Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/819 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/30 Esas
KARAR NO: 2021/819
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/01/2021
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu —- numaralı — imzalandığını, davalı borçlu —- kapsamında ——- kullandığı ve/veya kullanacağı nakdi ve/veya gayrinakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçlara kefil olduğuna ilişkin —– numaralı hesaba ilişkin—– kullandırıldığını, fakat kredilerden kredili mevduat borcunun ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine —– tarihli ihbarname/ihtarname ile borcun ödenmesi için ihbarda/ ihtarda bulunulduğunu ve ihbara/ihtara rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine kredinin tahsili amacıyla —— sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı kefilin borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduğunu, borçluların yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı kefilin alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının takibe koyduğu —— ilişkin ticari kart borcuna ait sözleşmenin —– tarihinde imzalandığını, müvekkilinin kefil olarak sorumluluk altına girdiği—- tarihinde —- olduğunu, müvekkilinin taraf olmadığı, sözleşme içeriğinde adı geçmeyen bir sözleşmeden ötürü başka bir borç için verilen kefaletin kullanılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu ve bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin akdetmiş olduğu kefalet sözleşmesinin konusunun —- olduğunu, sözleşmeye ilişkin oluşan borç ödenip kapatıldığında asıl borçlunun —– davaya konu kredi kartı borcunun da bulunmadığını, davacının söz konusu kefaleti ömür boyu sürdürme amacı taşıdığı, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. —-dava şartı arabuluculuk başlığı ile — olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan —– ile toplantıya tarafların katıldığı, —- tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—-sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı takip alacaklısı —-kaynaklanan alacağın tahsili için, takip borçlusu dava dışı ——- üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekili süresinde sunulan itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı davacı bankaya tebliğ edilmediği, davanın —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce banka kayıtları ve defterleri bizzat banka şubesinde —– suretiyle, davacı bankanın kredi sözleşmesinden bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, hesap kat ihtarının incelenmek suretiyle davalının bakiye alacaktan sorumlu olup olmadığı, kefalet sözleşmesi ve kredi tarihleri gözetilerek davalı tarafın savunması kapsamında—- tarihinden önceki dava dışı asıl borçlunun —- sorumlu olup olmadığı, — hangi kredi için yapıldığı sonuç olarak davalının alacaktan sorumlu olup olmadığı, davacının alacak miktarı, faiz oranının kanunlara uygun olup olmadığı, icra takibinde işletilen faiz oranının sözleşmedeki ve kanuni faiz oranına uygun olup olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacak miktarının hesaplanması amacıyla bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle; Dava konusu alacak tutarının, davacı — dava dışı —- istinaden, dava dışı asıl borçluya kullandırılan —- kaynaklandığı, davalı kefil — taraflar arasında imzalanan —- tutarlı geçerli kefaleti bulunduğu, takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu bakımından yapılan hesaplama sonucunda, davacının —- alacak tutarının bulunduğu, davalı kefile kat ihtarnamesi usulüne uygun tebliğ edilemediğinden, adı geçenin takiple temerrüde düştüğü, bu sebeple kat tarihinden takip tarihine kadar— sayılı duyurusu uyarınca, yıllık— üzerinden yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın — alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise davalı kefil —— fazla talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan —-olduğundan, ihtilafın çözümünde —– defter kayıtları ve belgeleri esas alınmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu——– kapsamında —düzenlendiği ve söz konusu sözleşmede davalı——-sıfatıyla imzasının mevcut olduğu, davacı banka ile davalı kefil arasında düzenlenen —- bölümünün,—- tarihinde yürürlüğe giren—-belirtilen şekil şartlarına göre düzenlendiği,
dava dışı asıl borçluya —- onaylanmış olduğu ve söz konusu ——– tarihinde şube devri nedeniyle hesap numarasının — olarak değiştiği,
Dava dışı asıl borçluya ait ——- incelendiğinde, kredili mevduat hesabına—- tarihinde tahsil edildiği, sonrasında ise herhangi bir tahsilat yapılmadığı ve —– tarihinde mevcut —- borç tutarının tasfiye hesaplarına intikal ettirildiği,
davacı —- tarihli kat ihtarının davalı — tebliğe çıktığı, ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ edilemediği ve iade olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davalı kefil — takiple temerrüde düştüğü, icra takibinin ise —- tarihinde başlatıldığı,
dosya davacının takip tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve miktarının tespiti bakımından bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından yapılan tespit ve hesaplamalar gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan raporun hükme esas alındığı, davalının kefaletinin geçerli olması nedeniyle kefalete yönelik itirazlarına itibar edilmediği, davanın kısmen kabulüne ve davalının itirazında haksız alacağın likit olması göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
—-

—ihtar masrafı, olmak üzere
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında temerrüd faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan — oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Bakiye talebin reddine,
4-Karar harcı — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan– başvurma harcı ve — başvurma harcı olmak üzere toplam — harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, —bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ret oranları gözetilerek —yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10—- arabuluculuk ücretinin takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021