4 adet hakedişin bedeli karşılığı düzenlenen faturaların davalı tarafça ödendiğini, davalının 13/09/2019 tarihli e-postadaki talebi üzerine taraflar arasında iş artış zeyilnamesi düzenlendiğini, bu zeyilnamenin aynalara ilişkin olup imal ve montajının yapıldığını, aynaların imal ve teslim edildiğinin sevk irsaliyesi ile sabit olduğunu, ancak davalının aynalara ilişkin ödemeden imtina ettiği gibi ana sözleşme kapsamında yerine getirilen edimler için düzenlediği — no.lu hakedişi e-posta ile kendilerine göndermiş olmasına rağmen imzadan imtina edip bedelini de ödemediğini, — no.lu hakedişte yer alan tüm ürünlerin imal ve montajının yapıldığının tutanaklar ile sabit olduğunu, bunun üzerine —–bedelli faturayı ve —- no.lu hakedişe göre de 346.021,89 TL.tutarlı faturayı düzenlediklerini, davalının 01/07/2020 tarihinde gönderdiği bildirim ile yönetim onayı alınamadığından faturaların kabul edilmediğini ve kayıtlara alınmayacağını bildirdiğini, kendisinin tüm edimleri yerine getirdiğini, hastanenin hizmete açıldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunmuş, alacağın varlığını ispat yükünün davacıya ait olup iddianın ispatına yarar hiçbir delil ibraz edilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı davranan, üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmeyen davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, imzalanan alt yüklenici sözleşmesi kapsamında işin yapımı, teknik şartları ve tüm hususların ayrıntılı olarak belirlendiğini, işin tamamlanma tarihinin 30/06/2019 olup bu sürenin 28/09/2019 tarihli zeyilnameyle 30/10/2019 tarihine kadar uzatıldığını, davacıya süresinde yer teslimi yapılmasına rağmen eksik ve hatalı işler nedeniyle gecikme yaşandığını, durumun yazılı ve sözlü olarak davacıya bildirildiğini, iş programı ve yapılacak işin mahiyeti itibariyle montaj alanları davacıya teslim edilmiş olmasına rağmen davacının iş programına uymaması nedeniyle işin tesliminin geciktiğini, bu konuda kendisine yüklenecek bir kusur bulunmadığını, eksik ve hatalı yapılan işler yönünden davacıya defalarca sözlü ve yazılı ihbarda bulunulduğunu, sürecin hızlandırılmasının istendiğini, aykırılıklar nedeniyle işlerin kendileri tarafından davacı nam ve hesabına yaptırılarak bedelinin davacıdan tahsil edileceği hususunun sözleşmede düzenlendiğini, yine eksik ve hatalı işler nedeniyle hakedişten kesinti yapılmasının da sözleşmenin —–maddesiyle kabul edildiğini, davacıya —— tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, sözleşmenin—– işçi ücretleri, vergi ve sigorta yükümlülüklerini düzenlemekte olup davacının bu madde kapsamında ibraz etmesi gereken belgeleri de süresinde ve eksiksiz olarak teslim etmediğini, bu nedenle işçiler tarafından her an dava açılması ihtimalinin bulunduğunu, faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmayacağını, davacının kötü niyetle takip başlattığını belirterek davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur. Davacının kendileri tarafından işin eksik ve hatalı yapıldığının davalı tarafça ileri sürüldüğünü, ancak eksik hususların neler olduğunu belirtmediğinden sözleşmeye uygun bir bildirimde yapmamış olduğunu, işin tam olarak ve zamanında yapıldığını, faturalara yönelik itirazda da yönetim onayının alınmamasının gerekçe gösterildiğini, bunun dışında bir sebep belirtilmediğini, işin yapılıp teslim edildiğinin tanık dahil her tür delil ile ispatlanabileceğini, sözleşmenin konusu olan hastanenin teslim edildiği tarihten bu yana sorunsuz şekilde kullanıldığını, teslim sonrasında oluşan yıpranma ve eksiklik varsa dahi bunun kullanımdan kaynaklı olacağını ileri sürdüğü, davalının iki tarafın personelleri arasında yapılan mail yazışmalarında sözleşme konusu işe ilişkin eksikliklerin davacı personeline bildirildiğini, bu durumun yazışmalar ile sabit olduğunu, aksi iddianın kabul edilemeyeceğini, işin bir an önce bitirilmesi için davacıya sürekli tolerans gösterildiğini, kararlaştırılan süre aşılmasına rağmen davacının hızlanması için girişimde bulunulduğunu, eksik ve hatalı işler davacıya derhal iletildiğinden faturaya itiraz aşamasında ayıp iddiasında bulunulmamasının işin eksiksiz ve zamanında teslim edildiğine karine teşkil etmeyeceğini, sözleşmenin —–davacıya kesin hakediş ödemesi yapılması için—- ilişiksiz belgesi alınarak kendisine tesliminin öngörüldüğünü, davacının ödeme talep edebilmesi için öncelikle ilişiksiz belgesini sunması gerektiğini, TBK 97.maddesi uyarınca ödemeden kaçınma haklarının bulunduğunu, davacının bu yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair herhangi bir delil sunmadığını, sözleşmenin 20.maddesi karşısında hastanenin faaliyete geçmiş olmasının işin eksiksiz ve zamanında teslim edildiğine karine olamayacağını, yine sözleşmede teslimin yazılı olarak yapılacağı kararlaştırıldığından tanıkla ispata muvafakat etmediklerini savunduğu, davacının davalı tarafın kesin hesabın yapılması için— alacaklarının ödenmesi ve ilgili yazıların kendisine verilmesi gerektiği yönündeki iddiasının kabul edilemeyeceğini, bu konuda —- tarafından davalıya hitaben 23/11/2020 tarihli yazının verildiğini, sözleşmenin ——– gereğince kesin hakediş ödemesi yapılmasına bir engel bulunmadığını belirttiği anlaşılmıştır.Davalı yanın talebi ile dava ——- ihbar edilmliştir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 10/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.—–sayılı takip dosyası getirtilmiş davacı tarafça davalı hakkında düzenlediği—— nolu hak edişlere ilişkin faturalar nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.Davalı zaman aşımı savunmasında bulunduğundan bu itirazı değerlendirilmiş uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı olup TBK 147/6 maddesi uyarınca dava 5 yıllık süre içinde açıldığından itiraz yerinde görülmemiştir.Davacı tanığı —- duruşmadaki ifadesinde aynen ” ben davacı firmanın sahibi olan ——-arkadaşım olduğu için tanırım. Ayrıca kendisiyle ortak yaptığımız işler vardır. Bu nedenle davacı ve davalı arasındaki anlaşma uyarınca —- yapılan işi de biliyorum. Hatta bir kısım evrak işlerinde ben davacıya yardımcı da oldum. Düzenlenen evrakları—— götürüp getirdim. Davacı —– bankoları yaptı. Giriş ve tüm katlardaki bankoları yaptı. Tuvalet ve belli odalarda bulunan aynaları temin ve montajını yaptı. Yine hastane içinde belli odalarda dolap imalat ve montaj işini yaptı. Bu işler ana kalem işlerdir. Yapılan işlerin tesliminden sonra teslime dair hastanedeki işlerin kontrolünü yapan soyadını hatırlamadığım— yada —- isimli kişiden teslim alındı evrakı alındı. Yapılan işlerde herhangi bir ayıp yada kusur yoktu. Aksi durumda teslim alınmazdı. Hastanenin acilen açılması gerektiği için aynalarla ilgili talep e mail yoluyla iletildi diye biliyorum. Söylediğim gibi aynaların da teslimi yapıldı. Az önceki ismini belirttiğim şahıs teslimin yapıldığına dair evrak verdi. Bu evrakı ben almadım ama bilgim var. Bildiğim sözleşme konusu işin yer teslimi zamanında yapılmamıştır. 3-4 aylık bir gecikme yaşanmıştı. Bu gecikme nedeniyle de işin tesliminde gecikme olmuştu. Sözleşmede teslim öngörülen tarihten yaklaşık 3-4 ay sonrasında teslim yapılabildi.dedi.Davacı vekili; söz konusu imalatlar teslim edildikten sonra hastane açılmış mıdır ve hizmete devam etmekte midir, işlerin teslimi yapıldıktan sonra müvekkilime yapılmış bir ödeme olup olmadığı sorulsun. Tanık ana işler dışında ufak tefek işler olduğunu ifade etmiştir. Bunun mahiyetini açılmasını talep ediyorum. Dedi. Tanık; davacının imalatları teslim etmesinden sonra pandemiden ötürü hastane apar topar açıldı. Herhangi bir eksiklik de bize bildirilmedi. Bildiğim kadarıyla karşı taraf —- nolu hakedişin ödemesini yapmamıştır. Bu hakediş işlerin tamamen bitip tamamlanmasıyla ilgilidir. Yukarıda saydığım işlerle ilgilidir. Aynalar ilgili olarak da—- nolu hakediş düzenlenmiştir. Ancak bedeli ödenmedi diye biliyorum. Bildiğim kadarıyla engelli tuvaletlerinde bir takım işler yapıldı. Hatırladığım budur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davalı tanığı —-duruşmadaki ifadesinde aynen ” ben —– yılından bu yana davalı firmada makine mühendisi olarak ve teknik ofis müdürü olarak çalışırım. Görevim gereği taraflar arasında imzalanan sözleşmenin konusu olan ——yani şantiye alanına denetim maksatlı olarak gidip geldim. Davacı firma hastanenin banko imalatlarını yaptı. Daha sonra da ayna imalatı işi kendilerine verildi. Belirli mahallerde ayna imalatını ve montaj işini yaptılar. İşin aynı zamanda idare yönü de vardı. Davacının yaptığı işi biz teslim alıyor ve idareye teslim ediyorduk. Davacı firma işin sonuna yakın yani aynaları bir kısım montajları yapılmış halde iken ve bankolar yönünden de eksik imalatların tamamlanması aşamasında işi bir dönem durdurdu. Bunun üzerine iki firma arasında bir sıkıntı oldu. Bu da idare ile yapılacak olan geçici kabule etki etti. İki firma arasında yaşanan tek anlaşmazlık budur. Davacı yaptığı işi hakedişle birlikte bize teslim eder. Biz kontrolünü yapar. Uygunsa onaylarız. Faturası kesilir ve ödemesi yapılır. İhtilaf sonrasında —- tarafından bütün işler tamamlandı. Ancak muhasebeleşmediyse bunu ben bilemem. Hastane hizmete girmiştir. Kesin kabulü ——- yılında yapılmıştır.” demiştir.Mahallinde keşif yapılmak suretiyle sözleşme ve zeyilnamelerin konusu işin davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirilmediği, davacının —- nolu hakediş karşılığı olarak düzenlediği fatura bedellerini davalıdan talep edip edemeyeceği, iş nedeniyle davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı ve davalının ödemezlik definin dosya kapsamında toplanan tüm deliller, taraf iddia ve savunmaları bir arada değerlendirilerek ve aynı zamanda her iki tarafın —– yılları ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılarak borç alacak durumunun tespiti yönünde rapor düzenlenmesi için bilirkişilerden rapor alınmış, itiraz üzerine aynı heyetten ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi heyeti kök raporunda teknik ve mali incelemeler neticesinde, İŞ ARTIŞ ZEYİLNAMESİ / ZEYİLNAME-1 de yer alan aynaların , —— belirtilen bölümlerde , ölçülerde ve adette mevcut olup , kullanıma açık olduğu ve kullanıldığı, ——-kapsamında yer alan mobilya vasıflı ürünler ile ilgili tarafların sunduğu yerleşim projeleri , tasarım çizimlerinin birbirleri ile örtüştüğü, mevcuttaki mobilya vasıflı ürünlerin, sunulan tasarım çizimleri ile uyuştuğu, ——kapsamında yer alan mobilya vasıflı ürünlerin —-belirtilen bölümlerde ,ölçülerde ve adette mevcut olup , kullanıma açık olduğu ve kullanıldığı ,davacı şirketin ticari defter kayıtları itibarıyla davalı şirketten 770.852,.44 TL asıl alacaklı durumda göründüğü, buna karşılık davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtları itibarıyla, davacı şirkete (115.062,98 TL-97.898,60) 17.164,38 TL borçlu durumda bulunduğu, aralarındaki mutabakatsızlığın karşılıklı işlenmeyen faturalardan kaynaklı olup takip konusu faturaların da davalı taraf kayıtlarında yer almadığı, davacının her iki faturanın konusunu oluşturan işleri eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıp tamamladığı, davalının ise, davacının eksik ve ayıplı yaptığını iddia ettiği işleri üçüncü kişilere tamamlattığını ve düzelttirdiğini ve de bu nedenle masraf yapıldığını ispata yönelik somut delil sunmadğı, tanıkların da davacının sözleşme konusu işleri eksiksiz ve hatasız yaptığını beyan ettikleri, öte yandan, işlerin yapıldığı —– (asıl işveren) tarafından davalıya, sözleşme konusu işlerin ayıplı ve/veya eksik yapıldığı hususunda yapılmış bir bildirime de dosyada rastlanmadığı, davacı tarafından yapılan işlerin yer aldığı Hastanenin hizmete açılarak kullanılmaya başladığı , dosyasına sunulmuş olan— yazısından, davacının sözleşme konusu işlerin yapımından kaynaklanan —– borcunun bulunmadığı, davalı tarafça her ne kadar, davacının “işleri gecikmeli yapması” nedeniyle sözleşmenin —- maddesi hükmüne istinaden davacının hakediş alacaklarından kesinti yapma hakkına sahip olduğunu iddia edilmişse de; sözleşmenin —– maddesinde davacının işleri gecikmeli yapması halinde davacının hak edişlerinden kesinti yapılacağını ve de bu kesinti tutarının nasıl hesaplanacağını düzenleyen bir hükme rastlanmadığı gibi; davacının sözleşme konusu işleri gecikmeli yaptığını ispata yönelik bir delile de rastlanmadığı, davacının davalıdan, – nolu hakediş ile – nolu hak edişin bedelini içeren 2 adet faturadan kaynaklanan 729.914,84 TL alacağı bulunduğu; davalının bu alacağını ödemezlik defini kullanmak suretiyle ödememe hakkına sahip olmadığı belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan ek raporda bilirkişi heyeti, davalı ———- akdedilmiş olup; sonrasında ilave işlere bağlı keşif artışının söz konusu olması nedeniyle, taraflar arasında bu defa da 28/08/2019 tarihinde İŞ ARTIŞ ZEYİLNAMESİ akdedildiğini, artan iş miktarına ilişkin imalat bedelinin, tahmini 346.437,27 TL + 62.358,71 TL %18 KDV= 408.795,97 TL olarak belirlendiğini alt yüklenicinin malzemeleri sahaya getirdikten ve yüklenici tarafından gelen malzemenin kabulü yapıldıktan sonra Zeyilname Bedelinin% 80′ i oranında ihzarat hakedişi yapılacağı, Zeyilnamenin bakiye ödemesinin saha montajının Yüklenici ve/veya Müşavir tarafından kabulunden sonra yapılacak hakedişte ödeneceğinin, Zeyilname ve ekinde belirtilen ilave işlerin işveren iş programına uygun yapılacağı ve Zeyilname konusu işler de dahil olmak üzere 07.05.2019 tarihli sözleşme konusu işlerin nihai bitim süresinin 30.10.2019 tarihini geçemeyeceğinin, kararlaştırıldığını, Zeyilnameye konu imalata ilişkin malzemelerin, davacı şirketin davalı şirket adına düzenlemiş olduğu, —–sevk irsaliyesi ile şantiye girişlerinin yapılarak, ——- İsim/İmzası mukabili “Adetleri yazılı malzeme Şantiyeye girişi yapılmıştır. Tarafımdan görülmüştür” açıklamasıyla teslim alındığını,—- tarihleri arasında yapılan İşlere ilişkin düzenlendiğini ve —- tutarlı faturaya dayanak olduğunu, —- nolu sözleşmeye ilave 28/08/2019 tarihli zeyilname kapsamındaki imalatlara ilişkin işler için düzenlendiği ve ———tutarlı faturaya dayanak olduğunun tespit edildiğini, davacının bütün işleri 30.04.2020 Tarihi itibarıyla tamamlayarak ——-yapıp davalı Şirketin onayına sunduğunu, taraflar arasında Hakedişlerin onaylanması ve Faturalarının düzenlenmesine konu talepleri içerir E-Mail Yazışmalarının 05.05.2020 Tarihinden itibaren başladığını ve hak edişlerin onaylanmasını müteakip ——- tarihli hak ediş faturalarının düzenlendiğinin tespit edildiğini, gerek ———- İlave İşler Zeyilnamesi kapsamındaki işlerin nihai teslim tarihinin sözleşmede —- tarihi olarak kararlaştırıldığını davacının tüm işleri 30.04.2020 tarihinde bitirilmiş olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafça davacıya ——- konulu İHTARNAME gönderildiğini, bu ihtarnamede yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmemesinden ötürü uğranılan ve /veya uğranılacak olan zararların tamamını tazmin etme, sözleşmeden doğan cezai şartların ve gecikme cezalarının alacaklarından mahsup etme ve sözleşmeyi fesih hakkı saklı kalmak kaydıyla, sözleşmeye aykırılıklar ile eksik imalatların ihtarnamenin bildirim tarihinden itibaren 5 gün içinde düzeltilmesi, taahhütlerin süresinde yerine getirilmesi, —— ile İletişime geçilmesi, aksi halde Sözleşmede yer alan yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle, gerekli imalatların 3.kişilerden temin edilerek yaptırılacağı, bu nedenle uğranılan zararların tamamı bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla teminatların nakde çevirip irat kaydedilerek tahsil yoluna gidileceğinin ihtaren bildirildiğini, ihtarnamenin davacı Şirkete —- tarihinde tebliğ edildiğini taraflar arasında akdedilen ——– Tarihli Altyüklenici Sözleşmesi’ nin, 8-GECİKME VECEZALAR, başlıklı Maddesinin 8.2. Bendinin; “ALTYÜKLENİCİ işin tamamını Sözleşme’ de belirtilen sürede veya Sözleşmeye göre verilen süre uzatımı sonunda tamamlayamadığı takdirde, beher gecikme günü için 2.000.-TL/Gün kesin Gecikme Cezası ödeyecektir. —- Ayrıca bu durumda YÜKLENİCİ’ nin BK.’da yer alan seçimlik haklarını kullanma hakkının saklı olduğu,”Sözleşmenin —– nolu maddesinde; “YÜKLENİCİ, diğer şekillerdeki tahsil hakkı mahfuz kalmak kaydıyla, gecikme cezalarını ALTYÜKLENİCİ’ nin alacak ve ödemelerinden keserek tahsil edebilir” hükmüne yer verildiğini, bu duruma göre, davacının sözleşme ve zeyilname konusu işlerin tamamını 30.10.2019 tarihinde teslim etmesi gerekirken 30.04.2020 tarihinde teslim etmekle 6 ay gecikmeli olarak teslim ettiğini davalının, teslimden önce davacıya keşide ettiği —- tarihli ihtarnameyle, Gecikme Cezası (Cezai Şart) alacağını talep etme hakkına saklı tuttuğunu (TBK.md.179/f.2) bildirdiğini, davalının davacıdan, 6 aylık gecikmeden kaynaklanan Gecikme Cezası tutarının talebe hak kazandığı kanaatinde olduklarını, sözleşme gereği davacının hakediş alacaklarından mahsup edebileceği kanaatine varılması halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan, (729.914,84 TL HAKEDİŞ ALACAĞI — 360.000,00 TL GECİKME CEZASI -) 369.914,84 TL alacağı bulunduğu yönünde sonuca varılabileceğini takdirin tamamen Mahkemeye ait olduğunu,
Dosyada mübrez ——- tarafından, davalı yüklenici —– hitaben düzenlenmiş, —– konulu yazıda;“Müdürlüklerinde —– alan —- Tarihleri arasında Müdürlüklerine verdiği —— nın İş yeri dosyasının tetkikinden anlaşıldığı; ancak, işbu yazılarının 55510 SK. 9:md.’ sine göre ihale yolu ile yaptırılan her türlü işleri üzerine alanlarla bunların adreslerinin bildirilmesine karşılık teminatın çözümü için verilen soğuk damgalı ilişiksiz belgesi niteliğinde olmayıp, adı geçenin bu iş sebebiyle ibrazı manasını tazammum etmeyeceği” bilgisinin —– tarafından davalıya bildirildiğini, bu belgenin davacı şirketin Sözleşmenin —–Maddesi kapsamında davalı şirkete ibraz etmekle yükümlü olduğu—- İlişiksizlik Belgesi niteliğinde sayılıp, sayılmayacağı, davalı vekilinin — beyan ve itiraz dilekçesine konu ettiği; “burada tespit edilmesi gereken hususun davacının —– borcunun bulunup bulunmadığı değil, borcunun bulunmadığına dair yazıyı müvekkili şirkete teslim edip, etmediği hususu olacağı” şeklindeki beyan ve itirazının, Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının sözleşme ve zeyilname ile üstlenmiş olduğu işlerin tamamının eksiksiz ve ayıpsız olarak tamamladığı, işlerin yapıldığı——— hizmete açıldığı, davacının borcu bulunmadığının—— tarafından davalıya bildirildiği hususları dikkate alındığında; davacının —- İlişiksiz Yazısını” ibraz etmemesi gerekçesiyle davalının davacının bakiye borcunu ödemekten kaçınmasının TMK.md.2 uyarınca “hakkın kötüye kullanılması” teşkil edebileceği kanaatinde olduklarını ifade etmişlerdir.
Yapılan yargılama toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, keşif ve alınan bilirkişi heyeti kök ve ek rapor ile taraflar arasında 07/05/2019 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, daha sonrasında da ilave işlere bağlı keşif artışı sözkonusu olmakla (zeyilname 1)başlıklı zeyilnamenin imzalandığı ve bu zeyilnamede, zeyilname konusu işler de dahil olmak üzere tüm işlerin 30/10/2019 tarihine kadar bitirilmesinin kabul edildiği, sözleşme kapsamında yapılan işler nedeniyle ilk 4 hakedişin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, dava ve talep konusunun davacı tarafça —– hakedişlere istinaden düzenlenen faturalar olup, bu faturaların davalı tarafa gönderildiği ve davalı adına gönderilen 01/07/2020 tarihli e postada bu faturalar için yönetim onayı alınamadığının davacıya bildirildiği, davacı vekilinin 28/09/2021 tarihli dilekçesi ekinde dava konusu faturaların konusunu oluşturan ürünlerin davalıya teslimine ait olduğunu belirttiği, teslim alan sıfatıyla —–tarafından imzalanmış tutanakları sunduğu davalı vekilinin —- inşaat saha teknisyeni olduğunu ancak işi teslim alma yetkisinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Yüklenicinin eseri teslim ettiğini ispat etmesi gerekmekte olup teslim hukuki işlem olmadığından hertür delil ile ve bu arada tanık delili ile de ispatı mümkün olduğundan taraf tanıkları dinlenmiş, dinlenen davalı tanığı dahi davacının bütün işleri tamamladığını, kesin kabulün yapıldığını, hastanenin hizmete girdiğini ifade etmiştir. Esasen gerek sözleşme ve gerekse zeyilname konusu işlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak davacı tarafından yapılıp teslim edildiği, hastanenin kullanıma açıldığı keşif ve bilirkişi raporlarıyla da belirlenmiştir. Yine bilirkişi raporlarıyla davacının üzerine aldığı işleri 30/10/2019 tarihinde teslim etmesi gerekirken 30/04/2020 tarihinde teslimin yapıldığı, davacının 6 aylık bir gecikmesinin olduğu da belirlenmiştir. Bu konuda davalı tarafından davacıya gecikmeden doğan her tür zarar, cezai şart ve gecikme cezası alacaklarını hak edişlerden mahsup etme hakkını saklı tuttuklarına dair ihtarname gönderilmiştir. Dayanak sözleşmenin —–maddesi gecikme ve cezalar konusunu düzenlemekte olup işin gecikmesi halinde davalının gecikme cezası kesebileceği ve bunu ödemelerden tahsil edebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme uyarınca bilirkişi heyeti tarafından gecikme cezası hesabı yapılmış ise de davalının mahkememizde açılan davada takas mahsup savunması bulunmadığından salt sözleşmedeki düzenleme nedeniyle davacının hak edişinden kesinti yapılması mahkememizce uygun bulunmamıştır. Davalının bir diğer savunması ise davacının —- İlişiksiz Yazısını ibraz etmemesi olup bu nedenle borcun ödenmediği yönündedir. Dosyaya —- tarafından davalıya hitaben düzenlenmiş, —- ait yazı sunulmuş olup bu yazıda davacının sözleşme konusu iş nedeniyle —- prim borcu bulunmadığının davalıya bildirildiği anlaşılmıştır. Dava konusu işin eksiksiz ve ayıpsız olarak yapılıp kullanıldığı, işin kesin kabulünün yapıldığı, dolayısıyla davalının bu belgenin sunulmamasını gerekçe göstererek ödemeden kaçmasının iyi niyetli bir davranış olarak kabul edilemeyeceği mahkememizce de kabul edilmiş, davacının yapıp teslim ettiği işler nedeniyle düzenlediği —- hakedişlere ilişkin faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu ancak eser sözleşmesi kapsamında alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceğinden davacı lehine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği sonucuna varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalının —–sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar harcı 49.860,48TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 8.815,56 TL ile icra dosyasına yatırılan 3.647,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 37.397,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.815,56 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk masraf, 250,00 TL tebligat ve müzekkere gideri,10.000,00 TL bilirkişi ücreti, 571,90 TL keşif harcı, 600,00 TL keşif araç yolluğu olmak üzere toplam 11.489,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 98.290,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2023