Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2021/539 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/209 Esas
KARAR NO : 2021/539

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle——— eden———— fiyattan yapılacağını, ayrıca sözleşmede kararlaştırılmayan ancak sonradan işveren şirket yetkilisinin talebi üzerine sözleşmede kararlaştırılan—–yapılmış olan haksız, usul ve yasaya aykırı itirazın iptaline, icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalıların takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları, faiz ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştirler..
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-zararların tazmini ve ödediği paraların iadesi için kısmi olarak şimdilik——— icra takibine yönelik itirazın iptali davası açıldığını, Açılan dava haksız, mesnetsiz olup reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar——–” gereğince—– sözleşme dışında yapıldığı iddia olunan ————– iddia olunan işlere dayanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır,
Karşı dava, taraflar arasında yapılmış sözleşme gereğince davacının kararlaştırılan işleri eksik yaptığı, davacı tarafından yapılmayan işlerin 3.kişilere yaptırıldığı iddiasıyla, işin gecikmesi——- uğranılan diğer zararlar ve yapılan fazla ödemelerin tahsili talebini içerdiği anlaşılmıştır.
———–müzekkere yazılarak davacı- karşı davalının bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabına göre mi defter tuttuğu ve davacı-karşı davalının — toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesi ve diğer ilgili maddelerinde belirtilen tutarın altında kalıp kalmadığının (—- içinde olup olmadığının) mahkememize bildirilmesinin istenmesi üzerine —-cevabi yazısında davacı- karşı davalının beyan ettiği matrahların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesi gereği işletme hesabı hadlerini aşmadığından —— hesabı esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamında —- müzekkereye verilen cevabi yazıda davacı-karşı davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, davacı-karşı davalı —- olup, tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlıkların dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (——- sayılı kararı.)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava ve karşı dava yönünden MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı -davalı vekilinin ve davalı-davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.