Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2023/289 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/117 Esas
KARAR NO : 2023/200

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının ödemelerini zamanında yapmadığını, bir kısmını ödemediğini, kendisine vade farkı faturalarının kesildiğini, Davalıya son satış faturamızın bakiye tutarı olan 6.193,35-USD üzerinden, —— Esas sayılı dosya üzerinden başlattığımız takibe, davalı-borçlu haksızca itiraz ettiğini, bu itiraza mahkeme kanalı ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalı-borçlunun, bu vade farkı faturaların kayıtlarına almasına rağmen dahi ödemediğini, Akabinde; söz konusu vade farkı faturaları olan; 08.07.2015 tarihli Seri —– Sıra No:—– sayılı 1.794,78-USD bedelli faturamız, 31.12.2015 tarihli Seri —-Sıra No:—— sayılı 2.329,64-USD bedelli faturamız, 29.02.2016 tarihli Seri —- Sıra No:—– sayılı 841,42-USD bedelli faturamız, 21.06.2016 tarihli Seri —- Sıra No:—— sayılı 1.164,66-USD bedelli faturamız ile ilgili olarak —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe haksızca itiraz ettiğini, dava şartı arabulucu başvurusu yapılmış ve anlaşma sağlanamadığını, borçlunun haksız itirazının iptali ile takibe devam edilmesi ve de davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafından dosya içerisine yasal sürede sunulan bir cevap dilekçesi bulunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava 4 adet vade farkı faturalarından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava .22/02/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 21/01/2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 21/01/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu icra dosyaları incelendiğinde;
—–sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı Şirket, Davalı Şirket aleyhine, 29.09.2020T. Dayanağı “4 Adet Vade Farkı Faturası” Alacağı olan 6.130,50 USD ASIL Alacaklarının, Takip tarihinden itibaren Asıl Alacaklarına işletilecek 3095/4-a Faiziyle birlikte tahsili amacıyla İlamsız Takip yoluyla İcra Takibi başlatmış olduğu, 02.11.2020 Tarihinde tebellüğ edilen Ödeme emrine ilişkin olarak Davalı takip borçlusu şirketin 05.11.2020 T. İtiraz Dilekçesiyle; Borcun tamamına ve Ferilerine İtiraz edilerek takibin durdurulmasının talep edildiği, 05.11.2020 Tarihli Karar Tensip Tutanağıyla Takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.—– İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra dosyası incelendiğinde; Takip Alacaklısı Davacı Şirket, Takip Borçlusu Davalı Şirket aleyhine, —–Dayanağı —— Sayılı Mal Satış Faturasından kalan Bakiye Alacak” olan 6.193,35 USD ASIL Alacaklarının, Takip tarihinden itibaren Asıl Alacaklarına işletilecek 3095/4-a Faiziyle birlikte tahsili amacıyla İlamsız Takip yoluyla İcra Takibi başlatmış olduğu, Takibe yapılan İtiraz nedeniyle duran takibin,—— Kararıyla, İtirazın İptaline ve Takibin devamına karar verildiği görülmüştür.Mahkememiz ara kararı gereği; tarafların 2014,2015,20016,2017 yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı taraflar arasında vade farkı uygulamasının olup olmadığı ve takip tarihi itibariyle varsa alacak miktarı8ın te pitin için rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği,
Bilirkişinin gerekçeli raporunda özetle; Davacı Şirketin Usul ve Yasaya uygun tutulan ve sahipleri lehine delil olabilme niteliğine haiz Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK” nın 266/c. 2. hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif ve Taleple Bağlılığın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacı Şirketin 6.130,50 USD ASIL ALACAK TALEBİ üzerinden (42.751,65 TL) harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; İcra takibine dayanak faturaların vade farkı faturaları olduğu, Taraflar arasında vade farkı talep edilmesi imkânı tanıyan bir sözleşme veya uygulamanın ispat edilemediği, Davacının davalı defterlerine dayandığı kabul edilirse davalının defter ibraz Vade farkı faturalarının üçünün davalı tarafından BA formu ile ilgili Vergi Dairesine bildirildiği, bildirilmediği tespit edilen faturanın beyan sınırı altında kaldığı ve bu faturanın da kayıtlı olduğunun benimsenebileceği, Vade farkı faturasının borçlu tarafından defterine kaydedilmiş olmasının alacağın kabulü olarak yorumlanması halinde, faturalar ile icra takibinin uyumlu olması sebebiyle itirazın iptaline karar verilebileceği, bu durumda icra inkâr tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde olacağı, aksinin kabulü halinde vade farkının talep imkânı olmadığı şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuştur.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafın yasal sürede cevap dilekçesi sunmadığı , ticari deflerler üzerinde yapılan inceleme neticesinde davaya konu dört vade farkı faturalarından üçünün davalı tarafından BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirildiği ve bildirilmediği tespit edilen faturanın ise beyan sınırı altında kaldığı, vade farkı faturasının da borçlu tarafından defterine kaydedilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın alacağının kabulü gerektiği , ayrıca faturalar ile icra takibinin de uyumlu olduğu dikkate alınarak Davalının—–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar vermek gerekmiş ayrıca alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmultur.

HÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE
1-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ İLE; takibin 6.130,50 USD asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a md. Uyarınca faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit olmakla birlikte asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.920,36 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 491,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.428,62 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 491,74 TL peşin harç olmak üzere toplam 551,04 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 193,50 TL yargılama gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.193,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ——Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.