Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2021/771 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276
KARAR NO : 2021/771

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— uygulamasından müvekkilinin — tarihinde —— aldığını, —– yapılırken — kayıtlı olan ——– —————- başvurduğunu,—– olduğu gerekçe gösterilerek —– müvekkilinin —–uygulamasına girdiğinde ————– bu işlem yapılırken müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğunu, daha sonra yapılan —— alınan—— kullanıma kapatıldığını,————— gerektiğini, müvekkilinin rızası bulunmadan —– yerine getirmediğini, diğer davalı ——– getirmeyip ağır kusurunun bulunduğunu belirterek —– kazanan—— nedeniyle dava ————- fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ———-itibaren işleyecek — geçerli temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkemenin ———.manevi tazminatın 18/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde geçerli temerrüd faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı—– dilekçesinde özetle;davacının — olan —- yapmadığını, davaya —-mahkemenin ——- davacının—– başka—— gerçekleştiğini, davacının hesabındaki ——– davacının —————– davacının —– gönderildiğini —- —- işlemin gerçekleştiğini, —- müvekkili tarafından o anda davacının —– kullanıldığının bilinmesinin mümkün olmadığını, davacının——— müvekkilinin süreçle ilgili işlem yapma imkanı kalmadığını, davacının kullanım sözleşmesi kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşmedeki maddelere tek tek onay verdiğini ve hesabın kullanımı ile ilgili tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul ettiğini, müvekkili ——dolayısıyla —– değişikliği yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sistemine—– gönderilmediğini, davaya konu işlemde ise davacı kullanıcının —–yapıldığını, ayrıca —- bu durumun davacının——-davacının hesabına giren kişiler tarafından bilindiğini gösterdiğini, —— sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın müvekkili yönünden reddini savunmuştur.
Diğer davalı——- özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının —– başvurusunda bulunmadan dava açtığını, davanın haksız fiili işleyen kişilere yönetilmesi gerektiğini, davacının—–meydana gelen haksız fiil ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından ————-işlemlerinin —- tarafından yapıldığını, müvekkili —- sözleşme uyarınca ——— olan —– mümkün olmadığını, müvekkilinin— çalışanlarının ——yerine getirdiğini, dava konusu olayda davacının da kusuru bulunduğunu,— diğer davalı——- yasal mevzuatta—– gösterdiğini—- yapılması, ——sunduğunu, söz ——- diğer davalı ——– olduğunu, davalının——–ağır—— dava konusu olay bakımından müvekkilinden tazminat talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının tazminatı bitcoinin dava —- karşılığı olarak talep etmesinin mümkün olmadığını, talep edilen manevi tazminatın da hukuka aykırı ve fahiş olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın müvekkili yönünden reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla——– duruşmasında dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı ——- mahkememizin görevine itiraz edilerek görevli mahkemenin—– olduğu ileri sürülmüştür. Davacı vekili duruşmadaki beyanında müvekkilinin tacir olmadığını,——-beyan etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın —- görülebilmesi için —- işin tarafların her ikisi yönünden —–olup olmadıklarına veya işin tarafların—- ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya ——- bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Somut olayda davacının —- uyuşmazlığın TBK.da düzenlenen haksız fiil olgusuna dayandırıldığı anlaşıldığından mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde ——– Nöbetçi ASliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede karara bağlanmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.