Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/255 E. 2021/744 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/255 Esas
KARAR NO : 2021/744

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kaçak/usülsüz——— olmadan, —– üzerinden —— kaçak/usulsüz —–tespit tutanağı ile müvekkili şirket çalışanları tarafından tespit edildiğini, bu tutanaklardaki tespitler dikkate alınarak —– miktarlı kaçak elektrik tahakkuk hesabı yapılarak faturalandırıldığını, —– uygulanacak tarifesi gereğince davalının —- işbu bedelin takip tarihine kadarki gecikme —-alacağın tahsili için—– ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, davalının—— yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle: Davacı tarafından müvekkili aleyhine kaçak elektrik kullanım bedeli iddiası ile ——– Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe itiraz ettiklerini, her ne kadar davacı tarafından huzurda görülen dava ———- açılmışsa da, müvekkilinin ——- herhangi bir ticari işletmeye sahip olmadığını, bu nedenle tacir sıfatını da haiz bulunmadığını, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı —–adresinde—– bulunmak üzere —– tarihinde faaliyetine son verip işi bırakma bildirimini gerçekleştirdiğini, —–. Tarafından ——- kiralandığını, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde müvekkilin eyleminin haksız fiil teşkil ettiği belirttiğini, müvekkilinin tespit edilen durumda herhangi bir kusuru ve durumdan bilgisi bulunmadığını, tüm bunların yanında kaçak elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumlu olduğunu, kabul etmemekle birlikte —– müvekkili tarafından alınmadığını, dava dışı ——alındığını, ilgili icra takibine konu alacak miktarında müvekkilinin taşınmazda bulunmadığı dönemler de dahil edildiğini, belirtilen —– birden ——aldığından, — kadar tüketimde bulunduğunu tespit edilmesinin gerektiğini, bu da müvekkili davalı dahil diğer —–büyüklüğü, —— gösterdiğini, davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebidir.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça— hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
———– müzekkereye verilen cevapta davalının—– kaydının bulunmadığı,—– müzekkereye verilen cevapta davalının ——— ——- kayıt olduğu ve bu kaydının halen devam ettiği, ——müzekkereye verilen —– faaliyetine başladığı ve işletme hesabına göre defter tuttuğu, 213 sayılı VUK’un 177. maddesinde bahsedilen—– aşmadığı,—- terk ettiğinin bildirildiği görüldü.
Somut olayda davacı ——— yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı tacir olsa da davalı tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—–Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ———– Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.