Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 E. 2021/969 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/24 Esas
KARAR NO : 2021/969

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağın tahsili amacıyla davalı/ borçlu şirket aleyhine —- dosyası ile cari hesaptan kaynaklanan alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe haksız ve dayanaksız itirazı sonrasında takibin durdurulduğunu, davaya ve icra takibine konu alacağın likit olduğunu, her iki tarafında ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirketin alacağının haklılığının ortaya çıkacağını, —formlarının celbini talep ettiklerini, davalı borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını iddia ederek, davanın kabulüne, davalı-borçlu nun vaki itirazının iptalini ve takibin işleyecek faiziyle devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete herhangi bir hizmet ya da mal teslimi yapmadığı halde alacaklı olduğu iddiasıyla takip başlatmış olduğu, müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde bu hususun açıkça anlaşılacağını, davacı, alacağının dayanağı hizmet ya da mal teslimini ispat etmek zorunda olduğunu, salt fatura düzenlenmiş olsa ve bu fatura müvekkili şirket kayıtlarına işlenmiş olsa dahi, bu durumun alacağın varlığını ispatlamayacağını, kaldı ki müvekkili şirket kayıtlarında davacının alacaklı olduğu herhangi bir fatura kaydı da bulunmadığını, ortada alacağın varlığına dair bir delil bulunmadığını, tüm bunlara rağmen icra takibi başlatılması ve işbu davanın ikame edilmesinin tamamen kötü niyete müteallik olduğunu savunarak, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmislerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 13/01/2021 tarihinde açılmış olup, davacının—-yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 28/12/2020 tarihinde yapılan görüşmede tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı—– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların — formları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir — tarafından hazırlanan raporda özetle; davalı tarafın defterlerini incelemeye sunmadığı, davacı tarafın 2020 yılı defterlerinin incelendiği, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 3.828,25 TL alacağı bulunduğu, davacı şirketçe davalı— bulunan satış faturalarından —- altında kalmaları nedeniyle—– formu beyanına tabi olmadıkları, tarafların mükellefi oldukları vergi dairelerinden dosyaya celp edilmiş olan — üzere, davacı şirketin — beyanının — kayıtlarıyla çelişmeyecek şekilde, —üzerinden davalı şirkete mal/hizmet satışı olarak beyan edilmiş olduğu, davalı —– arasında 1 adet belgeden kaynaklı KDV hariç 94,00 TL (KDV dahil 101,25 TL) tutarlı farklılık bulunduğu, tespit edilen bu beyan farklılığının, davacı şirket kayıtlarında yer alan ve —- faturadan kaynaklandığı, dava konusu faturaların davalı şirket tarafından yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimseyerek ticari defterlerine kaydedildiği ve— ile vergi dairesine bildirildiğinden faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğinin ve fatura konusu malların da teslim alındığının kabulü gerektiği, davacı şirketin, davanın dayandığı takip ve huzurdaki davada davalı şirketten; ticari defterlerinde mevcut 3.828,25 TL asıl alacak talebinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların mal alış satış bedeline ilişkin olduğu, davalının cevap dilekçesinde davacıya borcu bulunmadığını, alacağa dayanak faturalara konu malı teslim almadığını savunduğu ve bilirkişi incelemesinde ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın 2020 yılı içinde sürdürüldüğü görülen mal alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı şirket adına muhtelif tarih ve tutarlarda —-düzenlenerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedildikleri, dosyaya sunulan fatura örneklerinden görüleceği üzere sunulan — beyanına tabi olanların ise — formu ile beyan edildikleri, buna mukabil olarak, davalı şirketçe davacı şirkete muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere banka havaleleri yapılmak suretiyle kısmi ödemelerde bulunulduğu, davalı — aracılığıyla yapılmış bulunan işbu kısmi ödemelerin davacı— fatura borçlarından mahsup edilecek şekilde kayıt altına alınmış oldukları ve bu kayıtlar sonucunda davacı şirketin davalı şirkete mal satışları sonucunda düzenlemiş olduğu toplam tutarı — karşılık davalı şirketin davacı şirkete—- bulunduğu ve neticesinde; davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtları itibarıyla, davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesaptan kaynaklanan 3.828,25 TL asıl alacak bakiyesi kaldığı, davalı taraf şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek, davacı şirketin lehine delil olabilme niteliğini taşıyan usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlarının aksini ispat edemediği, davalı tarafın davacı şirkete borçları bulunmadığı yönündeki iddialarını da kanıtlayamadığı, davalının defterlerini ibraz etmemiş olması sebebbiyle HMK 222 maddesi uyarınca davacının ticari defterlerindeki kayıtların hükme esas alınması gerektiği, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenen faturaların yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimseyerek davacı şirketten mal alımı olarak ticari defterlerine kaydedildiği ve — ile— bildirildiği, davacının faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, zira deftere kaydedilen fatura konusu işin yerine getirildiğine karine olduğu, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, — bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davacı icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de işlemiş faizin dava konusu edilmediğinden bu hususta değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından davalının— yaptığı itirazının iptaline, takibin 3.828,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,00 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa karar da “davanın kısmen kabulüne, Davalının— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3,828,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş ise de “davanın kabulüne, Davalının—yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3,828,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,” karar verilmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına değişiklik yapılmamıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3,828,25 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 3,828,25 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 261,51 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 202,21 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvuru, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 60,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 810,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-göre ve dava değerini geçmemek üzere belirlenen 3,828,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile ——– irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.